İngiliz Economist dergisinin Charlemagne köşesinde “Türkiye'deki demokrasini geriye gitmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kadar, Erdoğan'la geçmişte ortak hareket eden Fethullah Gülen Hareketi'nin de sorumlu olduğu” yorumu yapıldı. " Gülencilerin durumu ülke dışında daha iyi ama yine de köşeye sıkışmış haldeler" denilen yazıda, "Gülen 80'lerine yaklaşıyor ve sağlığı iyi değil. Öldüğünde cemaatten geri kalanlar büyük olasılıkla dağılacak" ifadeleri kullanıldı.
BBC Türkçe’nin aktardığı makalede, Türkiye'de Erdoğan'ın "tasfiye sürecinde mağdur ettiği tek tek bireyler için şefkat gösterilse de, 'Cemaat'in tümüne ve liderleri Fethullah Gülen'e yönelik şefkat gösteren neredeyse hiç kimse yok" deniyor ve FETÖ’nün 2002'de AKP iktidara geldikten sonra güç kazandığı belirtiliyor:
"Sempatizanları daha önce Türk bürokrasisine sızmışlardı. Ama Erdoğan'ın cesaretlendirmesiyle kurumların tamamını ele geçirdiler."
FETÖ için “cemaat” denilen Economist dergisinin makalesinde şu ifadeler var:
"Sempatizanları daha önce Türkiye bürokrasisine sızmıştı. Erdoğan'ın cesaretlendirmesiyle kurumların tamamını ele geçirdiler. (Bir tahmine göre yargıdaki üst düzey görevlilerin yüzde 30'u, poliste de yüzde 50'si Gülencilerden oluşuyordu.) Erdoğan'ın onayıyla, binlerce Kürt aktivist, subay, laik ve gazetecinin tutuklanmasını sağladılar.
Güvenlik analisti Gareth Jenkins, ‘Gülenciler, Erdoğan'ın iktidarını sağlamlaştırmasında belirleyici bir rol oynadılar.’ dedi.
Gülencilerin başarısı, sonlarını hazırladı. 2010'ların başlarına kadar Erdoğan'a tehdit oluşturacak kadar güç toplamışlardı. Eskiden Gülen'e yakın olan akademisyen Gökhan Bacık ‘Bir dönem fiilen Türkiye'yi yönetiyorlardı’ diyor. Kürt isyancılarla barış görüşmelerini baltalamaya çalıştılar, 2012'de istihbarat servisi başkanını hedef aldılar ve bir yıl sonra, bir yolsuzluk skandalında Erdoğan'ı suçladılar. Erdoğan cemaate savaş açtı ve bürokrasideki destekçilerini tasfiye etti. Darbe girişiminden sonra tasfiyeler hızlandı.”
“KÖŞEYE SIKIŞMIŞ HALDELER”
"Bugün cemaat gücünü yitirmiş durumda” diyen Economist, makalesinde şunları kaydetti:
“Türkiye'nin içinde nefes alabileceği alanı kalmadı. Türk toplumunun tüm kesimlerine kendini yabancılaştırdı, bir avuç insan hakları aktivisti dışında cemaati savunacak kimse kalmadı. Gülencilerin durumu ülke dışında daha iyi ama yine de köşeye sıkışmış haldeler.
Erdoğan, Afrika ve Orta Asya'daki bazı ülkelerin Gülen okulları ile işyerleri ile ilişkilerini kesmeleri için yaptığı baskıda başarılı oldu. Fonlar kurumaya başladı. Uzun süredir hareketin takipçisi olanlar sürü halinde ayrılmaya başladı ve yeni üyeler eklemek neredeyse imkansız. Gülen harekete körü körüne bağlı olanları yönetiyor.
Bacık, yardımcılarının hepsinin grup dışında deneyimleri olmayan ilahiyatçılar olduklarını söylüyor. Güç sahibi konumda olan kadın hiç yok. Kendisini İslam'ı modernleştiren bir hareket gibi tanımlayan bir hareket için bu iyi bir görüntü değil.”
“GÜLEN ÖLÜNCE CEMAAT DAĞILIR”
Economist’in makalesi şöyle noktaladı:
"Gülen 80'lerine yaklaşıyor ve sağlığı iyi değil. Öldüğünde cemaatten geri kalanlar büyük olasılıkla dağılacak.
"Türkiye'de bıraktığı miras ise acı. Gönül Tol, 'Ülkenin bugünkü durumundan Erdoğan kadar sorumlular,' diyor."
Economist'in makalesi şu yorumla sona eriyor:
"Dış dünyanın çoğu, Türkiye'nin otokrasiye sürüklenmesi hikayesinde tek bir kötü adam olduğunu düşünüyor gibi görünüyor. Türkler ise size bir kişinin daha olduğunu söyleyecektir."