Libya'daki tarihi tahliye operasyonunda görev alan Esra Konak şimdi uzak yol gemi kaptanlığında en deneyimli isimlerden biri. Libya'da saldırılar sırasında Türkleri ve yaralıları İstanbul'a taşıyan gemide görev yapan Kaptan Esra Konak, denizlerdeki macerasını Medyafaresi.com'a anlattı.
İşte kendi ağzından kadın uzak yol kaptanının öyküsü...
- Kaptan olmaya nasıl karar verdiniz?
- Üniversite hayatına başlamadan önce bu zorlukları yaşayacağımı bilmeyerek bu mesleği tercih ettim. Bir kadın olarak neden derseniz; deniz tutkum ve farklı yerleri görme tutkum beni bu mesleğe itti.
- Okulda başka kadın kaptan adayı var mıydı? Staj yapmakta zorlandınız mı?
- Birinci sınıfta 200 erkeğe 3 kızla fakülteye başladık. Dersler zorlasa da stajıma kadar geldim. Asıl sorun şimdi başlıyordu, şirketler kadın stajyer almıyordu. Kaç tane şirketle görüştüğümü hatırlamıyorum bile. Tanıdıklarla staj gemisi zor bela buldum. Erkek egemen bir toplumda olduğumuz için stajda pes eder diye baktılar. Birkaç yıl sonra son stajımda ayağımı kırıp, kucakta gemiden inmeme rağmen stajımı tamamladım.
- İş bulmak kolay oldu mu?
- Mezun oldum, bu sefer iş derdine düştüm. yaptığım meslek zordu. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda şirket kadın kaptan çalıştırıyordu. Bir şirketin kapısında iş görüşmesi için bile 2 ay bekledim.
- Gemide kaptanlık yapan bir Kadın olmanın zorlukları neler?
- Bizim meslek fiziksel ve psikolojik olarak zorlayarak bir yerlere getiriyor. Sefer sırasında vardığımız limanlarda bile "sen gemide bekle" demişlerdir. Yaptığım mesleği şartlardan dolayı ilk başta algılayamasam da, bir kadın olarak Türkiye'de aslında (hele de kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzlerini düşünürsek)
ne kadar önemli ve sayılı bir yerde olduğumu yaşadığım deneyimler göstermiştir.
- Libya'daki büyük tahliye operasyonunda da görev aldınız..
- Ankara feribotu ile katıldığım Libya'daki yaralıları alma görevinde, bir kadının bu sektörde içinden gelen güçle çok başarılı olabileceğine inancım arttı. Bizim sektörü bilmeyenler için söyleyeyim, okuldan mezun olduğumuz zaman 4. kaptan olarak mesleğe başlıyoruz. Çalışma hayatıyla geçen zamanla ve sınavlarla 1. kaptan yani süvariliğe kadar çıkılıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümünden 2009 yılında mezun olan Esra Konak, yük gemilerinde çalışmaya başladı. Antalya’da tatil yaptığı sırada Libya’ya insani yardım götürecek Ankara Feribotu’nda gönüllü olarak yer alması teklif edilen Esra Konak, hiç tereddüt etmeden "Evet" cevabını verdi. İnsani yardım götürdüğü Libya’dan yaralı ve refakatçilerle Çeşme’ye dönen Ankara Feribotu’nun 3. kaptanı olan Esra Konak, şunları söyledi: "Yıllık iznimde Antalya’da tatil yaparken beni aradılar ve Libya’ya insani yardım götürecek Ankara Feribotu’nda kaptanlık yapmamı teklif ettiler. Hiç tereddütsüz kabul edip, tatilimi yarıda bırakarak Çeşme’ye geldim. Feribotun 3. kaptanlığını yaparak Libya’ya gittim. Irkı, dili, dini ne olursa olsun insanlara yardım elinin uzatılması gerektiğini düşünüyorum. Savaşta yaralananların, çatışma bölgesinden alınıp güvenli bir ülke olan Türkiye’ye getirilmesine katkım olduğu için çok mutluyum."
- Süvari Hanım olmak bir kadın için ne anlama geliyor?
- Yaşadığım tüm zorluğa rağmen ben bir "Süvari HANIM"ım. Son seferde inmeme birgün kala gemide düşüp, kuyruk sokumu kemiğimi kırmama rağmen mesleğimi seviyorum. Yaşanan özlemler, kaçırılan güzellikler, üzüntüler, geçen mevsimler, hele de fırtınalarda günlerce sallanmaktan uykusuz kalınca insan olarak yaşananlar aslında kolay değil.
Annemin dualarında olan, arada bir koca okyanusta konserve kutusunda hissetmeme rağmen bu sektörde sayılı kadın kaptanlardan biriyim.
Biz meslekte yeri gelince tankerde patlayıcılarla, zamanında yetişmesi gereken konteynerlarla zamana karşı yarışıyoruz.
Mesleğimin başında çok sevdiğim bir süvarim "Kızım denizde korkan kazanır." demişti. Biz de denizin bütün ani olumsuz değişkenliklerine hazırlıklı ve tedbirliyiz.
Medyafaresi.com