İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması sonrası ülkenin dört bir yanında başlayan protestolar dünya basınınde geniş yer buldu.
İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, manşete taşıdığı "Türkiye'deki İmamoğlu protestoları 'demokrasi mücadelesi'ne dönüşüyor" başlıklı yazısıyla Türkiye'de son birkaç günde neler olduğunu anlattı.
Guardian'ın hazırladığı bu yazı, bugün sitesinde en çok görüntülenen haber oldu.
'DÖNÜM NOKTASI' OLDU
Yazıya protestolara katılan ancak güvenlik gerekçesiyle tam ismini vermeyi reddeden 26 yaşındaki Azra'yla başlayan gazete, genç kadının başta toplanma yasağı nedeniyle dışarıya çıkmaya çekindiğini ama sonra öğrenci hareketlerinin şehirlere yayılmasıyla onun da eylemlere katıldığını anlattı.
"Çoğu protestocu yüz tanıma teknolojisi, polisin zaman zaman kullandığı göz yaşartıcı bomba ve biber gazına karşı kendini korumak için maske takıyordu" diye anlatan gazete, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının "bir süredir demokrasiden uzaklaşma gidişatında olan ülkede dönüm noktası" olduğunu yazdı.
Polisin İstanbul'daki protestolarda biber gazı, Ankara'daki protestolardaysa tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullandığını yazan gazete, cumartesi gecesi protestoların ertesinde 323 kişinin gözaltına alındığını yazdı.
'YILLARDIR BİRİKEN BASKIYA VERİLEN YANIT'
"İmamoğlu'nun gözaltına itiraz olarak başlayan şey günler içinde çok daha büyük bir şeye dönüştü" diye yazan gazete, Azra'nın sözlerine de yer verdi: "Bu İmamoğlu'ndan daha fazlası. Demokrasi, hukuk ve eşit haklar için verilen bir mücadele."
Başka bir protestocunun "bunun yıllardır biriken baskıya verilen yanıt" sözlerine de yer veren gazete, İstanbul'da cuma günkü gösterilere 300 bin kadar kişinin katıldığını yazdı. Hükümetin protestolara müdahale için köprüleri trafiğe kapattığını ve birçok ana caddeye çevik kuvvet ekipleri yerleştirdiğini belirtti.
ULUSLARARASI TEPKİ YETERSİZ KALDI
"Yerel öfkeye rağmen uluslararası tepki yetersiz kaldı" diye yazan gazete, en belirgin tepkinin finansal açıdan geldiğini vurguladı. Merkez Bankası'nın yatırımcıların kaçtığı ve para biriminin değer kaybettiği sırada lirayı desteklemek için 11.5 milyar dolar gibi rekor seviyede harcama yaptığını belirtti.
Ancak Guardian, siyasi tepkilerin etkisinin yetersiz kaldığına dikkat çekti. Örnek olarak da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "mevcut durumla ilgili normal kuralların uygulanmasını ummasını" ve ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce'un "Washington'ın başka bir ülkenin içişleriyle ilgili yorum yapmayacağını" söylemesini gösterdi.
ABD'nin Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff da Tucker Carlson'un programında, ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmenin "dönüştürücü" olduğunu söyleyerek "Bence şu anda Türkiye'den çok fazla iyi, pozitif haberler geliyor" dedi.
AVRUPA'NIN SESSİZLİĞİ NEDEN?
Geçmişte Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi Erdoğan'ı eleştirme konusunda hızlı Avrupa liderlerinden bazılarının Türkiye'de olan olaylara sesini yükseltmediğini belirten gazete, bunun sebebinin Ukrayna'da kurulması amaçlanan barış gücünde Ankara'ya duyulan beklentilerin büyüklüğü olabileceğini belirtiyor.
En büyük tepkinin Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'den geldiğini belirten gazete, von der Leyen'in "Türkiye demokratik değerleri korumalı, özellikle de seçilmişlerinin haklarını" dediğini hatırlattı.
Ancak Guardian'ın konuştuğu uzmanlara göre bu tür çıkışlar, politikadaki değişikliği tetiklemeye yeterli değil. Avrupa'dan herhangi bir yaptırım, Erdoğan'ı zirvelere çağırmama, Türkiye'yi gelecek planlarına dahil etmeyi reddetme gibi adımlar atılmadığını belirten analistler "Türkiye'nin yeni küresel arenada kendini önemli bir güç konumuna getirmesi nedeniyle somut bir tepki olmayacaktır" diyor.