Prof. Dr. Emrah Altındiş, “25 Mart’ta 109 kişi, 28 Mart’ta 108, 31 Mart’ta 114, 3 Nisan’da 425 ölüyor. Vakalara baktığınızda ise 27 Mart’ta 6 bin, 31 Mart’ta 13 bin, 4 Nisan’da 24 bin olmuş. Ölüm sayısı her 3 günde bir iki katına, vaka sayısı da her 4 günde bir iki katına çıkıyor, bizim kısıtlı testlerimize rağmen. Dünya ile karşılaştırdığımızda bizdeki vaka yükselişi, birinci vakadan sonraki vaka yükselişini karşılaştırdığımızda İtalya’dan çok daha sert. Türkiye’deki yükseliş kaygı verici” dedi.
TSUNAMİ YAKLAŞIYOR
“Virüsün yayılmasını engellemeyezsek tsunami iki hafta sonra çok sert bir şekilde bize çarpabilir” diyen Prof. Dr. Emrah Altındiş, bunun da test sayısının artması, sıkı karantina ya da sokağa çıkma yasağı ile mümkün olabileceğini anlattı. Altındiş, “Vaka sayısı 12 bini aşkın olan İstanbul gibi devasa bir kentte sıkı karantina hemen uygulanmalı. Bunu da 65 yaş üstüne ve 20 yaş altna ‘evde kal’ diyerek yapamayız” dedi.
PİŞMAN OLURSUNUZ
Altındiş, İtalya’da 400. ölümün üzerine karantinanın uygulandığını anımsatarak “Karantinada 3 haftayı geçti ve halen ölümleri azaltamadılar. Çin, Wuhan denen şehri iki ay boyunca karantinaya aldı, hastalığı kontrol altına aldılar. Bizim iki zayıf noktamız var: Birincisi ciddi karantina ilan etmememiz. Bu ileride toplumda ciddi pişmanlık yaratacak, bir diğeri de testlemelerin düşük düzeyde olması.
PİK NOKTASINA DOĞRU
Salgını kontrol etmek istiyorsak sokağa çıkma yasağını koymamız gerekiyor. Biliyoruz ki tüm hastalıklar ilk yoksulları, işçileri vurur. Bu hastalık da ilk onları vuracak ve onlar da sokakta. Türkiye’de de en yüksek noktası pik noktası denilen nokta yükselmeye devam ediyor. Şu an Çin harıl harıl ikinci dalgaya hazırlanıyor. Çünkü ikinci dalganın çıkma olasılığı var” diye konuştu.
Boston College biyoloji bölümünden asistan Prof. Dr. Emrah Altındiş, Türkiye’de 60 yaş altı koronavirüs ölümlerinin yüksekliğine dikkat çekerek “İtalya’da ilk 1625 ölümde, 60 yaş altı ölüm oranı yüzde 1.7; İspanya’da ilk 805 ölümde 60 yaş altı ölüm yüzde 4.59, Türkiye’de ise ilk 356 ölümde bu oran yüzde 20” dedi. Bunun birkaç sebebi olabileceğini söyleyen Altındiş, genç nüfus oranının yüksek olması ya da diyabet, obezite, sigara kullanımı, kötü beslenme, yoksulluk, hasta başına doktor sayısının, yatak sayısının düşük olması gibi unsurların genç ölümleri arttırmış olabileceğini söyledi. “Şehirlerimize dev bir tsunami yaklaşıyor” diyen Altındiş, “Bu dev dalgalar öncelikle yaşlı bireylere, kronik hastalara ve onları tedavi edecek sağlık çalışanlarına çarpacak. Ciddi karantina, sokağa çıkma yasağı ile bu dev dalgaları yavaşlatabiliriz” uyarısında bulundu.
Test sayısının arttırılmasının hastalığın kontrol altına alınmasında önemli bir etken olduğunu kaydeden Altındiş “Hastalığa yakalanan insanların yüzde 30 ve yüzde 50’sinin tipik sendromları göstermediği görülüyor. Farkına varmasalar da hastalığı daha ağır geçirebilecek insanlara taşımaya devam ediyorlar. Biz bu insanları testlerle bulup izole etmezsek salgının yayılımını durdurmamız mümkün değil” dedi.
BÖYLE DURMAZ
Dünyada fazla test yapan ve tedbirleri iyi alan Güney Kore ve Almanya örneklerini veren Altındiş, “Rakamlara baktığımızda Güney Kore 20 Mart tarihine dek toplamda 350 bin test yapmış. Almanya ise sadece geçen hafta 1 hafta içinde 350 bin test yapmış. Bizim testlerimiz ise ilk 10 Mart tarihinde başladı, günlük 20 bin test yapma kapasitesine geldik. Şu anda toplamda 80 bin milyonluk ülke için 161 bin. Yani Almanya’nın 1 haftada yaptığı testin yarısını iki haftada yapabilmişiz. Bu düzeydeyken Türkiye’de hastalığın yayılımını durduramayız” uyarısını yaptı.
Türkiye’de genç ölümlerin fazla olmasına da dikkat çeken Dr. Altındiş, şöyle devam etti: “Bunun iki üç sebebi olabilir. Birinci sebebi bizde ilk başlarda testler yeterli olmadığı için bazı yaşlı ölümleri tespit edilememiş oabilir. İkinci olasılık ise bizim toplumumuzda daha fazla genç olduğu için olabilir. 60 yaş altı insanlarda yüzde 20’si yani 356 ölümün 5’te biri demek aslında. Biz şu anda 20-65 yaş arasındaki insanların sokağa çıkabildiği, her gün işe gittikleri ülkede yaşıyoruz. Ben ilk başta İtalya gibi olabileceğini tahmin ediyordum. Öyle olmadı, daha kötü oldu. Bu insanlarda özellikle kronik hastalığı olan, işe giden, çalışmak zorunda olan insanlar hem kendileri risk altında hem de ölümlerin yüzde 80’i 60 yaş üstünde onlar bu virüsü dışarıdan eve getirecekler, yaşlıları risk altına atacaklar.”
BİLİNİYORDU, ÖNLEM ALINMADI
Koronavirüs pandemisinin geleceğini bilim insanlarının bildiğini, ancak önlem alınmadığını söyleyen Altındiş, “Fakat dünya devletlerini yönetenler, bütün paralarını ordulara, zenginleri daha zengin etmeye harcadıkları için, sağlık sistemlerini güçlendirip toplumların bağışıklıklarını güçlendirici adımlar atmadıkları için geleceğini bildiğimiz salgına hazırlıksız yakalandık” dedi. (Cumhuriyet)