"Bu hevesinizden vazgeçmezseniz eninde sonunda cemaatiniz ile ülkücü hareket çatışacak"
Türkiye yazarı Fuat Uğur, darbe girişiminin planlayıcısı olmakla suçlanan Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen'in, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, partinin Genel Başkan Yardımcısı olarak "15 Temmuz" sonrasında kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı'yı önerdiğini iddia etti.
Uğur, teklifi kendisine ileten Şerif Ali Tekalan'a Bahçeli'nin ise şu yanıtı verdiğini öne sürdü:
“Burası Siyasi Partiler Kanunu’na göre yönetilen bir kurumdur. Kimlerin nasıl, ne zaman ve kimlerden teşekkül edeceği kurallara bağlanmıştır. Bu birincisi. İkincisi böyle bir teklife nasıl cür’et ediyorsunuz? Türkçe Olimpiyatları gibi işlerinizin bir kısmını takdir ederim. Ama millî müesseselere ve siyasi partilere bu kadar müdahil olma hevesinizden vazgeçmezseniz eninde sonunda cemaatiniz ile ülkücü hareket çatışacaktır. Bunu bilin!..”
Fuat Uğur'un "FETÖ'nün MHP'ye önerdiği adaylar" başlığıyla yayımlanan (14 Mayıs 2017) yazısı şöyle:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Fetullah Gülen ve örgütüyle ilgili bugün var olan kanaatleri esasında epey eskiye dayalı. Ama nasıl oldu da 17-25 Aralık sürecinde ve akabinde yapılan seçimler öncesinde bu hain örgütün kumpaslarla ve montajlarla yayınladığı “belgeleri” siyasette kullandı, anlaşılabilir gibi değil. Oysa AK Parti ve Tayyip Erdoğan, Bahçeli’yi tehlikenin büyüklüğü konusunda sürekli olarak uyardı.
Siyaset böyle bir şey işte. Sonuçta gücünü önemsemediğin bir örgütü ciddiye almıyor, bu çağrıları manevra olarak nitelendirebiliyorsun.
7 Haziran 2015 seçimleri Bahçeli için âdeta bir milat oldu. Sanki bir yerlerden tehlikeye dair ikna edici bir bilgi akışı olmuştu Bahçeli’ye. Önce CHP’nin HDP’yi de içine alan koalisyon çağrılarını elinin tersiyle itti, ardından yeni bir seçimi işaret etti. AK Parti-CHP koalisyon görüşmeleri de başarısızlıkla sonuçlanıp 1 Kasım seçimlerine gidilirken, birdenbire FETÖ’yle ilgili olarak sesini yükseltmeye başladı MHP lideri. MHP’nin içini karıştırmaya çalıştıklarını söyledi. Meral Akşener’in adaylığı konusundaki kamuoyu baskısına hiç aldırmayarak “O biraz dinlensin” dedi.
Dediğim gibi, Bahçeli, yıllar evvel FETÖ tehlikesinin işaretini almıştı ama önemsememişti. 2009 yılı Haziran'ında yaşanan bir konuşmada verilmişti bu işaret.
Bu konuşma FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme planıyla ilgiliydi. Nasıl olduğu, neler konuşulduğunun bilgisi bana da geldi geçtiğimiz gün.
Kaynağım Ümit Akdemir.
Ama onun da bir kaynağı var; Yazar Dr. Hayati Bice. Ülkücü Yazarlar Derneğinin de Başkanı olan ve “Türkistan Rüyası, Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevi ve Hikmetleri, Türk Yurtları Üzerine Notlar, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar, Türk Yurtlarında İmanımızın İşaret Taşları” gibi pek çok eseri bulunan Dr. Hayati Bice Erzurum’da kitap fuarında bir araya geldiği Ümit Akdemir’e anlatıyor bu çok önemli hadiseyi.
Dr. Hayati Bice 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra özel bir mevzuda görüşmek üzere Devlet Bahçeli’yi ziyaret eder. Ancak tam vedalaşıp ayrılacakken Bahçeli ona “Biraz otur, sana söyleyeceklerim var” der ve o beklenmedik ziyareti anlatır:
Şakir Akça Hocamızı tanırsınız. Her yaz haziran ayında tatil için memleketindeki yazlığına gider. Gitmeden önce de bana uğrayıp bir görüşme yapmayı âdet hâline getirmiştir. 2009 Haziran'ında da geldi. Ancak bu defa yanında bir misafiri vardı. Bana yanındaki zatı eski YÖK üyelerinden, Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan olarak tanıttı. Görünürde bir nezaket ziyareti yapıyordu ve kızının yapılacak düğünü için davetiye getirmişti. Hoş geldiniz faslından ve evlenecek çift için mutluluk dileklerinden sonra Tekalan söze girdi ve konuyu aniden Fetullah Gülen ile Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in samimiyetine getirdi. Şakir Hocanın bu durumdan rahatsız olduğunu hissettim ama yine de sözünü kesmeden dinledim. MHP’ye sempati beslediklerini ama şahsımın kendilerine tavır ve mesafe koymasından Hocaefendi’nin rahatsız olduğundan bahsediyordu. Daha sonra konuyu Türkçe Olimpiyatları’na bütün siyasiler ilgi gösterirken benim uzak durduğuma kadar uzattı ve ağzındaki baklayı çıkardı:
“Size yabancı birisi olmayan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Gazeteciler Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil’i MHP Genel Başkan Yardımcısı yaparsanız cemaat olarak sizi var gücümüzle destekleriz.”
Bunları dedikten sonra kendisine “Sözleriniz bitti mi?” diye sordum ve tane tane şunları söyledim:
“Burası Siyasi Partiler Kanunu’na göre yönetilen bir kurumdur. Kimlerin nasıl, ne zaman ve kimlerden teşekkül edeceği kurallara bağlanmıştır. Bu birincisi. İkincisi böyle bir teklife nasıl cür’et ediyorsunuz? Türkçe Olimpiyatları gibi işlerinizin bir kısmını takdir ederim. Ama millî müesseselere ve siyasi partilere bu kadar müdahil olma hevesinizden vazgeçmezseniz eninde sonunda cemaatiniz ile ülkücü hareket çatışacaktır. Bunu bilin!..”
Fetullah’ın sözcüsü Şerif Ali Tekalan istediği cevabı alamayınca hayal kırıklığı içinde yakında Amerika’ya gideceğini ve Fetullah Gülen ile görüşeceğini belirterek “Bu görüşmeyi nakledebilir miyim” diye sorar. Sanki Bahçeli “Hayır nakletme” dese söylemeyecekmiş gibi. Bahçeli kendisine cevaben “Aynen anlatabilirsiniz” der.
Bu olay FETÖ için dönüm noktası oldu ve MHP’nin üye ve delege yapısına sızmaya başladı. FETÖ’nün gazete ve televizyonları MHP aleyhinde haberler yayınlıyordu artık. Bunun üzerine Bahçeli de FETÖ yayın organlarına akreditasyon uyguladı. Şerif Ali Tekalan 2010 yılında tekrar buzları eritmek için Bahçeli ile görüştü ama bu buluşma sert geçti ve FETÖ açısından başarısızlıkla sonuçlandı.
Bir yıl sonra da FETÖ’nün malum kaset kumpasları geldi.
Bu köşeyi izleyenler hatırlayacaktır. Yine Ümit Akdemir’den aldığım bilgilerle FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme planını ve kongre süreçlerini uzun uzun yazmıştık.