Abone Ol

Tan Taşçı: Maşallah Kendimi Çok Bozmadım

Söz Müzik: Tan Taşçı’ isimli bir albüm çıkaran müzisyen Tan Taşçı aileli bohem hayatını ve müziğin bugününe bakışını Hürriyet’ten Hakan Gence'ye anlattı.

Tan Taşçı: Maşallah Kendimi Çok Bozmadım

Uzun zamandır ortalarda yok. Zaten hiç öyle çok magazinin gündeminde olmadı. Ama hep bir yerlerde görünmeyi tercih eden meslektaşlarını kınamıyor, “Eğlenceli bir hayat seçimi ama ben beceremedim” diyor. Geçen yıl Bodrum’a yerleşse de çalışmaları hız kesmedi. ‘Söz Müzik: Tan Taşçı’ isimli bir albüm çıkaran müzisyen (39) ‘aileli bohem hayatı’nı ve müziğin bugününe bakışını anlattı.

Yeşillikler içinde bir bahçeye sırtını vermiş, “Biraz önce buradan inekler geçiyordu” diye anlatıyor. Düzenli yoga yapıyor. Uzun süredir de vegan besleniyor. Sohbetimizden sonra kendine bir avokado salatası hazırlamayı planlıyor. Bütün bunlar yaşam enerjisine de yansımış, hayatından çok memnun görünüyor. Söyleşiye başlamadan önce yakında çıkacak albümünden yeni şarkısı ‘Zor İşimiz Zor’u mırıldanıyor. Ve başlıyor anlatmaya...

Geçen sene Bodrum’a yerleştin. Gümüşlük’te kendine bir stüdyo kurdun. Sebep sadece pandemi miydi?

Bir süredir bunun için hazırlık yapıyordum. Pandeminin başladığı gün taşındım. Ama yalnız başıma buraya kaçmış gibi değilim. Ailem de, annem babam da taşındı. Benimki biraz ‘aileli bohem hayatı’ gibi...

Sanatın kalbi şehirde atarken bu kararı neden verdin?

Hepimiz kolektif enerjiden etkileniyoruz. Aktif olarak üreten sanatçılar da bir şekilde buna karşı daha savunmasız oluyor. Bir şehir mutsuzsa anlayabiliyorlar. Bu da hem kişiye hem üretimine yansıyor. Ben de bunu deneyimledim. Bodrum’da çok daha üretken ve deneyimli bir zihinle yaşıyorum. Bu da beni daha pozitif yapıyor.

İstanbul mutsuz bir şehir mi?

Zaten bir senedir pandemi sebebiyle tüm dünya şehirleri mutsuz. Bütün dünya kaotik, sistemlerde bazı sıkıntılar var, böyle yürümüyor. Bir sıkışmışlık söz konusu. Peki, mutsuz diye bir yerleri yakalım mı? Hayır. Şehirlerde doğayla ve birbirimizle barışık yaşamanın yollarını bulmamız lazım.

Bir popstar kırsalda yaşar mı?

Öncelikle popstar bir Amerikalıdan olur.

Nedenmiş?

Çünkü adı popstar. O da kırsalda yaşıyor olursa, herhalde country’de şarkı söyleyen, şapkalı falan biri olur diye hayal ediyorum. Ama bizim ülkemizde popstarlık iddiası çok sası duran bir şey.

Krallık, kraliçelik kalmadı

Bizimkiler ne?

Bizde yetenekli, yaratıcı, önder ve özgün gibi sıfatlar olmalı.

Peki sen nesin o halde?

Başta kendimi ve müzik dünyasını tanıma evresi geçirdim. Ve popstar olunamayacağını o zaman anladım. Bir kavramın peşinden gittiğinde özgün olman çok mümkün olmuyor. En azından benim şahit olduğum denemelerde iç açıcı sonuçlar yaşanmadı. Ben uzun zamandır magazin odaklı bir görünürlük tercih etmiyorum. Bunu tercih edenleri kınamıyorum. Birçok popçu arkadaşımı takip ediyorum; yeri geliyor onlar için utanıyorum, gülüyorum, eğleniyorum. Eğlenceli bir hayat seçimi ama ben beceremedim.

“Popstar Amerika’da olur” dedin. Ama bizde de müziğin kralları, kraliçeler, starları var...

