Yılmaz bugünkü köşesinde, "A1'in Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Fırat, tanı kiti üretim deneyimini 1997 yılında kurulan İontek İlaç Tanı ve Biyoteknoloji Ürünleri laboratuvarlarında yaptıkları çalışmalara dayandırıyor. Fırat, 'Hepatit B, HIV (Aids) gibi en yüksek derecede virüs tanı kiti üretim sertifikasına sahip dünyadaki 10 laboratuvardan 3'ü Türkiye'deydi diyor ve isimlerini sıralıyor: RTA, Anatolia ve İontek Tanı Laboratuvarları…
Fırat 'Sağlık Bakanlığı'nın Bioeksen ile kurduğu iş modeli çok doğru. Ancak ölçeklendirme için kapılarını Türkiye'deki diğer tanı kiti üreticilerine de açmalı' diyor. 200 farklı tanı kiti ürettiklerini belirten Anatolia Yönetim Kurulu Başkanı Alper Akyüz 'Bu hafta İtalya'ya 90 bin adet Covid-19 tanı kiti göndereceğiz. Gece-gündüz çalışıyoruz. Haftalık 250-300 bin kapasitemiz var ama ülkelere tedarik sorununu aşabilirsek bu milyon adetlere çıkabilir' diyor." ifadesini kullandı.
Yılmaz yazısında şunları kaydetti:
RTA Laboratuvarı; 24 Aralık itibariyle Prof.Dr. Kamil Önder'in Avusturya merkezli şirketi Procomcure Biotech'in tüm enzim kapasitesini kapatmış.
Procomcure, Alman sertifika kurumundan belgeli RTA'ya, teknoloji transferi yoluyla enzim kaynaklarına ulaşımı sağlıyor.
Biyoteknoloji girişimciliği eğitimleri veren Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Sevgi Salman Ünver, Covid-19 tanı süresini 10-15 dakikaya indiren yenilikçi çalışmaları anlatıyor.
Ünver'in sözünü ettiği cihaz, eczanelerde satılan gebelik testi çubuklarına benzer bir fonksiyona sahip. Laboratuvarlarda yapılan testler kadar ileri bir tanı imkanı vermiyor ama evlere girmesi zamandan kazandırabilir.