Sabah Gazetesinin haberine göre; Nevin Yıldırım'ın tecavüze uğramadığı, olayın yasak aşk sonucu meydana geldiği ortaya çıktı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu müebbet hapis cezasını onadı.
Müebbet hapis cezası kararını onayan kurul, Nevin ile öldürülen Nurettin arasında 3 yıla yayılan 114 saat 47 dakika 33 saniyelik konuşma sürelerinin bulunduğunu, "Seni seviyorum, canım" gibi sevgi içeren mesajlarında bulunduğuna yer verdi.
Isparta'nın Yalvaç ilçesine bağlı Korukaya köyünde yaşayan Nevin Yıldırım, 28 Ağustos 2012'de kendisine tecavüz ettiğini iddia ettiği Nurettin Gider'i av tüfeği ile öldürdükten sonra Gider'in başını keserek köy meydanına attı. Olayın yaşandığı gün gözaltına alınan Nevin Yıldırım, tutuklanarak cezaevine konuldu.
Olay günü, Gider'den 6 aylık hamile olan sanık Yıldırım, 17 Kasım'da bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Yıldırım, 2015'te yargılandığı mahkeme tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI VERDİ
Yıldırım hakkında verilen kararın temyiz edilmesi sonrasında dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesine geldi. Temyiz incelemesini tamamlayan daire heyeti, suçun işleniş şekli ile tanık beyanları dikkate alındığında eylemin tek kişi tarafından işlenmediği düşünüldüğünden sanığın suç ortaklarının tespiti için suç duyurusunda bulundu. Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay kararında belirtilen araştırma yapıldıktan sonra 2018'de sanık Yıldırım'ın "kasten öldürme suçundan" müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı sanık lehine asgari oranda tahrik indirimi uygulanması gerektiği görüşüyle karar itiraz etti. Dosyayı değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu müebbet hapis cezasını onadı.
2010 YILINDA YAKINLAŞTILAR
Kurulun verdiği kararının gerekçesine ve son dakika detaylarına SABAH ulaştı. Öldürülen Nurettin Gider ile sanık Nevin Yıldırım ile 2010 yılında gittikleri Polatlı'da yakınlaşmaya başladıkları, Yıldırım'ın, öldürdüğü Nurettin Gider'in çayını, yemeğini hazırladığı, elbiselerini yıkadığı, yatağını yaptığı, sık sık gülüşüp şakalaştıkları, Gider'in Yıldırım'a öpücük gönderdiği ve Yıldırım'ın da aynı şekilde karşılık verdiği belirtildi.
NURETTİN'İN EŞİ ÖPÜŞÜRKEN YAKALAMIŞ
Sabah'tan Mevlüt Hasgül'ün haberine göre, Nurettin'in öldürülmeden bir buçuk ay önce bir arkadaşıyla alkol aldığı sırada, Nevin ile pancar tarlasında öpüştüklerini, pancardan geldikten sonra da Yıldırım'ın eşi evde bulunmadığı bir gün kendisini evine çağırdığını ve cinsel ilişkiye girdiklerini anlattığı belirtildi. Öldürülen Gider'in, 2010 yılının yaz sonlarına doğru pamuk toplamada çalıştırılmak üzere bir grup işçiyi Antalya'ya götürdüğü, işçilerin akşamları bir evin alt katında hep beraber kaldıkları anlatılan kararda, bir sabah Nurettin'in eşi Keziban'ın işçilerin banyo yapmak için kullandığı bölüme Nurettin'i çağırmaya gittiğinde, Nurettin'i yarı çıplak bir halde sanık Nevin Yıldırım ile öpüşürken gördüğüne yer verildi.
Kararda, tüm uyarılara rağmen Yıldırım ve öldürülen Gider'in birlikteliklerini sürdürdüğü belirtilerek, Keziban'ın eşi Nurettin'e, "Beni istemiyorsan boşanırım. Sana istediğin kızı bulman için yardımcı olurum. Ancak bu kardeşimin gelini, bununla olmaz, bundan uzak dur. İkinizin de çocukları var" dediği, Nurettin'in de "Bitirmeye çalışacağım" diye karşılık verdiğine değinildi.