Çok tatlılar ama öyle kendi söyledikleri gibi değiller. Zaten krallık, kraliçelik kalmadı. Mümkün olduğu kadar demokratik görünmeye çalışan bir dünyada yaşıyoruz. ‘Sahnenin divası’ gibi kavramlar pazarlama kavramları. Yeni jenerasyon bunları yemiyor. Z Kuşağı “Bu şarkıcıları tanımıyoruz, siz hangi kral, kraliçeden bahsediyorsunuz” diye soruyor. Diğer taraftan bakınca da popülist duygu ve düşünceler üretiminizi baltalıyor. Güzellik, yakışıklılık, krallık, kraliçelik mücadelesine girmek ya da fenomen olmak, sanatsal anlamda ters etki yaratıyor. İçsel kapanış yaratıcılığı tetikliyor.

YouTuber’ların şarkıcı olmasına ne diyorsun?

Benim de YouTube’da kanalım var, tüm üretimimi bir süredir sadece oradan yayımlıyorum. Pandemide bu sayede ayakta durduk. YouTube bu açıdan faydalı ama birilerinin çok tıklanmaları iyi müzik yaptıkları anlamına gelmiyor.

Bana magazin yakışmıyor, olmuyor bende

‘Söz ve Müzik: Tan Taşçı’ albümü nasıl doğdu?

‘Söz ve Müzik: Tan Taşçı’ aslında kariyerimin 15’inci yılını kutladığım 2020 için hazırladığımız bir turne programı. Konserleri planlarken başta “Sözü, müziği hepsi benim, hadi gelin” demek haddime mi diye düşündüm. Son iki senede cesaretlendim, çalıştım ve turnenin ilk iki konserini gerçekleştirdikten sonra pandemiyle kapandık. Neyse ki gala konserini kaydetmiştik, bu süreçte hepsini YouTube’a yükledik. Dinleyiciler başka solist arkadaşlarımla paylaştığım, sevilen şarkıları benim nefesimden dinleme fırsatı buldu. Gelen yoğun talep üzerine bu konser kaydını bir albüm olarak da yayımladık.

Peki yeni şarkılar ne zaman gelecek?

Hiç duymadığınız şarkılardan oluşan albüm de bitmek üzere. Repertuvarı bitirmek için Gümüşlük’teki stüdyonun bitmesini bekleyecektim ama dayanamadım ve şarkıların yarısını İstanbul’da kaydettim bile.

Serdar Ortaç, Demet Akalın, Sibel Can gibi isimlere şarkılar verdin. Sonra pişman oldun mu?

Şarkı verme işleri arkadaş ortamlarında doğdu. Ama Serdar’la söylediğimizi Serdar’ın şarkısı sandılar. Keza Demet’in de şarkısının benim olduğunu anlamadılar. Ama demek kişiye özel şarkılar sunmuşum. Keşke daha çok şarkımı paylaşsaydım.

Neden paylaşmadın?

O konuda eskiden biraz bencildim. Şarkılarımı kendim sunayım, albümlerim güçlü olsun diye düşünürdüm. Zaten yeterince magazin yapamıyor ya da ilgi çekmek adına çirkin bir şeyler sunamıyorum, en azından şarkılarımız güzel olsun derdim.

‘Magazin yapamama’ sebebin ne?

Bana magazin yakışmıyor, olmuyor bende. Geçmişte işi çok iyi bilen arkadaşlardan basın danışmanlıkları aldım. Şimdi baktığımda çok güldüğüm manşetlerim, model kızların bacaklarının arasından bakarak çekilmiş pozlarım var. O dönem öyleydi, öyle olması gerekiyordu ama maşallah kendimi çok bozmadım.

Senin kız arkadaşlarınla bir yerde yakalandığına ya da sosyal medya hesabına fotoğraflar yüklediğine şahit olmuyoruz...

“Erkeğiz lan! N’olcak! Bakın bu da sevgilim” diye özel hayatını insanların gözüne sokmak samimi değil ki, aksine ilişki iki kişi arasında çok ciddi bir sorumluluktur, bunu gözler önünde yaşamak bu sorumluluğu arttıracaktır. Bu durumda yatak odasında herkesle beraber yaşıyormuşsun gibi oluyor. Bir süre sonra ilişki dizi setine dönüyor. Bunu yaşamak zor, bana göre değil.

Çok zeki sevgililerim olamadı

Popüler kültürde “Seks satar” derler. Sen de yakışıklı bir adamsın ama hiç seksi klipler çekip kaslarını sergilemedin?

