Taliban’ın Kabil, Kapisa, Pençşir ve Pervan bölgelerinin askeri komutanı Kari Selahaddin el-Eyyubi, HaberTürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’ya yaptığı açıklamada, “Türkiye’yi kanımızdan, canımızdan görüyoruz, Afganistan’a dostluk bekliyoruz.” dedi. Alçı, röportajın eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Özbek General Abdürreşid Dostum’un malikanesinde gerçekleştirildiğini yazdı.
Eyyubi sorulara şu yanıtları verdi:
-Bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Siz Taliban’ın merkezi bölge askeri sorumlususunuz, dolayısıyla sahaya çok hakimsiniz. Dünya sizin bu kadar hızlı kontrol sağlamanızı beklemiyordu. Nasıl bu kadar kolay oldu? Direnişle karşılaşmadan bu kadar kısa sürede hakimiyet sağlamayı siz bekliyor muydunuz?
Öncelikle hoş geldiniz. Afganistan’ın birçok şehrini ele geçirmiştik zaten. Büyük şehirleri almamız o nedenle zor olmadı. Bu kadar kolay olacağını biliyorduk. Zaten çoğu yeri almıştık ve eninde sonunda hakimiyet sağlayacağımızdan emindik. Sadece başkent ve birkaç büyük şehir onların elindeydi. Sosyal medya ve diğer iletişim araçları da onların kontrolünde olduğu için bizim yaptığımız faaliyetleri görüntülemiyorlardı. Biz yaptıklarımızı duyuramıyorduk. Çok şükür ki artık kontrol bizde. Eski dönemde yaşayan sivil halk, devlette çalışan personel kim olursa olsun herkes sıkıntı içindeydi. Biz bunun farkındaydık. Ancak artık çok şükür Emareti İslami geldi. Bu sıkıntıları yakında aşmış olacağız. İnsanlar daha rahat yaşayabilecekler.
-Siz Pençşir’in komutanısınız. Oradaki direnişçilerin tamamen bertaraf edildiğini, pasifize edildiğini söyleyebilir misiniz? Pençşir yüzde 100 kontrolünüz altında mı?
Pençşir’i tamamen ele geçirdik, bazı kısımlarda insanlar dağlık alanlara kaçtılar ama bizim orada bir endişemiz yok. Biz ele geçirdikten sonra yavaş yavaş dağdakiler 50’şer 100’er kişi gelip teslim oluyorlar.
-Afganistan’ın tamamında güvenliği sağlayabildiğinizi düşünüyor musunuz? Hükümetinizin sözcüsü Molla Mücahid Kandahar’da kısmen zorluklar var dedi. O bölge kontrol altında mı?
Kandahar’da hiçbir müşkilat yok. Yüzde 100 bizim elimizde. Tabii 20 yıllık bir hükümetin düşmesinin ardından o bölgede sıkıntılar olabilir. Ama problem yok.
-Düzenli orduya geçileceği yönünde haberler var. Genelkurmay Başkanı Kari Fasuhiddin bu yönde bir açıklama yaptı. Ne kadar sürede düzenli orduya geçmeyi hedefliyorsunuz?
En kısa zamanda. Genelkurmay Başkanı da bunu dile getirdi. Ancak bakanlıklar yeniden düzenleniyor, her şey sıfırdan yapılıyor. Bazı bakanlıklarda henüz kimse yok. Boşluk olmasın diye geçici hükümet atadık. Kısa zamanda boşluktan istifade etmeye çalışanların da önüne geçeceğiz.
-İstifade etmeye çalışanlar kim? Taliban’ın içinde de var mı böyleleri?
Taliban da olabilir başkaları da olabilir. Mücahid kılığına girerek işkence, hırsızlık vs vardı. Biz onların önünü aldık. Tabii 20 yıl sonra bir devlet bitip yenisi kurulurken elbette bazı sıkıntılar olacak ama bizim hiç kaygımız yok. Kısa sürede her şey düzelecek.
"ABD'den bazı araç ve mühimmat kaldı ama onlar olmadan da çok güçlüydük"
-Askeri olarak şimdi daha güçlü olduğunuzu söyleyebilir misiniz? ABD silahlarını bırakıp gitti deniyor. O silahlar artık sizde mi?
ABD’nin araç ve mühimmat gibi bazı şeyleri kaldı. Ama onların silahları olmadan da biz zaten çok güçlüydük, elimizde yeterli silah vardı. Kontrolü sağlayabiliyorduk. Şimdi tüm imkanlarımızı seferber ettik, her yere atama da yapıyoruz. Her şekilde Afganistan’ın bütününde emniyeti sağlayacağız.
