Cumhuriyet'te Ahmet Şık imzasıyla yayımlanan haber aynen şöyle:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kullandığı mobil telefonlar yasa dışı biçimde, emrindeki polisler tarafından takip edildi.
Konunun ortaya çıkması üzerine müfettişler tarafından Ankara ve İstanbul’da iki ayrı inceleme başlatılırken, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcılarından biri ile Ankara ve İstanbul’da 6 polisin görev yeri değiştirildi. Bakan Soylu’nun telefonlarının kimin emriyle takip edildiği belirlenemedi.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı da olan Enerji Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Soylu arasında veliahtlık kavgası olduğuna dair bilgiler daha önce basına yansımıştı.
İkili arasındaki kavganın su yüzüne çıkmasının ardından Soylu, geçen aylarda kırgınlığını belirten konuşmalar yapmıştı. Soylu’nun istifa etmek istediği ancak Erdoğan tarafından engellendiği de iddia edilmişti.
‘Sehven takip ettik’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kullandığı mobil telefon hatlarının emniyetin bilgisayar takip sisteminde sorgulandığı birkaç ay önce ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerince yapıldığı belirlenen yasadışı takip üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişleri görevlendirilerek Ankara ve İstanbul’da iki ayrı inceleme başlatıldı. Konuyla ilgileri olduğu belirlenen polisler müfettişlere verdikleri ifadelerde suçlamaları reddederek yasadışı takibin “sehven” yapıldığını söylediler.
İfadeleri alınan polis memurları, yanlışlığın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) bazı büyükşehir belediye başkanları ile il ve ilçe başkanlarının istifa ettirilmeleri sürecinde yerlerine seçilecek isimlerin Fethullah Gülen örgütüyle iltisaklarının olup olmadığı yönündeki araştırmalar sırasında doğduğunu belirttiler.
Bu araştırmalar sırasında görevlendirilmeleri yapılacak olanların tüm telefon kayıtları ve görüştüğü kişilerin Gülen Cemaati ile ilişkisinin olup olmadığı bilgisayar takip sisteminde anlık ve geriye dönük olarak incelemeye alındı. Polislerin iddiasına göre hakkında araştırma yapılanlardan birisinin irtibatları arasında Soylu’nun da telefonları bulunuyordu. Polisler de, “sehven” Bakan Soylu’nun da telefonlarını incelediklerini iddia ettiler.
Soruşturma açılabilir
Telefon bilgisayar takip sistemini kullanarak sorgulama ve takip yapabilmek için araştırmayı yapacak il istihbarat şube müdürlüklerinin, sistemin merkezi olan Ankara’daki İDB ana veri tabanına bağlanması gerekiyor. İDB’nin veri tabanında kim hakkında ne araştırıldığını neye bakıldığını, hangi kentte kim tarafından yapıldığını sistem otomatik olarak kaydediyor.
Uygulamanın kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla Cumhurbaşkanı, Başbakan, kabine üyeleri, Genelkurmay Başkanı gibi önemli kişiler ve kullandıkları telefon numaraları da önceden sisteme kayıt edilerek herhangi bir usulsüz takip, sorgulama ya da dinleme yapılması halinde uyarı sistemi devreye giriyor.
Müfettişlerin usulsüz telefon takibiyle ilgili incelemeleri sürerken, Ankara’da İstihbarat Daire Başkan Yardımcılarından birinin de aralarında bulunduğu 5 ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli 2 polisin görev yerleri değiştirildi. İnceleme sonunda polisler hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına karar verilecek.
‘Usulsüzlük söz konusu değil, inceleme rutin’
İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Türkay Öksüz, gazetemize yaptığı açıklamada, Soylu’nun telefonlarının usulsüz dinleme ya da takip edildiğine yönelik herhangi bir inceleme ya da soruşturma olmadığını söyledi.
Müfettişlerin, İDB’nin merkez ve taşra birimlerinin yaptığı işlemlerin yasal prosedüre uygun olup olmadığına dair rutin bir inceleme yaptığını belirten Öksüz, “Yapılan işlemlerin yasal prosedüre, usül ve esaslara uyulup uyulmadığı kontrol ediliyor. Herhangi bir usulsüzlük var mı ona da bakılıyor. Bakanın dinlendiğine ya da telefonlarının takip edildiğine yönelik bir tespit, veri ve işlem yoktur. Kanuni denetim çerçevesinde yapılan bir uygulamadır. Herhangi bir usulsüzlük çıkması halinde gerekli soruşturma açılacaktır” dedi.
Parti içinden servis
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan sözleri nedeniyle CHP’lilerin eleştirilerine neden olan Soylu’nun, Gülen Cemaati ile geçmişteki ilişkileri sıklıkla dile getirildi. AKP’deki muhaliflerı tarafından bazı CHP’lilere ve muhalif medya organlarına Soylu’yla ilgili görüntü ve bilgiler sızdırıldı.
