Ahmet Özal , AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1993 yılının Türkiye açısından çok önemli olduğunu söyledi. Madımak olayı başta olmak üzere Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri, Eşref Bitlis'in ölümünün birbiriyle bağlantılı olduğunu savunan Özal, "Rahmetlinin mezarı açıldıktan sonra oradaki Adli Tıp Başkanı, benim bildiğim kadarıyla, FETÖ'cü olduğu için görevden alındı, tutuklandı." diye konuştu.
Konuyla ilgili adli tıp kurumunda teknik çalışmayı yapanların tehdit aldığını bildiklerini anlatan Özal, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Rahmetlinin rahatsız olduğu gün Muhafız Alayı'nda iki doktor ve iki ambulansın olduğunu da biliyoruz fakat 50 metre ilerden gelmediler. Bütün bunlar araştırılmadı veya üzeri bir şekilde kapatıldı. Orada bir karışıklık oldu. İlk başta yanlışlıkla 'zehirlenmiş' diye açıklandı, sonra susuldu. Onu da çözemedik hiçbir zaman. Bence o senenin çok ciddi araştırılması lazım."
"GÜLEN BABAMA AĞIR İFADELER KULLANIYOR..."
"Fetullah Gülen 1991 yılında Sızıntı dergisinde yazdığı bir yazıda babama çok ağır ifadeler kullanıyor" diyen Ahmet Özal, "Çünkü dediklerini yapmadığı için" ifadesini kullandı.
Özal, bu yazının 1991 yılının Ağustos veya Eylül ayı Sızıntı dergisinde yer aldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çok ağır laflar ediyor rahmetliye. Çünkü babam, bu adamın tehlikeli olduğunu söylemiş o zamanlar. Ben 1993 yılının ve 28 Şubat'a giden olayların çok ciddi araştırılması gerektiğini düşünüyorum hala. Rahmetlinin zehirlenmesinde FETÖ'yle ilgili kuşkularım var ve bu konuya mutlaka derinlemesine gidilmesi lazım. Özellikle 1993 senesi Uğur Mumcu ile başlayan meselenin, hatırlarsınız Mumcu'nun aracı bombalandığı zaman, o bomba sadece askeriyede bulunuyordu, başka bir yerde bulunmuyordu. Ondan sonra bunu Ergenekon, Balyoz gibi davalara bağlamaya çalıştılar. Tutmadı nedense. Demek ki başka bir el vardı orada. Yine askeriyeyi kullanan, askeriyeden kaynaklanan veya içeride belli grupların olduğu... Ben o 93 senesinin tamamının incelenmesi ve bu adli tıp sürecinin ve kişilerin mutlaka araştırılması lazım."
O günkü savcıların halen görevdeyse bu görevlerinden alınması gerektiğini vurgulayan Özal, savcılara gelen teknik heyetin tehdit edildiğine dair o günkü savcıda belgeler olduğunu belirtti. O savcıya ne olduğunu bilmediğini ifade eden Özal, onun da çok ciddi incelenmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
"SADECE TÜRKİYE'Yİ DEĞİL, BÜTÜN DÜNYAYI İSTİYORLAR..."
Yalçın Özer'in Turgut Özal'la 1991'de yaptığı ve yıllar sonra yayınlanan bir röportajında FETÖ'nün çok tehlikeli bir örgüt olduğunu söylediğini aktaran Ahmet Özal, "Babam bunların çok tehlikeli olduğunu, sadece Türkiye'yi değil, bütün dünyayı istediklerini sezmiş o zaman." dedi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Öncelikle hastanelerdeki yaralılarla görüşüp hikayeleri kayıt altına alınacak. Hürriyet gazetesinden Neşe Karanfil’in haberine göre, yaşananlarla ilgili belgesel niteliğinde kısa-uzun filmler çekilecek. Bunun dışında yaşananların yurtdışına ihraç edilen dizilerde gösterilmesi için bir çalışma yapılacak. İhraç dizilere 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin senaryoların eklenmesi planlanıyor. Hükümet yetkilileri, bazı üniversite temsilcilerinin kendileriyle yaptıkları görüşmelerde de yurtdışından yönetmen bulmak yönünde çalışma yaptıklarını anlattıklarını belirterek, tüm çalışmaların sürdüğünü, henüz alınmış bir karar olmadığını söylediler.