Kesinlikle seks satar. Ama benim için seksi olan şey zekâ. Biri jartiyer giyiyor ya da silikonları var diye seksi olmaz. Bir bakış ya da dokunmayı bilmek her zaman daha seksidir.

Peki sen ilişkilerinde hep zekâ mı aradın?

Benim çok zeki sevgililerim olamadı. Şu ana kadar bir profesöre denk gelmedim (gülüyor). Belki de duygusal travmalar yaşatanlar, bu sayede aydınlanmamı sağlayanlar nasip oldu. Ama artık daha zeki bir kadına âşık olma vakti.

Tan Taşçı: Maşallah Kendimi Çok Bozmadım - Resim: 1

Aşk insanı allak bullak eder, yönetmek çok zordur. Hayatında farklı seçimlere seni sokup yolunu değiştirmene sebep olabilir. Ben aşkı gözlemleyip yazıyorum.”

İnsanların gözünde kesin güvenilir değilimdir

Ünlü bir şarkıcı olmak nasıl bir şey?

İnsanların meşhur olmaları kötü bir şey değil. Ama şöyle bir şey var, ünlüysen, hele bir de şarkıcıysan “Güvenilmez bu çocuklara” deniyor. Bu 80’lerden gelen bir algı. Oyuncular için bu biraz kırıldı ama şarkıcılarda kırılmadı.

Sen güvenilir misin?

İnsanların gözünde kesin güvenilir değilimdir. Mesela ben popçuya kız vermem. Belki bu yüzden bekârım.

Neden vermezsin?

İnsanların gözündeki çapkınlık algısı yüzünden. “İki güne seni unutur”, “Seni mi düşünecek”, “Hemen vazgeçer”... Popüler kişiler hakkında magazin dünyamızda sunulan hazır kavramlar var.

Şıpsevdi misin?

Bazen şıpsevdiyim, bazen sevdiğime çok adanmışım. Biraz daha gençken daha şıpsevdiydim. Şimdi otokontrollü olmaya, dokunduğum hayatlara daha dikkatli davranmaya çalışıyorum.

Hayatında biri var mı?

Yok!

Peki sen popüler biriyle beraber olur musun?

Evet. Onu en iyi ben anlarım ama çok zorlanırız. Çünkü ben erken kalkmayı severim. Alkol kullanmıyorum, vegan besleniyorum, yoga yapıyorum. Bir popüler için zor ama yine de benimle birlikte olmayı düşünürlerse buradan duyurulur.

Veganlık yıllardır istediğim bir yaşam biçimiydi

- Veganlığın hem fiziksel hem ruhsal birçok faydası olduğunu düşünüyorum. Dünyada misafir olarak yaşayan insanların dikkat etmesi gereken iki basit şey var; biri doğayı, diğeri hayvanları sevmek ve korumak. Yaşayan çok tatlı canlılar, asla onları yememizi istemiyorlar. Ve kanımca vücudumuz da onları tüketmemize razı değil. Yıllardır istediğim bir yaşam biçimiydi. Böyle beslenince etkilerini bir haftada hissediyorsun. Ağırlık hissi yok oluyor.

- Farklı dillerde şarkı söylemek konusunda istekliyim. Eğer geç kalmazsam, bir-iki proje denemek istiyorum. İlk yabancı dilde albümüm napoliten eserlerden olacak.

- YouTube sadece bir müzik platformu değil, insanların hayatlarını sunmaları için kullandıkları bir platform. Ben bir şarkımın o platformda özgürce kullanılmasına izin vermezsem dinleyicimi ve şarkımı  kısıtlamış olurum. Bu sebeple bütün şarkılarımı YouTube ve benzer platformlarda söylenebilir, kaydedilip dinlenebilir halde kullanıma açtım. Hatta editörümle yeni bir sistem geliştirdik, cover yapanlar bu tıklanmalardan gelir elde edebilecek.

Ben bir ‘savaş muhabiri’yim

- Bu kadar aşk sözleri yazan biri romantik midir?

Ben bir savaş muhabiriyim.

- Nasıl yani…

Savaş kötü bir şey ama basın kartını takıp orayı gözlemleyip yazarsın. Aynı aşk gibi... Çünkü aşk da içine girilip orada kalınacak bir şey değil.

- Neden?

Aşk insanı allak bullak eder, yönetmek çok zordur. Hayatında farklı seçimlere seni sokup yolunu değiştirmene sebep olabilir. Ben aşkı gözlemleyip yazıyorum.