Abone Ol

Tuğçe Kazaz: Sıla, Yenikapı mitingine menfaat için giden sahtekarlardan daha mı kötü?

Medyafaresi.com özel haberi- Ünlü manken Tuğçe Kazaz, sosyal medyada şarkıcı Sıla'ya karşı başlatılan linç operasyonlarına içeriden tepki verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en büyük destekçilerinden olan Kazaz, Sıla'ya sahip çıktı.

Sıla, mitinge menfaat için giden sahtekarlardan daha mı kötü?

Tuğçe Kazaz, Medyafaresi.com'a konuştu.

İŞTE TUĞÇE KAZAZ'IN SILA İLE İLGİLİ AÇIKLAMASI

Konuşmayayım diyorum ama haksızlık kanıma dokunuyor, nefes alamıyorum.

Yaşam bana dar geliyor. Daralan bir yaşamın içerisinde hayat bulmaktansa hiç bulmamayı tercih ederim.

Sıla bir açıklama yaptı. Kendisini tanırım düzgün, kendi halinde, vatanına milletine bağlı bir kızdır.

Eh, hayatı da sahne şovu olunca, doğal olarak Demokrasi ve Şehitler Mitingini şov sanmış ya da heyecana gelmiş veya bir kadın olarak bu olaylardan çok etkilenmiş olabilir, bu onun fikridir.

Yahu arkadaş, biz tam da Sıla gibi birilerini aramıyor muyduk? İçindekini dışa vuracak, riyakar olmayacak, sahte ve yalanlarla bizi kandırıp sömürmeyecek birilerini?

Bu gün tam da başımıza gelenler bu riyakar, ağlak Fethullah’ın sahte maskesi yüzünden gelmedi mi? Diğer yandan, o gün mitingde bulunan bir çok sanatçı arasında vatan aşkı yerine nefret ve kinle bulunanlar olmadı mı? Vatan aşkıyla gitmiş olanlar zaten yazdıklarımı üzerlerine alınmayacaklardır.

Orada bulunanların bir bölümü kriptolu FETÖ'cü ya da bilerek veya  bilmeyerek bu örgütle temas etmiş ve olanların korkusuyla kamufle olmaya gidenler değiller miydi?

Onlardan daha mı kötüydü Sıla?

Peki ya sahte gülüşlerinin altında para ve madde kaygısıyla bulunanlara ne demeli?

Mitinge gidenler arasında darbe netleşene kadar hükümete saydıran ya da sevinçten sarhoş olanlar, olayın seyri değişince apar topar korkuyla gidenler yok muydu?

Peki ya içten içe "Bak ben de buradayım, seni hiç sevmiyorum Cumhurbaşkanım ama ne yazık ki sen kazandın, ben de bunu kabul etmek zorunda kaldım ve sana tabi olmak için buradayım" diyenler yok muydu? Samimi gidenleri tamamen ayırıyorum. Ama Sıla bu saydıklarımın hangisinden daha aşağı bir varlık olabilir, bu zavallı güruhundan nasıl daha aşağı görülebilir ki?

Bence bizim Sıla gibi içindekini dışa vuracak insanlara ihtiyacımız var, sahtekar rol modellerine değil.

Baksanıza etrafımız FETÖ ve sahtekarlarıyla doldu. Uyanın arkadaşlar uyanın! Bizi bu hale getiren Sıla gibi özünden gelenle hareket edenler değil, bizleri maskeli yüzleri ve sahte sözleriyle kandıran TERÖRİST HOCA EFENDİ'ye tabi olanlardır. Kimsenin niyetini bilemediğimiz için tüm bunlar başımıza gelmiyor mu? Bırakın Sıla’lar niyetlerini açıklasın, biz de varsa bir hastalık veya sıkıntı çözelim. Yoksa niyetlerini belli etmeyenlerin hastalıkları büyür, sonra bizi de hasta eder. Onun için diyorum ki; Fikrine katılırım ya da katılmam, ama fikrine ve zikrine sahtekarlık bulaştırmadan bizlere aktardığın için ve hala tanıdığım o eski kararlı Sıla olduğun için ve seni tanıdığım kadarıyla bu topraklara ve insanımıza düşkün olduğunu bildiğim  için, sana teşekkür ediyorum.

Eleştirime gelince; Sıla, sen bu olayı ya yanlış anlamışsın ya da sana yanlış anlatmışlar. O bir şov değildi. Bu olay, dini kullanan dinsizlerin, masumiyete, şefkate ve merhamete, her güzel duyguya düşman olan insafsızların, ırza düşman namussuzların, paranın ve malın kölesi olan gafil teröristlerin; senin, benim, samimi olan herkesin candan sevdiği ve bize atalarımızdan yadigar yurdumuzu haince ve top yekun yok etmeye kalkıştıkları bir saldırının üzerine, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale 'de ya da Kut-ul Amare'de düşmanı kazdığı kuyuda  boğan ve bu uğurda canlarını feda eden demokrasi şehitleri ile milletimizden oluşan nefer lerin zaferlerini tüm dünyaya haykırmaları gibi, oradaki baz ı sahtekarlara rağmen bu milletin iradesini tüm dünyaya haykırma bayramıydı. Bu, dünyaya; "Sizi Çanakkale'de gömdüğümüz gibi, 2016'da da tüm hazırlıklarınıza rağmen sizi yine gömdük" demek için, vatan sevdalılarının vatansızlara bu milletin yüreğini haykırma şovuydu, güzel kalpli ve güzel sesli kardeşim .

