Halen Avustralya'da yaşayan 38 yaşındaki al-Sharif, 6 yıl önceki "isyanını" ve geçen 6 yılda yaşadıklarını İngiliz Times gazetesine anlattı.
Manal her şeyin bir doktor randevusu sonrası eve dönmek için taksi bulamaması ile başladığını söylüyor.
Bu dönüş yolculuğu sırasında uğradığı tacizleri anlatırken, "Neden böyle aşağılanmak zorunda olayım. Ehliyetim ve arabam olduğu halde neden araç süremiyorum?" diye düşündüm diyor.
Manal al-Sharif, Arap Baharı'nın henüz yayılmaya başladığı o dönemde, kendisini direksiyon başında görüntülediği bir "protesto videosunu" YouTube'dan paylaştı.
Video aynı gün 700 bin kez izlendi ancak yarattığı etki, Manal'ın ve çevresinin hayatını kökünden değiştirdi.
Erkek kardeşi maruz kaldıkları tacizler nedeniyle komşu ülke Kuveyt'e taşınmak zorunda kaldı. Babası da camide kızının lanetlendiği bir konuşmayı dinledi.
Manal al-Sharif, 3 hafta "hamam böcekleri ile dolu" bir hücrede "kadın haliyle araba kullanmak" suçlamasıyla hapis yattı.
'Kadınlar araç kullandığında tüm bu kötülük yıkılacak'
Peki Suudi Arabistan'da kadın hakları konusunda onlarca konu varken neden Manal'ı en çok araç kullanamamak rahatsız etti?
"Bizim şehirlerimizde sokaklar yayalara uygun değil. Toplu taşıma da yetersiz. Araç kullanabilmek, Suudi Arabistan'da özgürlük demek. Bir erkeğin vesayeti olmadan dolaşabilmek demek. Erkek vesayeti burada kadınları sınırlamak için kullanılan tüm kötülüklerin kaynağı. Bir gün kadınlar araç kullanmaya başladığında tüm bu kötülük yıkılacak"
İş hayatına kadın katılım oranının yüzde 11 olduğu Suudi Arabistan'da bilgisayar mühendisi olarak çalışan Manal, mücadelesi sırasında kadınların araç kullanmasının ülkede teknik olarak yasak olmadığını da keşfetti.
"Ülke, kadınların araç kullanması için fazla muhafazakar" yönündeki Suudi kraliyet ailesinin açıklamasını ise "saçma" buldu.
Kitap yazdı
İlk eşinden aile içi şiddet nedeniyle boşanan Manal al-Sharif, Suudi Arabistan'nın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi olan Aramco'da tanıştığı Brezilyalı bir kişiyle evlenme isteğinin hükümet tarafından reddedilmesi üzerine ülkeden ayrılmak zorunda kaldı.
Manal al-Sharif, ilk eşinden olan çocuğunu yılda sadece 2 ya da 3 kez görebiliyor. Brezilyalı eşinden olan çocuğunu kardeşi ile tanışması için ülkeye sokmasına da izin verilmiyor.
Sosyal medya üzerinden başlattığı mücadelesini bugün yazdığı kitapla (Daring to Drive) sürdürüyor Manal al-Sharif. Kendi yaşam süresi içinde ülkesinde eşitliğin geleceğini düşünmese de bunun bir gün ancak kadınların mücadele etmeye karar vermesi ile mümkün olduğunu söylüyor:
"Haklarına inanmayanlar başkasından bu hakları talep edemez. Kadınlar eşit bir şekilde davranılmaları gerektiğine inanmak zorundalar. Ancak öyle yaşadıkları ülkenin tüm haklara sahip bir vatandaşı haline gelebilirler"
bbc