13 Eylül 2017: Saldırganla fotoğraf
HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesinin Ankara’daki cenazesine bir grup saldırdı. Aile, Hatun Tuğluk’un cenazesini defnettiği yerden çıkarırken saldırganlar da gözaltına alındı. Ancak saldırganlardan Murat Alp’in, gözaltında tutuldukları karakolda İçişleri Bakanı Soylu’yla çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı.
Alp’in sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafla ilgili haberler üzerine Soylu olayı doğruladı. Soylu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, eleştiride bulunanlara “aşağılıksınız” diyerek, mahalle sakinlerinin karakoldan çıkmadan kendisi ile fotoğraf çektirdiğini, bu kişilerden birinin de daha sonra gözaltına alındığını belirtti.
24 Eylül 2017: Oğlunun aracı arandı
Akit TV’de program yapan gazeteci Ali Tarakçı internet üzerinden yayın yapan Gazetemİstanbul’da yayımlanan köşe yazısında Bakanın oğlu Engin Levent Soylu’nun aracının polisler tarafından durdurularak arandığını ileri sürdü. Tarakçı, oğul Soylu’nun yanında korumaları olduğu halde Yunus Timleri’ne bağlı polisler tarafından aracının durdurulup yarım saat boyunca arandığı ve Bakanın devreye girmesine rağmen aramanın devam ettiğini belirterek, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın da Soylu’nun telefonlarına çıkmadığını iddia etmişti.
11 Ekim 2017: Mafyayla ilişkili iddiası
Can Ataklı Sözcü gazetesinde yayınlanan yazısında, AKP’li bir kaynağının, parti içinde en sevilmeyen bakanın Soylu olduğunu öne süren bir yazı kaleme aldı. Ataklı, Bakan Soylu’nun oğlunun başına gelenlerle ilgili AKP’li bir kaynağının, “Bu işten genel başkanın haberinin olmaması mümkün mü? Mutlaka onun da olurunu aldıktan sonra polisler böyle bir uygulama yapmıştır” dediğini öne sürdü. Ataklı kaynağının, “Çünkü Soylu İç İşleri’ni adı mafya ile anılan bir grubun adamlarıyla yönetiyor” dediğini de öne sürdü.
15 Ekim 2017: Savaş AKP medyasında
Parti içi iktidar çatışmaları, konunun taraflarına olan yakınlıklarına göre, hükümete yakın medya organlarında da zaman zaman kendine yer buldu. Süleyman Soylu’nun oğlu Engin Levent Soylu ve Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Daire Başkanı Ahmet Minder’in kızı Saadet Nur Minder’in dügünlerinin haberleştirilmesi örneklerden biri.
14 Ekim 2017’deki düğün ertesi gün Yeni Şafak’ta sürmanşetten duyuruldu. Soylu’ların düğünü, Bakan Albayrak’ın ağabeyi Serhat Albayrak’ın Yönetim Kurulu Başkan Vekili olduğu Turkuvaz Medya’ya ait Sabah gazetesinde ise iç sayfalarda kısa haber olarak yer aldı.
19 Ekim 2017: Vekâlet savaşı
Sabah gazetesinin Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, AKP’nin içindeki bazı kişilerin yeni ittifaklar kurduğunu ileri sürdüğü yazısında Ankara’da bir “vekalet savaşı” yaşandığını öne sürüyordu. “Kabul edelim ki Sn. Cumhurbaşkanı sayesinde siyasete girmiş, makam, mevki sahibi olmuş kimi isimler zamanla kendine ‘güç vehmetmeye’ de başladı... Adına ‘vekâlet savaşı’ demek belki iddialı olur ama ‘örtülü güç mücadelesi’ demek durumu izah edebilir” diyordu.
24 Aralık 2017: İhraç edilen isimler
Bakan Soylu’nun Gülen Cemaati’ni öven eski konuşmaları ve mesajları da sık sık sosyal medyada troller ve AKP muhalifleri tarafından paylaşılıyordu. 695 sayılı KHK ile ihraç edilen diplomatlar arasında Mehmet Yavuz Arabul da vardı. Kararnamelerin Resmi Gazete’de yayımlandığı 24 Aralık’ta, Bakan Soylu’nun, FETÖ suçlamasıyla ihraç edilen Arabul ailesinin nikâhında çekildiği fotoğraf ile tebrik mesajı da sosyal medyada dolaşıma sokuldu.
12 Ocak 2018: FETÖ imamlarıyla
Sabah gazetesi, eski A Haber yorumcusu ve Hanefi Avcı’nın da avukatı olan,aynı zamanda AKP muhalifi kimliğiyle bilinen Avukat Fidel Okan’ın, ByLock kullanıcısı ve FETÖ imamları olduğunu öne sürdüğü kişilerle birlikte umre seyahatine gittiğini iddia eden bir haber yayımladı.
Gazetenin haberinde, “1 Mayıs 2015 tarihli uçak yolcu listesinde Fidel Okan’ın adı, her biri FETÖ soruşturması tutuklusu ya da firarisi olan İsa İmanlı, Muharrem Aşıcı, Süleyman Nazif Gürer, Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Mustafa Arslan ve Akif Aşıcı ile birlikte görülüyor” ifadeleri kullanıldı.
