Ukrayna'nı işgali ile gelişen süreçte Avrupa’nın Rus medya organlarını engellemesinin ardından, Sputnik Türkiye’nin sitesine erişilemiyor. Sosyal medya kullanıcılarının da sorguladığı durumu değerlendiren gazeteci Serhat Ayan ile bilişim uzmanı Füsun Sarp Nebil, bununla birlikte ortaya çıkan gerçekleri trafik değişim noktaları çerçevesinde anlattı.
Rusya’nın Donbas bölgesine düzenlediği özel operasyonun ardından, Avrupa, Rusya devletine bağlı medya organlarına erişimi yasakladı. Dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından YouTube da bu basın kuruluşlarının kanallarını kapattı, Facebook erişimi kısıtladı, Twitter ise ‘uyarı’ ekleyip öne çıkmasını engellemekle kalmadı, bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin kişisel medya hesaplarını da etiketledi.
Türkiye’den Rus medya kuruluşlarına yönelik herhangi bir engelleme kararı olmamasına rağmen, ülkeden Sputnik Türkiye’nin internet sitesine erişim sağlanamıyor. Bu durum sosyal medya kullanıcıları tarafından da tepkiyle karşılanırken, neden erişim sıkıntısı çekildiği sorgulandı.
BTK ve İletişim Kurumu Başkanlığı: Yapılan bir işlem yok
Sputnik’in konu hakkında sorduğu soruya cevap veren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı "tr.sputniknews.com" internet sitesine hakkında kurum tarafından tesis edilen herhangi bir işlem olmadığını” belirtti. Sputnik’in konuştuğu radyo programcısı gazeteci Serhat Ayan ve bilişim uzmanı gazeteci Füsun Sarp Nebil’e göre, bu erişim engeli Türkiye’nin büyük bir açığını ortaya çıkarmış durumda. Her iki uzmanın da dikkat çektiği konu, Türkiye’nin kendine ait bir internet trafik değişim noktasının olmaması.
Peki, nedir bu internet trafik değişim noktaları?
İnternet trafik değişim noktası, servis ve içerik sağlayıcıların, operatörün, taşıyıcıların trafiklerini getirip bir merkezde birbiriyle buluşturduğu yer olarak tanımlanıyor. İnternet trafiğinin aracısız olarak taşınmasını sağlayan bu noktalardan dünyada 825 tane olduğu raporlanıyor. Türkiye’de ise henüz bu noktalardan yok, olmamasının etkilerini Ayan şöyle özetliyor:
“Bu trafik değişim noktası Türkiye’de olmadığı, konuşlandırılamadığı ya da doğru düzgün çalıştırılamadığı için biz Avrupa’nın trafik değişim noktalarını kullanıyoruz. Sputnik Avrupa’nın izlenmesini istemediği bir yer olduğu için de şu an kimse Türkiye’den Sputnik’e giremiyor. İnternet değişim noktalarının Türkiye’de yapılamaması yüzünden Turkcell ve diğer operatörler Türk Telekom’un internet değişim noktası üzerinden geçmeyi bıraktılar ve yurtdışındaki internet değişim noktalarını kullanmaya başladılar.”
"Ukrayna krizinin bize gösterdiği en önemli şeylerden biri, internet ya da veri bağımsızlığının olmadığıdır"
Normalde Türkiye’de birden çok internet trafik değişim noktası olması gerektiğini vurgulayan Nebil, “Bu hem yurtiçi hem de yurtdışı trafik için gerekli bir durum. Özellikle yurtdışı için olması bizim için çok önemli. Çünkü siber güvenlik söz konusu. Ukrayna krizinin bize gösterdiği en önemli şeylerden biri, ‘internet bağımsızlığı’ ya da ‘veri bağımsızlığının’ olmadığıdır. Bunu şöyle özetleyebiliriz; dünyada belli başlı şirketler var. Bunlar trafik taşıyıcısı diye geçiyor. Bu taşıyıcılar dünya çapında bağlantılar için para yatıran firmalardan oluşuyor. Onların bir siteyi bloklamasıyla bizim de erişimimiz engellenmiş oluyor” şeklinde konuştu.
Bu noktalar Türkiye’de neden kurulamıyor?
Nebil, Türkiye’de 2 defa değişim noktası kurulduğunu ifade etti. 1998’de kurulan TIX ve hala mevcut olan TNAP’ın çalışmadığını söyleyen Nebil’e göre, bunun nedeni firmaların bu değişim noktalarına girmemesi. Bu hizmeti sağlayanların fiyat güncellemesi yapmamasına dikkat çeken Ayan ise “Örneğin, internet değişim noktasına Türk Telekom için verdiğiniz paranın 100 birim olduğunu düşünün, şu anda yurtdışına internet değişim noktası için verilen para 5 birim. Arada ciddi bir fark var” ifadelerini kullandı. Ayan, Türkiye bölgenin doğal internet trafik değişim noktası olduğu ve kurulamamasının beceriksizlikten ya da mühendis yetersizliğinden değil, “dereyi geçip hendekte boğulma şartları yüzünden” olduğu görüşünde.
