Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret sürecinde “milyonların vebalinin sırtında” olduğunu söyledi. "8 bin 500 TL kötü oldu demiyorum. Ama 9 bin TL bizim içimize sinen, toplumun kabul edeceği bir rakamdı. Ben açıklama sırasında yoktum. Bunu bakan da işveren başkanı da biliyor. 9 bin TL’ye gelirseniz beni çağırın ama bunu vermeyecekseniz ben gelmeyeceğim. Sonuç olarak orada değildim" diyen Atalay, "Türk İş söyler söylediğine imza atar" dedi. Atalay, sürecin devamı için de, "Bizi bir daha toplamasınlar. 6 ay sonra enflasyon yüzde 20 oldu diyelim. Hiç konuşmadan otomatik olarak haziran veya temmuzda 20’yi versinler” önerisi getirdi.
Cumhuriyet’ten İklim Öngel’in sorularını yanıtlayan Atalay, açlık sınırı olarak açıkladıkları 7 bin 785 TL ile pazarlığı açacaklarının söylemesi üzerine gelen eleştiriler ile asgari ücret görüşme sürecini şöyle anlattı:
"Türk-İş, 37 yıldır açlık yoksulluk rakamlarını açıklıyor. Açlık 7 bin 785 TL. Bana soruldu 'Nereden başlayacaksınız?', dedim ki 'Asgari ücret 5 bin 500 TL. Türk-İş açlık sınırından yani 7 bin 785 TL’den başlayacak.' Ertesi gün ‘Bu kadar zam mı istenir?' diye olay oldu. Ben zam istemiyorum ki. Açlık sınırından itibaren konuşmayı istiyorum. Yani bunun üstünü konuşacağız. İki gün sonra başkanlar kurulu yaptık. Açlık sınırının üzerinde konuşacağımızı, kabul edeceğimiz bir rakam olmazsa masada olmayacağımızı söyledik. 15 bin TL, 20 bin TL diyen oldu. Geçen yıl partilerin büyük bölümü 400 dolar diyordu. Ben ne doları konuşurum ne de Avro’yu. Türk-İş başkanı Türkiye’de Türk parasını konuşur. Bu arada 20 gün içinde iki kez başkanlar kurulu yaptık. Ayın 20’sinde beni bakanlığa çağırdılar. Komisyon sürüyordu. Bakana 9 bin TL talebimizi ilettim. Sonra basının önünde bu rakamı duyurdum. 3 gün sonra bakan tekrar aradı ve aynı noktada olup olmadığımı sordu. “Aynı noktadayım” dedim. Türk-İş başkanı söyler ve söylediği noktada durur."
Erdoğan’ın asgari ücreti açıkladığı masada neden yoktu?
Atalar, asgari ücret açıklanırken masada neden yer almadığını da şöyle açıkladı:
“Ben dediğime ve aldığımız karara bakıyorum. 8 bin 500 TL kötü oldu demiyorum. Ama 9 bin TL bizim içimize sinen, toplumun kabul edeceği bir rakamdı. Ben açıklama sırasında yoktum. Bunu bakan da işveren başkanı da biliyor. 9 bin TL’ye gelirseniz beni çağırın ama bunu vermeyecekseniz ben gelmeyeceğim. Sonuç olarak orada değildim.”
“Tayyip bey benim huyumu bilir, ben onun huyunu bilirim”
Atalar, “Cumhurbaşkanı “Sırtında küfe olmayanlar rahat konuşuyor” dedi. Sizin aranızın iyi olduğunu kamuoyu biliyor, bu kez ters mi düştünüz, size miydi bu sözler?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Benim Kemal Bey ile de aram iyi. Türk İş başkanı olarak ben aradaki mesafeyi tutmaya gayret ediyorum. Tayyip Bey’i daha eski tanıyorum ama hepsiyle bir hukukum var. Tayyip bey benim huyumu bilir, ben onun huyunu bilirim. Bana mı, başkasına mı dedi bilmiyorum.
Benim için bir mahsuru yok. O işini yapıyor ben işimi yapıyorum. O devletin cumhurbaşkanı ben de Türk İş başkanıyım. Ben 100 gram kıyma alanların, ekmek arası köfte yiyenlerin değil, ekmek arası patates yiyenlerin temsilcisiyim. Ben öyle yaşadım, geldim. Benim sırtımda milyonların vebali var. Küçük esnafın durumunu da biliyorum. Onları da savunuyorum.”
“Bizi bir daha toplamasınlar” dedi önerdi: Otomatik olarak enflasyonu versinler
“Sapla saman karıştı. Enflasyonla ilgili iktidarıyla muhalefetiyle bir çare bulmak lazım” diyen Atalar, “Var sayıma göre asgari ücret belirlenmez. Önerim şu: Bizi bir daha toplamasınlar. 6 ay sonra enflasyon yüzde 20 oldu diyelim. Hiç konuşmadan haziran veya temmuzda 20’yi versinler” diye önerdi.
“Türk İş söyler söylediğine imza atar”
Atalay gelen eleştirilere de şöyle yanıt verdi:
“Benim önümde açlık, yoksulluk var. Gıda enflasyonu bu ülkede yüzde 138. Ben olamayacak bir şey istemiyorum. Bazıları beni tenkit ediyor. Diyorlar ki ‘Neden aşağıdan istedin?’ Ben elimdeki rakama göre konuşuyorum. Türk İş başkanı 15 bin TL desin de 9 bine TL’ye mi imza atsın. Türk İş söyler söylediğine imza atar.”
"Enflasyon çıktığı sürece bu ücretin hiçbir hükmü kalmaz"
Atalay, “Enflasyon da asgari ücret de olmasın. Zam vermesinler, bu enflasyon burada kalsın, asgari ücret de burada dursun. Enflasyon çıkmadığı sürece sorun yok. Sabit kalırsa asgari ücretliye refah payını verirsin, olur biter. Ama enflasyon çıktığı sürece bu ücretin hiçbir hükmü kalmaz” görüşünü açıkladı.