Sosyal medya hesabından iddialara yanıt veren Avukat Okan ise Sabah’ın FETÖ’cü diye iddia ettiği isimlerle birlikte sohbete katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun fotoğraflarını paylaştı. Avukat Okan, Sabah gazetesinin “kripto imam” dediği kişilerin arasında olan Şener Yürek’i yazmadığına dikkat çekti.
“2015’te yapılan iddiaya göre darbe toplantısını organize eden bu şahıs neden yazılmamıştır?” diye soran Okan, “Benimle darbe toplantısına katılan Şener Yürek en çok kiminle mi yakın. Fotoğraflara göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla” diyerek, İçişleri Bakanı’nın aynı grupla çekilmiş fotoğraflarını yayımladı. Bir AKP muhalifini linç ediliyor görüntüsü veren Sabah gazetesi, Avukat Okan’ın yayımladığı fotoğraflarla Bakan Soylu’yu hedefe oturtmuş oldu.
17 Ocak 2018: Koltuk kavgası
Soylu ve Albayrak arasındaki kavganın bir başka yansıması ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın danışmanı ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koruma ve danışmanları arasındaki koltuk kapma tartışmasında da ortaya çıkmıştı.
TBMM’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı AKP grup toplantısı öncesinde Soylu ile Kaya’nın danışmanları arasında, yer tutma kavgası kameralara yansımıştı. İki bakanın danışmanlar ve korumaları arasında aynı koltuk için yaklaşık 1 saat süren mücadeleye son noktayı Bakan Kaya koymuştu. Soylu’nun danışmanını fırçalayan Kaya, danışmanı kaldırıp yerine kendi oturmuş, Süleyman Soylu ise toplantıya katılmamıştı.
Yeniçağ gazetesinden Ahmet Takan, ele aldığı bir yazısında, Bakan Kaya’nın Afrin operasyonu ile ilgili yaptığı açıklamalarla ilgili Soylu ile arasında tartışma yaşandığını öne sürmüştü. Takan yazısında Bakan Kaya’nın durumu ilettiği Berat Albayrak’ın da tartışmaya dahil olduğunu belirttiği ve Soylu’nun istifa mektubu hazırladığını öne sürdüğü yazısında şu iddialarda bulunmuştu: “Damat Bey de duruma çok öfkelenir. Bir gün, Süleyman Soylu’nun telefonu çalar, karşısındaki Berat Albayrak başlar saydırmaya...
Hesap sorar bir tavır içinde, Süleyman Soylu’ya o sözleri söyleyip söylemediğini sorgular... Bakan Soylu ‘Evet söyledim. Ben bu ülkenin İçişleri Bakanı’yım. Benim sorumluluk saham’ der. Albayrak, ‘sizin haddinize mi’ diye sert bir karşılık verir. Soylu, kısa bir savunmanın ardından, ‘benim haddime, peki sizin ne haddinize’ diye karşı çıkış yapınca telefon görüşmesi sert bir kavgayla sona erer. Süleyman Soylu bu görüşmenin ardından sarayın yolunu tutar, olup bitenleri R. Erdoğan’a aktarır. AKP Genel Başkanı R. Erdoğan, pek umursamaz bir tavır içinde ‘ilgilenirim’ diyip Soylu’yu gönderir. Soylu ‘ilgilenilmesini’ bekleer durur!..”
25 Şubat 2018: Veda konuşması
Memleketi Trabzon’a giderek AKP Ortahisar 2’nci İlçe Gençlik Kolları Kongresi’ne katılan Bakan Soylu, “veda konuşması”olarak nitelenen bir konuşmaya imza attı. Kendisini dinleyenlerden helallik istemesi, “istifa edeceği” şeklinde yorumlara neden olmuştu. Bakan Soylu’nun istifa edeceği dedikodularını ertesi gün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yalanlamıştı.
Muhalefetten Bakanlar Kurulu'na
Demokrat Parti Genel Başkanlığı yaptığı dönemde sıkı bir Recep Tayyip Erdoğan muhalifi olan olan Süleyman Soylu, AKP saflarına transfer olduktan sonra siyaset basamaklarında hızla yükseldi. Önce milletvekili ardından da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Soylu, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından Efkan Ala’nın yerine İçişleri Bakanı yapıldı.
Geçmişte AKP’yi ve hükümeti sıkıntıya düşüren açıklamaları ve tutumuna karşın Cumhurbaşkanı koruması altında olmasının da parti içinde bir hayli düşman edinmesine yol açtığı kulislere yansıyan Süleyman Soylu’nun damat Bakan Berat Albayrak ile veliahtlık kavgasına tutuştuğu da bir sır değil.
Erdoğan sonrası liderlik kavgası verdiği öne sürülen ikili arasında yaşanan gerilimle ilgili tartışmalar kimi zaman sosyal medyadaki trol hesaplar ve medyaya sızdırılan haberler üzerinden devam ediyor. Soylu’nun maiyetindeki İstanbul polisinin de Albayrak’tan yana tutum alır bir görüntü verdiğine yönelik haberler de daha önce medyaya yansımıştı.