"Çin 2017’de değişim noktalarını ücretsiz olarak kurmak için teklif getirdi"
2017’de Çin’in maliyetlerini kendi karşılayacağı Trabzon, Ankara ve İstanbul’a trafik değişim noktası kurmak için teklif getirdiğine dikkat çeken Nebil ise Moskova, Ankara ve/veya İstanbul arasında bir hat olmaması durumunu vurguladı. Böyle bir hattın ‘politik sebeplerle engellenmiş’ olabileceğine işaret eden Nebil “‘Bir Yol Bir Kuşak’ projesi kapsamında internet trafiğini de kolaylaştırmak istediği için bunu yapmayı talep ettiler. Üstelik maliyetini de kendileri karşılayacaktı. Çünkü biz bugün Çin ile ancak denizaltından giden kablolar üzerinden ve uzun mesafeler giderek haberleşebiliyoruz. O yüzden trafiği kolaylaştırmak adına 2017’de böyle bir teklif gelmişti. Neden yapılmadı derseniz; Türkiye’ye bu konuda politik bir baskı yapılmış olabilir. Aynı Amerika’nın Huawei konusunda yaptığı baskı gibi” dedi.
"Maliyetli bir iş değil, sayılı haftalarda hayata geçirilebilir"
Trafik değişim noktalarını kurmanın maliyetli bir iş olmadığını vurgulayan Ayan, dünyanın en ücra köşelerinde dahi olduğunu söyledi. Ayrıca zaman da almayacağına işaret eden Ayan, “Neredeyse yeni site kurma hızında, sayılı haftalar hızında yerine getirilemeyecek bir şey yok, Türkiye’dekilerin bilgi birikimini bildiğim için söylüyorum. Zaten mevcutta var, doğru fiyat ayarlamalarıyla bile hayata geçirilebilecek bir şey bu” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de internet trafik değişim noktalarının olmaması ‘veri güvenliği açığı’ ve ‘siber güvenlik tehdidi’ yaratır mı?
Türkiye’de dünyanın en büyük internet değişim noktası olan De-Cix’in hizmet verdiğini söyleyen Ayan, Türkiye’nin kendine ait bir noktası olmamasının güvenlik açığı yarattığını ifade etti. Ayan “Siz tüm datalarınızla birinin evinin içinden geçiyorsunuz, onların buna bakmıyor olmalarını düşünmek çok güzel, ama bir noktada ‘bu datalar hiç incelenmiyordur, kesinlikle oradan geçiyordur, onlar çok demokrat’ demek apayrı bir şey. Böyle bir hakları yok, ama yapıyorlar demek mümkün mü? Değil. Mesela bizim bankalarımızın bizim verilerimizi yurtdışında tutmaları yasak. Bu güzel bir şey. Peki, biz bankalarımıza erişirken yurtdışına gidip gelince, verinin yurtdışında ya da içinde olmasının ne farkı kalıyor?” diye konuştu.
"Almanya TBMM’nin sitesini engellese, biz Türkiye’den erişemeyiz"
“Almanya'da deseler ki ‘çok fazla İslam propagandası var, biz bu yüzden İslami siteleri engellemek istiyoruz’. Biz bu bakış açısıyla İslami sitelere giremeyeceğiz” diye örnekleyen Ayan, “Deseler ki ‘Türkiye’nin meclisinde sürekli Avrupa aleyhine konuşuluyor, biz bunu çok can sıkıcı buluyoruz, artık Avrupalıları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne erişmesini istemiyoruz’ diyerek karar alsalar, o zaman biz de giremeyeceğiz. Biz kendi kurallarımız dahilinde interneti kullanmak gibi bir özgürlüğe sahip değiliz çıkıyor buradan” ifadelerini kullandı.
Nebil ise trafik değişim noktalarının siber güvenlikte bir ön cephe görevi görebileceğini belirterek “Örneğin ddos saldırıları, Garanti bankasına yapılan saldırı gibi, ya da içeri sızarak verilere erişim olabilmesi gibi, uluslararası akışlarda hem ticari hem de politik siber saldırılarda bu noktaların önemi büyüktür” diye konuştu.
