Diyarbakır'da, 16 yaşındaki kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan ve mağdurun babasına, "Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım" diye mesaj çektiği iddia edilen imam hatip lisesi öğretmeni A.B.'nin (34) yargılandığı davada karar çıktı.
Karar duruşmasında, bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki görüşünü tekrarlayan savcı, hakkında 'cinsel taciz' suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan A.B.'nin 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, sanık A.B.'yi 'Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' suçundan, önce iki kez ceza artırımı yaparak 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, sanığın geçmişi, yargılama sürecinde gösterdiği davranışı ve cezanın geleceği üzerindeki etkisini dikkate alarak, iyi hal indirimi yapıp, cezayı 4 yıl 8 ay 7 güne indirdi.
Diyarbakır'da bir kız imam hatip lisesinde coğrafya öğretmeniyken, öğrencisi A.D.'ye cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen ve konuyu yargıya taşıyan mağdurun babasına, "Bir hata işledim. Bu suçun Allah'ın şeriatı doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir. Davayı şeriata taşımak yerine, Allah'ın yasakladığı tağut ve hükmüne havale ettin.
Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım" mesajı çeken A.B.'nin yargılanmasına devam edildi. Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 5'inci celsesine sanık A.B. katılmazken, taraf avukatları hazır bulundu. Dosyaya gelen evrakı okuyan mahkeme başkanı, daha önce savunma hakkını kullanmak istemediğini söyleyen sanık A.B.'nin yazılı savunma gönderdiğini söyledi.
SAVCI: 'ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI' SUÇUNDAN CEZALANDIRILSIN
Duruşmada söz hakkı verilen Cumhuriyet savcısı, bir önceki celse açıkladığı esas hakkındaki görüşünü tekrarladı.
Sanık A.B.'nin coğrafya öğretmeni olarak görev yaptığı okulda öğrencisi olan mağdura cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla dava açıldığını belirten savcı, mağdur ile sanık arasında gönül ilişkisi başladığını, bu ilişkinin 4 ay devam ettiğini ve sanığın bu süreçte 5- 6 defa mağdurun vücuduna dokunduğunu kaydetti.
Mağdurun bu davranışlara karşı çıkmak istediği, ancak sanığın 'Hem seni hem kendimi öldürürüm" diyerek tehdit ettiğini belirten savcı, A.B.'nin savunmasında da gönül ilişkisini kabul ettiğini ancak mağdura dokunmadığını söylediğini anlattı.
Sanığın mahkemeye sunduğu dilekçesinde, ilk ifadesinin aksine mağdurla öpüştüklerini ve evlilik vaadinde bulunduğunu dile getirdiğini vurgulayan savcı, A.B.'nin ayrılmaları halinde kendisini öldüreceği yönündeki söylemleriyle, çocuk olan mağdurun iradesini etkileyerek 'sarkıntılık' düzeyinde kalan 'basit cinsel istismar'da bulunduğunu kaydetti.
Mütalaada, hakkında 'cinsel taciz'den dava açılan sanığın, 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan 4.5 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
ALT SINIRDAN CEZAYA İYİ HAL İNDİRİMİ
Avukat savunmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık A.B.'yi 'Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' suçundan alt sınırdan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın, mağdurun öğretmeni olması ve suçu birden çok kez işlemesi nedeniyle 2 kez ceza artırımı yapan mahkeme heyeti, A.B.'yi 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın geçmişi, yargılama sürecinde gösterdiği davranışlan ve cezanın geleceği üzerindeki etkisini dikkate alan mahkeme heyeti, iyi hal indirimi yaparak A.B.'nin cezasını 4 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çevirdi.
Sanık A.B., olayın basında yer almasının ardından Kulp Kaymakamlığı tarafından idari soruşturma açılarak, açığa alınmıştı.
(DHA)