Uzan ailesinden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) geçen ve 12 kez ihaleye çıkarılan Adabanksatıldı. Edinilen bilgilere göre, bankayı Türk işadamı grubu, 60 milyon dolara (340 milyon TL) satın aldı.
TMSF Başkanı Muhiddin Gülal da yaptığı açıklamada satışı doğruladı. Gülal, "Satışı iki ay önce tamamladık. Şu anda konu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nda (BDDK). Onlar onay verirse işlem tamamlanacak" dedi.
HİSSELERİN ÖNEMİ YOK
Geçtiğimiz günlerde Cem Uzan'ın TMSF aleyhine açtığı 2 milyar dolarlık davayı kazandığına dair iddialara da yanıt veren Gülal, "Cem Uzan'ın Fransa'da Kepez hisseleriyle ilgili açtığı bir dava vardı, onu kazandı ancak o hisselerin hiçbir değeri yok. Cem Uzan'ın çocuklarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bir müracaatı vardı. Mahkeme hak ihlali yönünde karar verdi, biz itiraz ettik. Süreç devam ediyor" diye konuştu.
12 KEZ İHALEYE ÇIKTI
Adabank, 1984'te Uzan Grubu tarafından kuruldu. 2001'de yaşanan bankacılık krizinin ardından banka toparlanamadı. 2003'te yapılan operasyonlarda Uzanlar'ın yolsuzlukları tespit edildi. Banka 2004'te TMSF'ye geçti. İlk defa 26 Haziran 2006'da ihaleye çıkılan banka için en yüksek teklifi, 45 milyon TL bedelle, Kuveyt bankası The International Investor verdi. BDDK, 'mali yetersizlik' gerekçesiyle ihaleyi iptal etti.
2008 eylülde TMSF tarafından tekrar ihaleye çıkıldı. Bu kez bankaya en yüksek teklifi SinpaşGrubu verdi. 57 milyon dolarlık satışı inceleyen BDDK iki yıl sonra o ihaleyi de iptal etti. 2011 temmuzda banka için tekrar ihaleye çıkıldı.
Remzi Gür ve ortağı G Capital tarafından 75 milyon dolarlık teklifte bulunuldu. BDDK, 2 Ekim 2012'de satışa onay vermediğini açıklayıp, ihaleyi iptal etti. 2016'da TMSF yeniden Adabank ile ilgili ihale sürecini başlattı. Fon, son ihaleyi 25 Nisan 2017'de Esentepe'deki binasında düzenledi.
VEFA CENTER TMSF'YE GEÇTİ
Sabah'ın haberine göre; TMSF'nin yurtdışındaki mahkeme süreçlerini çok güçlü ve özel bir ekiple takip ettiğini aktaran Gülal, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) el konulan şirketlerinin mal varlıklarına da değindi.
Kaynak Holding'e karşı Kırgızistan'da açtıkları davayı kazandıklarını söyleyen Gülal, şöyle konuştu: "FETÖ'nün yurtdışında muvazaalı işlemlerle devrettiği varlıklarını ülkemize kazandırmak için önemli bir hukuk mücadelesi veriyoruz. Bu örgütün yurtdışında yaklaşık 300-400 milyon dolarlık mal varlığı var. Kırgızistan'daki davayla Kaynak Holding'e ait olan ve yaklaşık 15-20 milyon dolar değeri bulunan Vefa Center TMSF'ye geçti. Bu varlıkların değerini çok önemsemiyoruz. Aslolan psikolojik etki. FETÖ'nün yurtdışı davalarını kaybetmesi psikolojik olarak onları çökertiyor."
KÜÇÜKLER SATIŞTA
Şu anda TMSF'nin yönetiminde 928 şirket bulunduğunu anlatan Gülal, bunun çok büyük bir bölümünün FETÖ iltisaklı olduğunu aktardı. Bu şirketlerin 323'ünün gayri faal olduğunu ve tasfiye sürecine girildiğini anlatan Gülal, "Boydak, Naksan, Koza gibi büyük şirketlerin satışı için hukuki altyapının henüz oluşmadı. Bunların satışı için en azından müsadere kararının çıkması gerekiyor. Naksan ve Boydak için müsadere kararı çıktı ancak Koza için henüz çıkmadı. Zaten bu çapta büyük şirketlerin satışı kolay değil" dedi.
Büyük şirketlerin satışa çıkmadığını aktaran Gülal, ancak ismi bilinmeyen küçük şirketlerin satışta olduğunu ifade etti. Gülal, "Mesela en son Osmaniye'de Ofisset Ofis Donanımları diye bir firma sattık. Bu şirket ekonomik olarak sıkıntıdaydı ve kârlılığı yoktu. Çok yüksek rakamlara da satılmadı" şeklinde konuştu.
MOZAİK PROJESİ NİSANDA AÇILIYOR
Geçen yıl haziranda Dumankaya ve Fi Yapı için Alman şirketi Eura Bau, Cpb-Drees&Sommer'la yapılan anlaşmayla ilgili son bilgileri de paylaşan Gülal, şunları anlattı:
"Bu şirketler Almanlar'a satılmadı. Almanlar bu inşaatları tamamlamak üzere bir misyon üstlendiler. Yani bir nevi hizmet veriyorlar. Almanlar Dumankaya'nın Sancaktepe'deki Mozaik projesine başladı. Birinci etabı nisanda açacağız. Diğer projelerle alakalı 1-2 ay içinde aksiyon alırız. Fi Yapı'da da mağduriyet oluşalı 10 yıl oldu. Hatta Fi Yapı mağdurları TMSF işin içine girince, 'Acaba devlet bize bir çözüm üretir mi?' diye baktı.
Fakat bizim şirketin kendi içinden çözüm üretmemiz gerekiyor. Devlet geri alamayacağı kaynağı şirkete koymaz. Fi Yapı'nın tek alternatifi adası. Onu yakında satacağız. Oradan gelecek tutarla projeleri tamamlarız. Almanlar adayla da ilgileniyor ancak henüz somut bir sonuç yok. Yılın ikinci yarısında aksiyon almayı planlıyoruz."
HER FİRMAYA BELLİ ORANDA İNDİRİM
Cavit Çağlar ile el sıkışmasının ardından en çok konuşulan konulardan biri Çağlar'a indirim yapılıp yapılmadığı yönündeydi. Gülal, konuya şöyle açıklık getirdi: "Cavit Çağlar'ın işlemleri tamamen ticari teamüllere uygun yapılmıştır. Bir indirim yapıldı evet ama bu Cavit Çağlar'a has değil. Zeytinoğlu'na da yaptık. Görüştüğümüz ve helalleşmek üzere olduğumuz her firmaya belli oranlarda indirim yapıyoruz."
OFFSHORE HESAPTAN 300 MİLYON DOLARLIK RİSK OLUŞACAK
Offshore hesaplarla ilgili açıklama yapan Gülal, "Biz 'offshore mevduatları, bankanın ödemesi gereken bir tutar değildir' diyoruz. Çünkü offshorelar bankadan ayrı yerdeydiler. Bankanın bilançosunda olan tutarlar değildi. Dolayısıyla ödenmesi doğru değil.
2011'e kadar mahkeme kararları TMSF lehine gelirken sonrasında terse döndü. Biz de bunu tersine çevirmek için mücadele veriyoruz. Bugüne kadar 200 milyon dolar ödedik, 100 milyon dolar daha ödeyebiliriz. Devletimiz adına toplam 300 milyon dolar risk oluşacak" dedi.