Aykut Işıklar yazdı... / Medyafaresi.com
Geçen hafta yılbaşı akşamı kimin nereden kaç para alacağını konuşuyorduk. Şimdi yılbaşı gecesi neresi açılacak diye soruyoruz?
Halkın tepkisini bekleyen eğlence yerleri, kapılarını açmaz ise ünlü şarkıcılar aldıkları yüz binlerce lirası iade edecek. İyi güzel de bir yıl bekleyen müzisyenler ne yapacak?
Çok değil 10 gün önce yüz binlerce liralık dedikodular hava uçuşuyordu. Eşinden ayrılan Gülben Ergen konser ücretine yüzde 200 zam yapmış, geçen yıl 100 bin lira aldığı Kıbrıs kumarhanesinden bu yıl 300 bin lira alacakmış. Sibel Can, Gülben’in 300 bin lira istediğin duyunca İstanbul'daki otelden 400 bin lira istemiş. Ee.. onlar böyle yapımca bir başka popüler isim ‘Benim şarkı şu sıralar bir numara. Ben de 300 bin liradan aşağıya adım atmam’ diye haber göndermiş. Bir başka paracı ve para işini ailecek yapan Hadise, Bakü konserinden 275 bin lirayı kapmış. Ebru Gündeş, Sibel ablası gibi 400 bin liraya evet demiş.
Yılbaşı gecesi Star Tv'den Türk müziği söyleyecek Tarkan’ın alacağı 600 bin liraya ise kimse dil uzatamamış. Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Bülent Ersoy, Muazzez Ersoy, Hülya Avşar‘a hakkında pek ses çıkmadı. Galiba onları yaşlı bulup çok para vermiyorlar. Anlaşmışlardır da çok para olmayınca susmayı tercih etmişlerdir.
Bu arada işin bir de vergi yönü var. Star Tv gazino veya kumarhane değil. Tarkan’a verdiği parayı kuruşuna dek bildirecek, Tarkan da orkestrasına, vokalistlerine ve ses düzenine verdiği parayı çıktıktan sonra, kalan paranın kazanç vergisini TC ye yatıracak. Tabii zamanı gelince…
Kıbrıs kumarhaneleri ve Antalya beş yıldızlı otellerde vergi diye bir sorun yok. Konserler güya otelin müşterilerine oluyor. Otelde oda parası olarak alınıyor. Şarkıcılar da otelin bir hizmeti sayılıyor. Yerseniz tabii ki. Maksat saat 23.00 de konser salonun kapılarını kapatıp herkesi yan salonda bulunan poker masasına oturtmak. Veya kollu canavarların başlına oturtup sabaha dek binlerce liralarını almak kaptırmak.
Geçen güne dek herkesin dilinde yılbaşında kimin ne kadar para alacağı vardı. Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış. Şimdi gariban şarkıcılar, aslında kebapçı olan ama alaturka müzik yapıldığı için kendini Maksim sanan mekanlardan ‘acaba yılbaşı gecesi bin lira ekstra alabilir miyiz?’ diye kara kara düşünüyor. Bunlar arasında TRT'nin solistleri de var. Bin veya iki bin liraya assolistlik yapıyorlar. Ayda 4 cumartesi çalışsa neresinden baksanız ayda 4 bin lira eder. Eh bu da güzel, dört çeker otomobil almalarını sağlar. İnsanlara üstden bakmak için bütün sarı saçlı şarkıcılar da dört çeker arazi aracı var. Erkek şarkıcılar ise Mercedes’i tercih ediyor. Düğünler filan derken onlar da Mercedes taksidi ödüyor.
Konuyu daha fazla dağıtmadan başa dönelim. Geçen hafta şarkıcılar nereden ne kapsam, eğlence yeri patronları ise ‘yılbaşı gecesi kime sahneyi emanet etsem de salonu doldursam’ diye hesap- kitap yaparken, para ile ilgili dedikodular gariban vatandaşın sinirini bozarken… ee bu normal ama. Üç gündür siftah yapamayan bir esnaf gazetede Siben Can’ın 15 şarkı söyleyeceği için yani sahnede maksimum iki saat kalması karşılığı için 400 bin lira alacağını okursa sinirlenmez mi?
Herhalde nazarları değdi. Beşiktaş da ki o hain saldırı olmaz mı? Pırıl pırıl genç polislerimiz şehit olmaz mı? Milletimiz yasa bürünüp terörü her dakika-her yerde lanetlemez mi?
Bir anda her şey değişti. O binlerce lira hesabı yapan şarkıcılar şimdi kara kara düşünüyor. ‘Acaba yılbaşı gecesi iptal olur mu? aldığımızı avansı iade mi ececeğiz. Ben o para ile yeni araba almıştım. Şimdi ne yapacağım? gibi onlarca soru beyinlerini meşgul etmeye başladı. Gariban şarkıcılar zaten avans filan almadı. Sadece borçlu olduğu esnafa ‘yılbaşında borcumu ödeyeceğim’ diyerek zaman kazandılar.
Patronlar çok haklı. Hadi diyelim binlerce liralık riski göze alıp kapılarını açtılar. Sanatçılara- orkestraya, ses düzenine, bahşiş ile çalışmayan personele söz verdiği ücreti ödetecek. Et-balık-içki derken binlerce liralık gıda malzemesi ni dolaplara koyacak. Gazete ilanları, elektrik parası filan derken binlerce liralık yatırım. Her mekanın bir kapı açma bedeli vardır. Peki ya insanlar yılbaşı gecesi terör korkusundan evden dışarı çıkmazsa… evinde oturup tombala oynarken TV'de Tarkan’dan Türk müzik dinlemeyi tercih ederse… Bu da bir ihtimal. O zaman patron battı demektir.
İşte şimdi durum bu. Patronlar yılbaşı akşamı ne yapacağını halen bilmiyor. Aynen yılbaşında evden dışarıda bir yerde eğlenceyi alışkanlık yapanlar gibi. Kafasına kırmızı kukuletayı takacak ama evde mi eğlence yerinde mi?
Yarın ne olur kimse bilemez. Binlerce lirayı cebine koyup paranın sıcaklığını vücudunda hissederken, Beşiktaş stadında maç sonunda böyle bir bombanın patlatılacağı ve onlarca polisimizin şehit olacağı aklına gelmezdi.
Sonuç belli değil. Bence Aralık’ın son haftasına kadar belli olmaz. Geçen yıl kar-tipi bekleniyordu. Geldi de ama yine İstanbul da hayat yılbaşına yakışır şekilde devam etmişti.
Bu terör illeti çok başka bir felaket. İnsanları vicdanı ile baş başa bırakıyor.