-Bir güvenlik sıkıntısı yok diyorsunuz ancak DEAŞ ve El Kaide’nin hala bir tehdit olduğu, sizinle özellikle DEAŞ’ın bir iktidar mücadelesine girmek için saldırılar düzenleyebileceği yorumları yapılıyor. Bu konuda bir tedirginliğiniz var mı?
DEAŞ Afganistan’da ABD’nin çıkardığı bir projeydi ve son zamanlarda artık hiç onları duymuyorsunuz. Biz mücahitler olarak onları tamamen yok ettik. Rahatlıkla söyleyebilirim ki o proje Afganistan’da bitti. (Bu röportaj yapıldığında DEAŞ henüz Kabil ve Celalabad’daki saldırılarını gerçekleştirmemişti. Ama gerçekleştirmiş olsa da büyük ihtimalle ABD’yi işaret ederdi el Eyyubi, genelde öyle yapıyorlar-na)
Bize kimse başkaldıramaz. Biz 20 yıldır burada mücadele veriyoruz. Hiçbir El Kaide grubu şurada burada demeyin. Önceki devlet zamanında vardı ama artık onlar çekildiler. Komşularımıza da şunu söyleyebiliriz: DEAŞ ve El Kaide konusunda rahat olsunlar, artık Emareti İslami olarak emniyeti biz sağlıyoruz. Ticari olarak sınırlarımız açık, gelebilirler ticaret yapabilirler. Biz komşu ülkelere müdahale etmiyoruz ve etmeyeceğimize de söz veriyoruz. Onların da bize zarar verecek bir müdahalesi olmasın istiyoruz.
"11 Eylül saldırısının bizimle hiç alakası yoktu"
11 Eylül saldırısının bizimle hiç alakası yoktu. Onlar bu uçaklı eylemden tamamen kendileri sorumlu. Buradan bir telefon konuşması yapılmış söylentisi ile bahane yaratıp gelip yerleştiler. Yaptıkları Afganistan’da asla unutulmayacak. Afganistan’da El Kaide bundan sonra asla olmayacak. Biz mücahitler olarak 20 yıldır mücadele ediyoruz, bizim için mevki makam para hiç önemli değil. Önceki devlette dolarla maaşları, burada gördüğünüz gibi köşkleri vardı ama halka bakarsanız ayakkabısı ve yemeği yoktu. Biz işte o halkın yanındayız.
-Röportaj başlamadan yaptığımız sohbette kardeşinizin Türkiye’de olduğunu söylemiştiniz. Türkiye’de nerede ve burada ne yapıyor?
Güzel bir soru ama müsaade ederseniz ben buna yanıt vermeyeyim.
"Biz Türkiye’yi kanımızdan, canımızdan görüyoruz"
-Türkiye’ye ne söylemek istersiniz? Türkiye-Afganistan ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?
Biz öncelikle Türk olduğumuz için, Ne Mutlu Türküm diyene diyorum. Türkiye’nin Afganistan’ın yanında olmasını istiyoruz. Afganistan halkı çok eziyet çekti, çok şehit verdi, yıprandı. Her mezarlıkta şehit her evde yetim çocuk var. Ekonomik sıkıntımız da çok. Her yerde bombalı saldırılar yaptılar. Tek umudumuz Türkiye’nin Afganistan’ın yanında olması. Özellikle Türklerin yaşadığı kuzey bölgelerine önem vermesini istiyoruz. İki ülke arasını bozmak isteyenler var. Onların sözleri dikkate alınmamalı. Türkiye’den Afganistan’a dostluk bekliyoruz. Diplomasi olarak yakın olmasını, Emareti İslami’yi desteklemesini istiyoruz. Biz Türkiye’yi kanımızdan, canımızdan görüyoruz.
“Atatürk hakkında fazla bilgim yok ama öğreneceğim”
-Biraz önce zikrettiğiniz "Ne mutlu Türk’üm diyene" modern ve laik Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüdür. Nasıl bakıyorsunuz Atatürk’e?
Atatürk mevzusunda fazla bir bilgim yok ama inşallah gelecekte onun hakkında da okuyup öğreneceğim. Emareti İslami içinde Türklerin sayısı hiç az değil. Yaklaşık 31 ila 33 bin Türk asker var.*