Samanyolu TV, Bugün TV, Kanaltürk gibi Fethullah Gülen’e yakın TV ve radyo kanallarının frekanslarının birçoğu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Turkuvaz Yayın Grubu’na satıldı.
Bu şekildeki 35 frekanstan 11’i, bir yayıncının bir bölgede iki frekansa sahip olmasını yasaklayan mevzuata aykırı olarak Turkuvaz Yayın Grubu’nda çakışınca RTÜK’te kriz çıktı. Bir üst düzey bürokratın Turkuvaz Yayın Grubu’nu uyarınca görevden alındığı ifade edildi.
Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre, OHAL KHK’leri ile Gülen cemaatine ait olduğu gerekçesiyle kapatılan şirketlerin idaresi ve elden çıkarılması için her türlü tedbiri alma, usul ve esasları belirleme yetkisi önce Maliye Bakanlığı’na sonra da TMSF’ye devredildi. TMSF de cemaate yakın radyo ve televizyon frekanslarını satışa çıkardı. Bu satışlardan bazıları Turkuvaz Yayın Grubu’na verildi.
RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşcı’nın verdiği bilgilere göre, Turkuvaz’ın satın aldığı 35 frekanstan 11’i önceden sahip olduğu frekanslarla çakıştı. Mevzuat, yayıncı şirketin bir bölgede iki frekansa sahip olmasını yasaklıyor.
RTÜK İzin ve Tahsisler Daire Başkanvekili Yasin Yiğit’in, 9 Ocak’ta Turkuvaz Medya Grubu’na gönderdiği yazıda, “Mevzuata uyulması, çakışan frekanslardan bir tanesini iade etmesi gerektiği”ni belirttiği öğrenildi.
Yiğit’in, Turkuvaz Yayın Grubu’nu uyardığı 9 Ocak Çarşamsa günü yazdığı yazıdan bir gün sonra, 10 Ocak Perşembe günü İzin ve Tahsisler Daire Başkanvekilliği görevinden alındığı öğrenildi.
RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya’nın amcasının oğlu, üst kurulun İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Ömer Yerlikaya ile İzin ve Tahsisler Daire Başkan Yardımcısı Ali Sarı ve daha sonra görevden alınan Daire Başkanvekili Yasin Yiğit arasında başka bir konuda hukuki tartışma yaşandı. Tartışmadan sonra İzin ve Tahsisler Daire Başkanvekili Yiğit ile birlikte aynı dairenin Başkan Yardımcısı Ali Sarı da görevinden alındı.
"Kimsenin ayrıcalığı yok"
RTÜK üyesi Taşcı, “Her ne kadar ayrıcalıklı davranılsa da Turkuvaz Grubu’nun bir ayrıcalığı yoktur. Mevzuata uyması için yazılmış bir yazı nedeniyle başkanvekilinin görevden alınması son dönemde televizyonculuk ve RTÜK üzerinden yürütülen tartışmalara ışık tutacak niteliktedir.
Bu yazının yazılması değil, 2 yıl boyunca çakışan frekanslardan vazgeçilmesinin sağlanamamış olması da ayrı bir tartışma konusudur. Turkuvaz Grubu’na yönelik yasaya aykırı biçimde gösterilen ayrımcılık, korumacılık da hukuki sonuçlar doğuracaktır” değerlendirmesini yaptı.
"RTÜK aile şirketi değil"
Taşcı, “Her ne kadar Ömer Yerlikaya, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı görevini amcaoğlu İlhan Yerlikaya’nın seçilmesinin öncesinden beri sürdürse de RTÜK’teki algı, ona başkan değil, ‘Başkanın amcaoğlu’ nitelemesinden kurtaramıyor. Keşke İlhan Yerlikaya seçildikten sonra görevini bıraksaydı, en azından görüntü kurtarılmış olurdu.
Eğer bir amcaoğlu ile hukuki görüş ayrılıkları nedeniyle yaşanan tartışmadan sonra bir daire başkanı, yardımıcısı veya herhangi bir personel görevinden alınıyorsa kurum içinde iş barışından ve iş güvenliğinden söz etmek olanaksızdır. RTÜK, anayasal bir üst kuruldur. Yerlikaya’nın aile şirketi değildir” dedi.
Cumhuriyet