Fransa’nın en önemli havacılık ve uzay dergisi “Air & Cosmos” Türk askerinin ABD ve NATO güçlerinin çekilmelerinden sonra Afganistan Kabil havaalanında görev yapması için Erdoğan ve Biden’ın 130 milyon dolar karşılığında el sıkıştıklarını açıkladı. Bu paranın içinde hem havaalanını koruma hem de hava trafiğini yönetme bulunmakta.
BAŞARI UMUDU ZATEN YOK
Peki, Türkiye artık resmen üstlenmiş olduğu havaalanını gerçekten koruyabilecek mi yahut ne kadar süre koruyacak? Bu sorunun cevabını da ABD Senato komisyonunda konuşan ABD Savunma Bakanı’ndan öğreniyoruz. ABD askerlerinin 11 Eylül’de Afganistan’dan çekilmesinden sonrası için endişe duyan senatörlere Bakan Lloyd Austin şöyle diyor: “Merak etmeyin cihatçıların ülkeyi tamamen ele geçirmesi 2 yılı bulur”.
Aynı 2 yıl tahminini ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley de telaffuz etmiştir. Orgeneral Milley “yanılabilirim ama bir profesyonel olarak şunu düşünüyorum, Afganistan Vietnam değildir, Taliban da Kuzey Vietnam ordusu değil, ülkeyi ele geçirmeleri 2 yıl alır” diyor
Bu durumda Kabil Havaalanındaki Türk askerinin aslında ABD ve NATO’ya bir “başarı” kazandırmak için de değil sadece zaman kazandırmak için orada bulunacaklarını anlıyoruz. Bu “görev” 130 milyon dolar karşılığında cihatçı teröristlere karşı ABD kalkanı rolü olarak da değerlendirilebilir. Ve de tam 2023’e kadar sürecek bir destek...
BÖLGEDEKİ TÜM GÜÇLER KARŞI
Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi Taliban sözcüsü Suheyl Şahin, örgütünün Türk askerine kesinlikle karşı olduğunu zaten söylemişti ve dolayısıyla havaalanı misyonu gerçekleşirse gelişmelerin nasıl olacağı bellidir. Taliban, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu vurgulayarak, NATO ile yaptıkları çekilme anlaşması gereği Afganistan’da tek bir NATO askeri dahi kalmaması gerektiğini anımsatmıştı.
Perşembe günü de konuyla ilgili bir açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Türk askerinin Kabil havaalanında görev yapmasının, NATO’nun Taliban’la yaptığı çekilme anlaşmasının iptali anlamına geleceğini” vurgulamıştır.
Bu arada Hindistan’ın haber ajansı ANİ, Kabil Havaalanı'ndaki Türk misyonu konusunda sadece isyancı Taliban’ın değil Kabil’deki Batı yanlısı hükümetin de ikircikli olduğunu dile getirmiştir. Kabil hükümeti bu konudaki teklife “düşüneceğini” söyleyerek cevap vermiş ve Amerikalılara “bu görevi kendi ordu ve polisimiz de yerine getirebilir” görüşünü iletmiştir.
Öte yandan Türkiye’nin havaalanı koruma misyonuna Pakistan’ı da katma önerisi ABD tarafından soğuk karşılanırken, eskiden beri el altından Taliban’ı destekleyen Pakistan da gerçekte Türkiye’nin askeri varlığından rahatsızlık duymaktadır. ABD’nin bölgedeki operasyonlarına en az 40 yıldır destek veren Pakistan’ın resmi ideolojisi Afganistan’ı veya en azından Peştun milliyetinin yaşadığı bölgeleri bir federasyon içinde ülkesine katmak olarak biliniyor. Bu konuda önceleri ABD’den umutları olan Pakistan hayal kırıklığına uğramış, Çin’e yaklaşmış ve iki gün önce de ABD’nin Afganistan’da İHA ve SİHA’larla yaptığı faaliyete destek olan hava üslerini kapatacağını açıklamıştır.
Öte yandan Batılı uzmanlar Türkiye’nin görev almaması halinde Afganların sadece güvenlik açısından değil teknik bakımdan da Kabil Hamid Karzai Havaalanını yönetecek kapasitede olmadıklarını dile getiriyorlar. SİGAR’ın (Afganistan'ın yeniden inşası için genel müfettişlik) adlı uluslararası komisyonun 2015 raporu ABD müdahalesinden itibaren havaalanı ve personeli için harcanan 562 milyon dolara rağmen Afgan personelin yetersiz kaldığını vurguluyor. Türkiye’nin zaten şu anda havaalanında NATO çerçevesinde bulunan 500 kadar elemanının da çoğu silahsız teknik yardımcı personel ve kalacak ve yeni gelecek askerlerle Türkiye orada 1500 kadar TSK mensubu bulunduracak. Amerikalı gözlemciler bu iş ve üstlenilen risk bakımından 130 milyon doları oldukça ehven bir fiyat olarak değerlendiriyorlar.