Takvim yapraklarında kalan gün yüzüne çıkmamış aşklar, yarım kalan sevgiler ve bilinmeyen itiraflar.
İşte Yeşilçam’ın devlerinin okurken hayret edeceğiniz duygu yüklü hikayeleri…
Sultan'ın evli adam serzenişi
Türkan Şoray, “Aşka her zaman saygılıyım. İnsanlar birbirlerini sevebilirler. Ancak evli biri olmamasını tercih ederim. Çünkü o kadar zor ki. Ama aşk bu, evli bir kadın ya da erkek de bir başkasına aşık olabiliyor” sözleriyle yıllarca yasak aşk yaşadığı Rüçhan Adlı ile geçen yıllarına atıfta bulundu.
Aldatılmayı unutamadı
Filiz Akın, yapımcı Türker İnanoğlu'yla evliyken İnanoğlu’nun Gülşen Bubikoğlu ile aldatmasını hazmedemediğini açıkladı.
Akın, “İnsan başka birine aşık olabilir. Aşık olmayı, bu duruma anlayış gösterilmesini beklemeyi anlayabilirim. Ama aptal yerine konulmak var ya, o çok çirkin. Kim bilir kaç kez bilmeden bu duruma düşürüldüm. Kim bilir kaç kişi, ‘Ah Filiz senin haberin yok ama…' diyerek iç geçirdi” sözleriyle aldatıldığını itiraf etti.
Emel Sayın'ın itirafı Tarık ölünce geldi
1970'li yıllarda müzik dünyasında Emel Sayın, Yeşilçam'da ise Tarık Akan rüzgarı esiyordu. Bu iki ünlü ve başarılı sanatçı, ‘Feryat' adlı filmde bir araya geldi. Seyirci Emel Sayın ile Tarık Akan'ı birbirine yakıştırmıştı. Ertem Eğilmez bu filmin hemen ardından ‘Mavi Boncuk'u çekti.
Bu filmle birlikte senaryolardaki yakınlaşma gerçeğe dönüşmeye başladı. Yıllar sonra konuyla ilgili ilk itiraf Tarık Akan'dan geldi ve bir sohbet sırasında konu Emel Sayın'dan açılınca baklayı ağzından çıkarıverdi ve “Emel Sayın'ın zirvede olduğu yıllardı. Şarkıları, fiziği, sıcaklığıyla etkileyiciydi.
Bu sıcaklık gerçek hayata da taşınmış olabilir. Bunu inkar etmemin bir anlamı yok” dedi. Emel Sayın da, “Tarık Akan'la duygusal bir yakınlaşmamız oldu. Filmlerde beraber olmak etkiliyor insanı” deyiverdi. Aynı Emel Sayın, Tarık Akın'ın ölümünün ardından sosyal medyada şu mesajı paylaştı: ‘Güle güle SEVGİLİ…. Tarık…'
Yılmaz Güney, Fatma Girik'in peşinde
Fatma Girik, yıllar sonra beyazperde de onlarca kez başrol oynadığı Yılmaz Güney'in kendisinin peşinden koştuğunu itiraf etti.
Girik, gizli kalan aşkı, “Antalya'da Memduh (Ün) ile film çektik; sonra da İstanbul'a geldik. Memduh bana, “Bak sen çok küçüksün. Kendi denginde birini bulmalısın” dedi ve ayrıldık. Aradan bir zaman geçti, Beyoğlu'na çıktım. Tramvaya bindim; baktım vagonun başında Yılmaz Güney. Bir yere bakıyorum, tık diye yine Yılmaz orada. Sürekli karşıma çıkıyor. Bence beni gerçekten beğeniyordu ama devam ettiremedi. Canım benim, o kadar gençtik ki…” sözleriyle anlattı.
Şener Şen'in film aşkı
Şener Şen, ikinci evliliğini yapacağı kişiyi bir film çekiminde tanıdı. Filmin adı ‘Muhsin Bey' idi ve başrolü paylaştığı Sermin Hürmeriç de tıpkı onun gibi daha önce mutsuz bir evlilik yaşamıştı. İlk tanıştıkları günü, o heyecanı ve birbirlerine ne dediklerini bilmiyoruz.
Çünkü her ikisi de bu konuda hiç konuşmadı. Ancak şu bir gerçek ki, her şey ‘Muhsin Bey' filminde başladı. 1986 yılında çekilen bu film iki oyuncuyu birbirine itti. Bu mutluluk dokuz yıl sonra tek celsede sona erdi.
Sette başlayan aşk
Her şey ‘Umut Taksi' dizisinde ‘Çaycı Halit' rolünü oynayan Yılmaz Erdoğan'a senaryo gereği aşk yaşayacağı bir kız aranmasıyla başladı. Bulunan kız Sanem Oktar oldu. Ne var ki rol gerçek hayata taşınıverdi.
Sonrasında Sanem Oktar eğitim için Kanada'ya gitti. Araya uzaklık girince aşk daha bir alevlendi. Kısa süre sonra da Üsküdar Evlendirme Dairesi'nde nikah masasına oturdular. Ne var ki Yılmaz Erdoğan ile Sanem Oktar'ın aşkı sona erdi.
(Sözcü)