A.U. mahkeme, kendini "İlişkiden sonra araç içerisinde şehit olan arkadaşımın bıraktığı Türk bayrağını parçalayınca kendisine tokat attım ve kamyondan indirdim. Bundan dolayı bana iftira atmış olabilir" sözleriyle savundu.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay 9 Nisan 2015 tarihinde Batman karayolunda meydana geldi. İddiaya göre düğün salonlarında şarkıcı olarak çalışan 2 çocuk annesi Z.E., arkadaşı Y.D.'yi arayarak kendisini Batman'dan almasını istedi. Y.D.'nin genç kadını aldıktan sonra yolda cinsel ilişki teklif etmesi üzerine, Z.E. araçtan inerek yolda otostop yapmaya başladı. Yolda duran kamyon sürücüsü A.U., otostop yapan kadını aracına aldı.
Kamyon sürücüsü A.U. bir süre sonra tacizde bulunması üzerine Z.E., araçtan inmek istedi. Ardından sürücü, kapıları kilitleyerek bıçak tehdidiyle Z.E.'ye iki kez cinsel istismarda bulundu. A.U. ardından kadını yolda araçtan indirdi. Z.E. ardından gece başka bir sürücünün yardımıyla jandarmaya başvurdu. Tutuklanan A.U. hakkında 'Nitelikli cinsel saldırı, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve Silahla tehdit' suçlarından 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
"Türk bayrağını yırtınca tokat attım"
Tutuklu sanık A.U.'nun yargılaması Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. İfadesinde mağdur ile para karşılığı ilişkiye girdiğini iddia eden sanık A.U., "Mağdurun el kaldırması üzerine kendisini arabaya aldım. Kalacak yeri ve parası olmadığını söyledi ve para karşılığı cinsel ilişkiye girmeyi teklif etti. Ben de 25 TL karşılığında birlikte oldum. Hayat kadını olduğunu söylemişti. İlişkiden sonra araç içerisinde şehit olan arkadaşımın bıraktığı Türk bayrağını parçalayınca kendisine tokat attım ve kamyondan indirdim. Bundan dolayı bana iftira atmış olabilir" diyerek kendini savundu.
Duruşmada ifadesi alınan mağdur Z.E. ise arkadaşının cinsel ilişki teklifini kabul etmediği için gece yarısı yolda arabadan indiğini belirterek "Gelen bir kamyona el kaldırdım ve şoförüne beni gidebileceğim yere kadar götürmesini söyledim. Kendisi bunu kabul etti. Yolda giderken 'Seni bırakmıyorum, seni kaçırıyorum, benim karım olacaksın' deyince ben inmek istedim. TIR şoförü kapıları kilitledi ve bana tokat atmaya başladı. Ayrıca üzerinden çıkardığı bıçak ile 'seni öldürürüm karşı koyma' diyerek kıyafetlerimi çıkartarak bana zorla sahip oldu. 2 kez cinsel saldırıda bulunduktan sonra araçtan indirdi" dedi.
İndirim uygulanmadı
Davanın son duruşmasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı raporuna göre mağdurdan alınan vücut izlerinde mağdur ve sanığın vücut sıvılarının genotipik olarak karışık halde bulunduğunu belirtti. Sanığın yargılama sırasında çelişkili ifadeler verdiğini kaydeden savcı, A.U'nun cezalandırılmasını istedi. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme, sanık A.U'nun 'Nitelikli cinsel saldırı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 28.5 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. A.U.'nun cezasında hiç bir indirim yapmayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Dava ile ilgili gerekçeli kararda bir kadının iffetini ortaya koyacak şekilde gerçek dışı beyanda bulunamayacağını kaydeden mahkeme, bu nedenle mağdurun ifadesine itibar edildiğini belirtti.