TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, bu yıl 3'üncüsü düzenlenecek TRT World Forum'a ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
"Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar" ana temasıyla gerçekleşecek foruma yönelik Eren, "Her zaman olduğu gibi bu yıl da dünya gündeminin nabzını tutan konuları tartışmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda aşırı sağ terör, popülizmin ve milliyetçiliğin yükselişi, ticaret savaşları, Avrupa Birliği'nin geleceği ve yükselen güçlerin iş birliği gibi tüm dünyayı ilgilendiren siyasi, ekonomik ve sosyal konular forumda tartışılacak temel başlıkları oluşturuyor." diye konuştu.
Her yıl bu temel başlıklar altında belirlenen özel sorular olduğunu aktaran Eren, bu soruların ciddi çalışmaların ürünü olduğunu söyledi.
İnsanlığın ve küresel siyasetin sorunlarına çözüm, sorularına cevap aradıklarını ifade eden Eren, "Mesela son dönemde artış gösteren Müslüman karşıtlığı, göçmenlere gösterilen düşmanca tavırların küresel bir tehdit olduğunu biliyoruz. Yeni Zelanda Christchurch'deki cami saldırısı gibi pek çok terör saldırısı popülizm ve beyaz ırkçılığı ideolojileri ile bağlantılı. Bu ve bunlar gibi vakalar üzerinden tahliller ve değerlendirmeler yapılacak. Size şu anda bahsettiğim forumun 10 oturumundan yalnızca biri." dedi.
Geçen seneki forum nihayetlendiği andan itibaren titiz ve yoğun bir çalışma sergileyerek bu yılki foruma hazırlandıklarını aktaran Eren, başlıklar, sorular, konuşma yapacak uzmanların belirlenmesi için büyük bir ekip çalışması yürüttüklerini belirtti.
"Birçok değerli ismi ağırlayacağız"
Küresel anlamda karşılığı olan ve medya sektöründe yapılan en büyük forumu TRT olarak düzenlemenin gururunu yaşadıklarını dile getiren Eren, şunları söyledi:
"Pakatan Harapan Koalisyonu ve Malezya’daki Halkın Adaleti Partisi'nin lideri, reformist siyasetçi Anwar İbrahim, Avrupa’nın en genç başbakanı ünvanını alan ve inovasyon konusunda dünyanın önde gelen isimleri arasında yer alan eski Finlandiya Başbakanı Esko Aho, Pakistan Dışişleri Bakanı Shah Mahmood Qureshi, İngiliz Hükümeti'ndeki ilk Müslüman bakan olan ve 2014 Ağustos’unda İngiliz Hükümeti'nin Gazze politikasının 'ahlaki olarak savunulamaz' olduğu gerekçesiyle Bakanlık görevinden istifa eden Sayeeda Warsi ve Hong Kong Eski Baş Yöneticisi Leung Chun-ying gibi dünyanın farklı bölgelerinden ve belirgin özellikleri olan birçok değerli ismi ağırlayacağız."
"Medeniyet mirasımızın da bir parçası olarak değerlendiriyoruz"
Forumda, dünyayı, insanlığı ilgilendiren konular üzerine farklı perspektiflerden tartışmalar gerçekleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Eren, bu tartışmaların amacını şöyle özetledi:
"Anadolu ve İstanbul, asırlar boyu hoşgörünün, çok kültürlülüğün ve çok sesliliğin beşiği olmuştur. TRT World Forum'un İstanbul'da gerçekleşiyor olmasının böyle bir felsefesi var. Dolayısıyla niyetimiz ve hedefimiz son derece nettir. Bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyada bir süredir devam eden bir arayış dönemi süregelmektedir. Biz de bu forumla bu arayışa katkıda bulunmak, dünyaya duyurulmasında tercüman olmak, farklı fikirlerin tartışabilmesine zemin sağlamak gayesindeyiz. Bizim bu ali gönüllü tavrımız binlerce yıllık medeniyet ve değerler mirasımızdandır."
TRT Genel Müdürü Eren, "Bizim ve ülkemizin taşıdığı demokrat tavrı taşıyamayarak, müesses nizamdan yana duruş alan bazı davetlilerimiz oldu. Bu isimler, TRT World Forum'a katılacağını bildirdikten sonra ülkemizin uluslararası hukuktan doğan meşru haklarını kullanarak gerçekleştiriyor olduğu Barış Pınarı Harekatı'nı gerekçe göstererek foruma katılma kararlarından döndüler." dedi.
