İşte o yazı..
Dün tahliye haberini okuduğumda tarif edemeyeceğim duygulara kapıldım.
Hayal kırıklığı mı dersiniz, FETÖ mücadelesine olan inancımın kaybolması mı dersiniz, referandumsonrasındaki beklentilerimin sona ermesi mi dersiniz... Ne derseniz deyin. Bir anda hafızamda 15 Temmuz'un görüntüleri canlandı. Karargâhını FETÖ'cülere teslim etmeyen Piyade Astsubay Ömer Halisdemir, Ankara'da 47 arkadaşıyla Gölbaşı'nda şehit olan özel harekâtçı Sevda Güngör, köprüde işgalcilerin mermilerine meydan okurken şehit olan Erol Olçok ve oğlu Abdullah Olçok ve diğerleri...
Zihnim allak bullak oldu.
Toparlanıp birkaç telefon açtım. Çünkü vicdanımın rahatlaması için şu soruların yanıtlanması gerekiyordu.
Ömer Faruk Kavurmacı'nın tahliyesine neden olan 'sağlık gerekçeleri' nedir?
Savcılığın itirazına rağmen tahliye nasıl yapıldı?
Yurtdışına çıkış yasağı konuldu mu? Bulduğum cevaplar şunlar:
Kavurmacı'nın epilepsi ve uyku apnesi de dahil 4-5 sağlık sorunu olduğu söyleniyor.
Savcılığın itirazının 'itiraz yetkisi olmadığı'gerekçesiyle kabul edilmediği belirtiliyor.
Yurtdışına çıkış yasağı konuldu.
Cevaplar bunlar. Vicdanları tatmin eder mi?
Takdiri okuyuculara bırakıyorum.
Dilek Güngör/ Sabah