Pazar günü yayımlanan ve maddeler halinde düzenlenen uzun liste, Trump'ın ikinci bir dönemde ne yapacağına dair en basit ayrıntıları bile aktarmakta zorlandığı bir dizi röportajın ardından geldi.
Standart eğitim, sağlık hizmetleri ve istihdam projelerinden tutun, belirgin bir şekilde Trumpçı "Bataklığı Kurutma" planına kadar farklı politika alanlarını kapsayan program, kendisini Başkan'ın "temel önceliklerinin" bir beyanı olarak ortaya koyuyor. Bununla birlikte bazı eksiklikler de göze çarpıyor.
Örneğin iklim değişikliğinin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının adı hiç geçmiyor, enerji bağımsızlığından bahsedilse de bunun bir "kısıtlamaları kaldırma programı" yoluyla ele alınacağı söyleniyor; Trump'ın ilk dönemini göz önünde bulundurursak bu durum, muhtemelen emisyon standartlarını gevşetmek ve milli parklar gibi bugüne dek korunan alanlarda petrol ve gaz için sondaj yapılmasına izin vermek anlamına gelecek.
Diğer planlarsa çok daha açık bir şekilde milliyetçi: Okullara “Amerikan istisnailiğini öğretmeleri” talimatı verilecek, ABD'nin "rakipsiz askeri gücü" korunup genişletilecek ve yönetim "Amerikan vatandaşlarına zarar veren uluslararası örgütlere karşı mücadele ederek küreselci bataklığı kurutacak".
Sadece özet niteliğindeki gündem maddeleri, hedeflere nasıl ulaşılacağı hakkında ayrıntılı bilgi vermiyor. Bununla birlikte, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kurultayı arifesinde (ve partinin bu yıl yeni bir siyaset programı kaleme almama kararının ardından) gelen program, Trump'ın yeniden seçilmesi durumunda ne yapacağına dair en ayrıntılı açıklama niteliği taşıyor.
Ne var ki programın uzay yarışıyla ilgili bölümü, hep bu kadar cesur kelimelerle ifade edilmemiş olsa da son birkaç yıldır Trump manifestosunun bir parçası haline gelmişti.
Başkan Yardımcısı Mike Pence 2018'de yaptığı bir konuşmada, Ay'da kalıcı mevcudiyet çağrısında bulunmuştu. NASA'nın Johnson Uzay Merkezi'nde dinleyicilere hitap eden Pence şunları söylemişti:
Gözlerimizi bir kez daha komşumuz Ay'a çevirirken... bu sefer orada sadece ayak izleri bırakıp ayrılmakla yetinmeyeceğiz. Belki de hiç ayrılmayacağız.
Amerika Birleşik Devletleri'nin, onlarca yılda öğrendiklerimizi ele alacağı, yaratıcılığınızı ve maharetlerinizi işe koyup Ay'da ve çevresinde kalıcı bir varlık oluşturacağı zamanın geldiğine gerçekten inanıyoruz.
NASA bu bahar döneminde, Ay'ın etrafında hareket eden Ay Yörünge Platformu Geçidi adlı yeni bir uzay istasyonu yapılmasını da içeren "Artemis" programı kapsamında Ay yüzeyinde yer alacak "merkez kampın" ilk planlarını kamuoyuyla paylaşmıştı.
ABD'nin uzay yolculuğu tutkusunun ardında siyasi bir etken de yatıyor; özellikle de Çin'in çoktan katedilmiş sınırları aşmayı amaçlayan insanlı görevlerle büyük bir uzay gücü olma yolundaki çabalarına karşı koyma arzusu.
Kısa süre önce Amerikalı astronotların SpaceX Falcon 9 roketi ve mürettebat modülüyle uzaya fırlatılması, 2011'de Space Shuttle projesinin emekliye ayrılmasından bu yana ABD'nin uluslararası kaynaklar kullanılmayan bir araçla uzay görevine çıktığı ilk sefer olmuştu.
Ancak mürettebatlı bir Mars görevinde, güneş radyasyonu ve düşük yerçekiminde birkaç ay veya daha uzun süre geçirmenin fizyolojik etkileri de dahil olmak üzere birçok engelin üstesinden gelmek zorunda kalınacak.
Kaynak: Independent