Girişimini gerçekleştirdikleri, geliştirdikleri her işte "insanı ve vicdanı merkeze almak" kaygılarının ön planda olduğunu bildiren Eren, "İnsanlığın ortak vicdanını yaralayan sosyal ve siyasi meselelerde doğrudan yana taraf olmak için küresel hayatı, gelişmeleri takip etmek ve bunun bir parçası olmanın sorumluluğunu taşımak gerekiyor. Dünyanın çok çeşitli yerlerinden birçok farklı bakış açısını burada, Türkiye'de bir araya getirip sorunlara çözümler üretmek için ciddi ve nitelikli çalışmalar gerçekleştirmeyi, buna öncülük etmeyi medeniyet mirasımızın da bir parçası olarak değerlendiriyoruz." yorumunu yaptı.
"Forumun bir oturumu Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerine olacak"
Resmi belge almak için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğundan bir daha çıkamayan ve hunharca öldürüldüğü anlaşılan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın vefatına işaret eden Eren, "Bu, tarihte kara bir lekedir. TRT World Forum'un bir oturumu Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerine olacak. Bu oturumda, Suudi gazetecinin ölümüyle bağlantılı olarak Orta Doğu'da değişen jeopolitik dengeler de ele alınacak." ifadelerini kullandı.
Eren, TRT World Forum'un, Ghad el-Thawrah Partisi Lideri ve Mısır Cumhurbaşkanlığı Eski Adayı Ayman Nour, Nobel Ödülü'nü en genç yaşta alan Zincirleri Olmayan Kadın Gazeteciler Grubu Başkanı Tawakkoul Karman, Kaşıkçı'ya yakın bir isim olan Yasin Aktay ile gazeteci yazar Turan Kışlakçı gibi konusunun ehli isimlerin katılıp bu önemli meseleyi tartışması için dünyaya bir platform sunduğunu söyledi.
Öte yandan pek çok farklı ülkeden siyasetçilerin, en prestijli düşünce kuruluşlarının kıdemli uzmanlarının özellikle kapalı oturumlara katılmak üzere geldiğini dile getiren Eren, "İşte bu noktadan hareketle de bu tartışma ortamını dünyaya sunmak bizim değerlerimizle örtüşen son derece kıymet verdiğimiz bir iş." dedi.
"Akademik literatüre katkı"
Eren, 2017 ve 2018'de düzenlenen iki ayrı forumun ardından hem katılımcılardan hem de konuşmacılardan çok olumlu dönüşler aldıklarını vurgulayarak "Türkiye’de gerçekleşen bu denli büyük bir etkinliğin parçası oldukları için memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Birçoğu ile de yıl boyunca iletişimimizi sürdürüyoruz ve fikir alışverişinde bulunuyoruz." dedi.
Her forumdan sonra hem açık hem de kapalı oturumlarda tartışılan, ortaya konulan fikir ve sonuçları üzerine rapor, kitap ve video gibi materyaller hazırladıklarını bildiren Eren, bunları hem web sitesinde paylaştıklarını hem de katılımcılara ulaştırdıklarını aktardı. Birçok katılımcının da bu materyallerden kendi çalışmalarında faydalandığını belirten Eren, bunun yanında bu toplantıların çıktılarıyla kendilerinin de akademik literatüre katkıda bulunduklarına işaret etti.
"TRT olarak sahip olduğumuz sorumluluğun gereğini yerine getirmeyi kıymetli buluyoruz"
Sürdürülen bu proje ve farkındalık kampanyaları ile Türkiye'nin kamu yayıncısı olarak medya araçları ile toplumu ilgilendiren temel meselelere dikkati çekmeyi önemli bir sorumluluk olarak gördüklerini anlatan Eren şunları kaydetti:
"Medya algısının gücünü toplum ve insan yararına projelerle değerlendirerek gerek Türkiye'de gerekse uluslararası mecralarda hem ülkemizin sosyal farkındalık alanındaki temsiliyetine katkı sunmayı hem de TRT olarak sahip olduğumuz sorumluluğun gereğini yerine getirmeyi kıymetli buluyoruz. Biz, uluslararası platformlardaki varlığımızı insanlığa, barışa, refaha ve adalete hizmet ederek sürdürmeyi önemli buluyoruz. TRT World'ü kurarken izleyicilerimizi küresel vicdana sahip dünya vatandaşları olarak tarifledik ve insanı hikayenin merkezinde gördük. Temmuz sonunda yine İstanbul'da 5. Küresel Haber Forumu'na ev sahipliği yaptık. Ana tema 'habecilikte güven ve gerçeklik'ti. Bu organizasyonun da ev sahipliğini haberciliğe getirdiğimiz yeni dil ve anlayış ekseninde üstlendik. Orada da 'insanı her çıkarın önünde tuttuğumuzu' ve TRT'de yapmaya çalıştığımız şeyin bu olduğunu dünyaya ifade ettik. Biz, el attığımız her konuda ve var olduğumuz tüm mecralarda pozitif değişimin öncüsü olmayı hedefliyoruz."