Cumhuriyet gazetesi muhabiri Erk Acarer, Gaziantep'teki fuhuşa sürüklenen Suriyeli kadınların durumlarıyla gözlemlerini yazdı:
Bir oto yıkama dükkânının sahibi olan H.D. Gaziantep'te yaşanan durumu şu sözlerle anlatıyor: “Bütün pislikler ortaya dökülsün. Bizim halkımızda da kabahat var. Önce Suriyelileri kullanıp sonra da onlardan şikâyet ediyorlar. Onlar gitsin, biz de rahat edelim.”
Mevsimlik işçi çalıştıran bir iş yerinde şoförlük yapan M.C. ise kimliğini bilmediği muhabire fuhuş yaptırılan Suriyeli kadınlarla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.
“Kadın meselesi çok kolay” diye anlatıyor M.C.: “İslahiye yakın yer. Hüsamettin’e telefon açar, sonra da gider alırız. Bekâr da var dul da var. 22 TL kadına vereceğiz. 30 TL de Hüsamettin alır. Tüm gün kadın sizin! Kilis’te de 12-13 yaşında kızlar var. Biraz uzak ama o iş de kolay!”
Gaziantep’te pavyonların ve sözü edilen otellerin bulunduğu mahalle “Tepebaşı” olarak geçiyor. Üçüncü sınıf bir pavyonun kapısında “Bizde iki Suriyeli kadın var. Ama bugün gelmeleri biraz zor! Çıkarmıyoruz, korkuyorlar” cevabı veriliyor.
İNTİKAMIMIZI KADINDAN ALACAĞIZ
H.D’nin sözleri gerçeği yansıtmasa da genel düşünce hakkında sert bir parantez açıyor: “Dayı, bütün intikamımızı Suriyeli bir kadından alacağız!”
Yeniden nam-ı diğer Suriye Caddesi’ne iniyoruz. Bir otelin önünde bulunan genç bir kişi yolumuzu kesiyor: “Abi nasıl yardımcı olabilirim!” İsteğimizi yineliyoruz. Aldığımız cevap pavyondakine benzer: “Ya birkaç gün önce gelecektiniz.” Israrımızı sürdürünce, bize bir başka formül öneriyor: “Nizip-Urfa yolu üzerinde GATEM (Toptancılar) pazarı var. Park eden sıra sıra kamyonların arasında, bir Suriyeli bulup orada onunla birlikte olabilirsiniz, şansınız varsa. Fiyatları ucuzdur ama size uyar mı bilmem!” (Cumhuriyet)