"Dünyanın en büyük değişim noktasının, Alman gizli istihbarat servisi tarafından casusluk için kullanıldığı ortaya çıkmıştı"
Nebil, veri güvenliği konusunun önemini özellikle vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu durumu De-cix üzerinden anlatabiliriz. De-cix, Almanların trafik değişim noktası. LİNX’ten daha sonra kurulmasına rağmen ondan çok daha fazla yatırım yaptı ve şu an dünyanın en büyük trafik değişim noktası olarak hizmet veriyor. Her yerde ucu var. Bir tanesi de İstanbul’da ama bunu yaygınlaştırıp insanlara erişemedi. Çünkü WikiLeaks belgelerine bakarsanız, Alman gizli istihbarat servisinin De-cix’i casusluk için kullandığını görürsünüz. Yani üzerinden geçen verilere Alman gizli servisi bakıyor. Bu ortaya çıkınca De-cix, Alman gizli servisini mahkemeye verdi. ‘Biz artık veri vermek istemiyoruz’ dediler fakat 2016’da Alman mahkemeleri, ‘Milli güvenlik açısından Alman gizli servisinin De-cix’in verilerine bakma hakkı vardır’ şeklinde bir karar verdi. Alın size veri güvenliği. De-cix’i koyuyorsunuz, onlar da sizin verilerinize bakıyor. Bir de taşıyıcıların durumunu düşünün, taşıyıcılar acaba nelere bakıyor? Bu illa politik bir şey olmayabilir, ticari bir durum da olabilir.” Nebil, Rus haber sitelerine erişememenin bir siber güvenlik konusu olduğunu ve okuyucuların dezenformasyona maruz kalabileceğine de işaret etti.
Sputnik uygulamasının engellenememesinin sebebi ne?
Mevcut durumda Sputnik Türkiye’nin telefon uygulamasından haberlere erişim sürüyor. Bunun sebebini açıklayan Ayan “Muhtemelen uygulama içinden haberleri bir başka adresten alıyorlardır. Sputnik’ten değil, dünyanın bir tarafından bulunan bir cloud (bulut) vasıtasıyla alıyorlardır. Eğer buralardan geliyorsa, orada sputniknews diye bir adres olmadığı için o datalara erişilebilir. Mesela şu an yeni bir domain alınsa, o şu an Avrupa’da yasaklı olmadığı için yine erişilebilir durumda” diye konuştu.
"Çin BBC’yi engelleseydi dünya ayağa kalkardı, Sputnik’e erişilememesinin sebebi Avrupa’nın bize dayatması"
“Sputnik’e erişilemiyor olması bizim verdiğimiz bir karar değil, Avrupa’nın bize dayattığı bir düşünce” ifadelerini kullanan Ayan, “Biz hangi alanda yurtdışında bulunanların bize bir şey dayatmasına izin veriyoruz? Muhtemelen tek alan bu. Şu anda Avrupa’nın yasalarına da değil, anlık hezeyanlarına, isteklerine tabi durumdayız. Avrupa’da da böyle bir yasa yok. Şu anda Avrupa attığı adımları kanun çerçevesinde değil, anlık hezeyanla atıyor. Çin deseydi ki, ‘BBC çok zararlı yayınlar yapıyor, ben BBC’nin Çin sınırları dahilinde okunmasını yasaklıyorum’. Muhtemelen dünya ayağa kalkardı. Ne farklı var, sadece BBC olunca mı biz ayağa kalkmalıyız? Medya, medyadır” diye konuştu ve şunları söyledi:
"Biz datanın İpek Yolu’nu Avrupa’ya verdik"
“Data yeni çağın, altını, petrolü, gücü. Artık datayı kim üretiyorsa değil, kimin üzerinden geçiyor iseye bakıyoruz. Mesela İpek Yolu bizim üzerimizden geçiyordu. Biz ‘kapatıyoruz İpek Yolu’nu’ demiş olsak oradan kazandığımız zenginleşme tamamen sona ererdi. Aynı şey bunun için söz konusu. Biz İpek Yolu’nu onlara verdik.”
"Türkiye’nin bir kavşağı olsaydı, bütün ülkelerle bağlantısı olurdu, bunu Türkiye'de konuşan birileri de yok"
Türkiye’nin bir kavşağı olması halinde bütün ülkelerle bağlantısı olacağını söyleyen Nebil, “Örneğin bugün uzakdoğuya denizlerin altından ya da uzak noktalardan gidiliyor. Halbuki, Hazar Denizi'nin altından bir bağlantıyla Çin, Hindistan ve İran’a bağlansak ya. İran, Avrupa'ya Azerbaycan üzerinden Ermenistan'a bağlanarak deniz altından da Bulgaristan'a geçiş sağlayarak ulaşıyor. Niye Türkiye üzerinden gitmiyor? Bunlar tuhaf durumlar ve bunu Türkiye'de konuşan birileri de yok” dedi.
"Biz kendimizi başka bir ülkenin insafına bırakırsak özgür bir devlet olmaktan çıkarız"
Sputnik’e Türkiye’den erişimin olmamasının, ülkenin pek çok atması gereken adımı ortaya çıkardığını söyleyen Ayan “Bu iş bize, parasından pulundan, politik gücünden, internet ve özgürlüklerine kadar birçok maddede atmamız gereken adımlar olduğunu gösterdi. Biz kendimizi başka bir ülkenin insafına bırakırsak özgür bir devlet olmaktan çıkarız. Eğer biz tam bağımsız bir ülkeyiz diyorsak, insan hakkı sayılan internete erişim konusunu başka ülkelerin insafına bırakmamalıyız” ifadelerini kullandı.