Dilerim ki FETÖ ile beraber niyetini bilmediğimiz tüm sahtekarlar tükenir ve dilerim ki niyetini art niyetsiz olarak, Sıla gibi ortaya koyanların sayıları artar.

Öte yandan, herkes tuturmuş Reisçiyim de Reisçi. Yahu, ben Reis'i tanıdım, adam senden benden daha vatancı, daha milletçi. Sen de ol vatancı ve milletçi, olursun Reis gibi. Ama sen cebin ve menfaatin için Reisçi olunca, birileri de rahatsız oluyor be kardeşim.  Yapmayın etmeyin. Sevelim birbirimizi. Bu çok kafa yorup kelle verdiğimiz, birbirimizi kırdığımız dünyada, hadi torpilli davranayım 100 yıl sonra yüzde doksan dokuzumuz ölmüş olacak. Neyin kafasını yaşıyorsunuz?

Bırakın, Reis dediğiniz adam güzel yönetiyor. Aklınıza çok da ihtiyacı yok gibi. Zaten aklınız zehirliyor her şeyi. O işini yapsın, onun işi bizi daha özgürleştirmek ve huzura kavuşturmak. Bizim derdimiz de zaten huzur ve özgürlük değil mi? Bırakın adamı rahat rahat işini yapsın. Yeter, yalakalıkla harcadığınız ve sürekli birilerini kötülemek üzere tükettiğiniz enerjilerinizi Reis'e yardımcı olmak ve halkını daha da sevdirmek üzere harcamış olsaydınız, bu milletin bu kadar boşlukları olmaz, Feto gibi kuduzların tuzağına düşmezdi. Onun için hepimiz suçluyuz. Çünkü yaşamlarımızı yaşamak yerine, sadece o yaşamları korumak için manasızca savaşıp duruyoruz. Yeter artık biz bir milletiz. Bak, hiç birbirimizi tanımasak da bizim özgürlüğümüz ve demokrasimiz için canını verecek kadar bizi seven insanlar var. Hem de yaşarlarken varlıklarından hiç haberdar olmadığımız insanlar bunlar. Onlara selam olsun! Onlar bizi nasıl severek canlarını verdilerse, biliyorum ki bu enerjimi hissedecekler ki ben de artık onları aynı hissiyatla canım kadar seviyorum. Ve biliyorum ki sizler yaşıyorsunuz ve şu an bu yazdıklarım size geçiyor. Onun için bilin ki ben sizleri çok seviyorum.

İşte biz birbirimizin farkında olmasak da birbirimizi canımızı verecek kadar seviyoruz. İçimizdeki hainler hariç gelin o demokrasi mitingindeki samimi canlar gibi sevelim birbirimizi. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz,  muhalefetimiz el ele verip Türkiye’yi ve içinde de bizleri büyütsünler. Hayat çok kısa. Bırakalım Sıla'larla kavga etmeyi. Kavgamız Sıla olmayı başaramayan sahtekarlarla olsun. Onun için Sıla yalnız değildir. Sıla PKK’lı klavye şövalyelerinin sahip çıkmaya çalışacağı biri hiç değildir. Sıla tam da aranılan kandır ve bulunmuştur ve Sıla bizimdir, Sıla candır.

Dinsiz Fethullah Gülen’in vebasına yakalanmış samimi kardeşlerime sesleniyorum. Hiçbir din alimi asla bir mazlumu öldürmez. Allah'ın bir seferlik dünyaya gönderdiği bir cana kıymaz, kıyamaz. Kendi dindaşlarını, soydaşları na saldırtmaz. Sizler kendi gerçekliğinizi o kuduzda aramayın. O vebadan kurtulmanın tek yolu, biricik bir varlık olduğunuzu hatırlamanız ve kendi gerçekliğinizle hayat bulmanızdan geçer. Yol istiyorsan yol çok kardeşim. Bir kelebekten bile yola çıkar, sonsuz güzelliklere yelken açarsın. Sadece korkma. Seni Yaratanın senin gibi yaratığı birine değil, kendine ve Yaradanına güven. İşte o zaman tüm o hastalık ve vebalardan kurtulduğunu göreceksin.

Onun için nursuz, huzursuz ve ağlaklardan medet umma. Aradığın yol ve güç tam da içinde saklı, sadece bakmanı beklemektedir.

Korkma ve bak.

TUĞÇE KAZAZ