2012'de Keziban'ın, eşi Nurettin'in cep telefonunu alarak incelediği sırada, rehberde, "Mavilim" ismiyle kayıtlı bir kişiyle Nurettin'in sık sık görüştüğünün, telefonda sanık Yıldırım'ın çok sayıda fotoğrafının olduğunu gördüğü anlatıldı. Gider ve Yıldırım'ın, 5-6 günde bir haberleşerek buluştuğu ve cinsel ilişkiye girdiği belirtilen kararda, sanık Yıldırım'ın Şubat ayında ilişkiye girdikleri sırada hamile kaldığından bahsedildi.
Karnındaki çocuğun 5 aylık olduğunu eşi İsmail'e söyleyen sanık Nevin Yıldırım'ın eşine gönderdiği mesajda "Çocuk tam 5 aylık oldu. Sen gideli kaç ay oldu hesapla. Ben sana demedim mi çocuk senden değil diye, sen 'benim' dedin. Sen korunmuyor muydun?" dediği belirtildi.
TELEFON KONUŞMASI SONRASI BAŞINI GÖVDESİNDEN AYIRDI
Bunun ardından telefonla sanık Nevin'i arayan Nurettin'in, sanıkla yaklaşık 15 dakika boyunca telefonda konuştuğu belirtilen kararda, öldürülen Nurettin'in birkaç aydır yanında taşıdığı tabancayı yanına alarak Nevin'in evinin yakınında bulunan açıklık alana geldiği kaydedildi.
Nurettin'in sanığın evinin damına çıktığı vurgulanan kararda, sanık Nevin'in evde bulunan bıçak ve av tüfeğini alarak Nurettin'e yaklaşık 6 metre mesafeden nişan alarak iki el ateş ettiği, yere düşen Gider'in sürünerek kaçmaya çalışması üzerine ise, sanığın tekrardan 3 el ateş ettiği, bu atışların ikisinin kasık birinin de Nurettin'in başına isabet ettiği anlatıldı. Sanık Nevin'in, av tüfeğinden çıkan mermilerle Nurettin'in yaşamını yitirmesi sonrasında çıkardığı bıçakla maktulün başını gövdesinden ayırdı ve elindeki bıçağı Nurettin'in göğsüne sapladığı belirtildi.
114 SAATLİK TELEFON GÖRÜŞMESİ
Kararda, sanık Yıldırım'ın Gider'in başını eline alıp av tüfeğini omzuna astıktan sonra köy meydanında bulunan kahvenin önüne gittiği, öldürülen Nurettin Gider'in başını köy meydanına atarak, "İşte namusumla oynayanın kellesi, benim arkamdan konuşmayın" diyerek eve döndüğünden bahsedildi.
Kurulun gerekçeli kararında, tanıkların anlatımları, sanığın gider tarafından çekilmiş maktulün güneş gözlüğünü takıp gülerken ki fotoğrafı, sanıkla maktul arasında 3 yıla yayılan telefon görüşmeleri, 2012'de gerçekleşen 114 saat 47 dakika 33 saniyelik toplam konuşma süresi, sanık ve öldürülen Gider arasındaki görüşme ve mesajlarda, "Seni seviyorum, canım" gibi sevgi içeren samimi sözlerin kullanıldığına ilişkin iletişim kayıtları ve buna ilişkin tanık beyanları, sanık Nevin Yıldırım'ın bu sözleri maktulden korktuğu için söylediği bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanığın Nurettin Gider'ın birkaç yıl boyu süren sistematik tecavüzüne uğradığı için Gider'i öldürdüğü yönündeki cezadan kurtulmaya yönelik soyut iddiadan ibaret savunmasına itibar edilemeyeceğine yer verildi.
Olayda, maktulden kaynaklanarak sanığa yönelen haksız bir fiilin bulunmadığının kaydedildiği kararda, sanığın rızaya dayalı olarak maktulle yaşadığı cinsel birlikteliğin, sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmasına yol açmayacağına değinildi.
Ayrıca kararda, duruşma sırasında tanık olarak beyanları alınırken taşkınlık yapması ve birçok kez mahkeme heyetine karşı gülerek gayri ciddi bir tutum sergilemesi ve yargılamalar boyunca olumsuz hal ve tutum içinde bulunması sebebiyle sanık Yıldırım'a takdiri indirim hükmünün uygulanmaması kararında bir isabetsizlik bulunmadığı aktarıldı.
Bu gerekçeler ışığında kurul, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazı reddederek, yerel mahkeme tarafından verilen kararı onadı.