Gazetecileri Koruma Komitesi tutuklu gazetecilerle ilgili bir rapor yayınladı.
Bugün yayınlanan raporda, “bir dönem listenin başında olan Türkiye” ve Suudi Arabistan’ın geçen yıl bazı gazetecileri cezaevlerinden çıkardığına dikkat çekildi. Ancak bunun, Türkiye’de ya da Suudi Arabistan’da basına yönelik tavır değişikliğinin bir işareti olarak görülmesinin “saflık ” olacağı savunuldu.
Raporda, “Daha önce de dikkat çektiğimiz gibi, Türkiye’de 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından başlatılan baskı sonucunda ülkenin ana akım medyası yok edildi ve birçok gazeteci mesleği bırakmak zorunda kaldı” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca Türkiye’de tutuklu yargılanan gazetecilerin bazılarının yargı sürecinin bu yıl tutuksuz devam etmesi sonucu Türkiye’nin listedeki yerinin değiştiğine de dikkat çekildi.
Çin’in son üç yıldır listenin ilk sırasında yer aldığına vurgu yapılan raporda, Myanmar’ın, bu yıl Şubat ayında ülkede yaşanan darbe sonrası başlatılan baskılar sonucu listenin 2’nci sırasına yükseldiği belirtildi.
Geçen yıl toplam tutuklu gazeteci sayısının 38 olduğu Türkiye, bu yıl 18 tutuklu gazeteciyle listede 6’ncı sırada. Toplam 37 ülkenin yer aldığı listede Türkiye’den önce gelen ilk beş ülke Çin, Myanmar, Mısır, Vietnam ve Belarus. Şu an Çin’de 50, Myanmar’da 26, Mısır’da 25, Vietnam’de 23, Belarus’ta 19 gazeteci cezaevinde.
2021 yılının “basın özgürlüğü savunucuları için oldukça kasvetli” geçtiği belirtilen rapora göre, en az 24 gazeteci meslekleri nedeniyle öldürüldü; 18 gazetecinin ölümü ise hala şüpheli.
CPJ’nin her yıl yayınladığı raporda, son 5 yıldır kaydedilen toplam tutuklu gazeteci sayısı 250’nin üzerinde. Geçen yıl 280 olarak kayıtlara geçen bu rakam, bu yıl 293’e ulaştı. Bu artış, “bağımsız gazeteciliğe karşı artan hoşnutsuzluk” olarak nitelendirildi. “Güçlerini pekiştiren otokratlar her geçen gün yargı süreçlerini daha da görmezden geliyor ve güçlerini elinde tutabilmek için uluslararası normları reddediyor” denildi.
Corona virüsü pandemisi ve iklim kriziyle mücadele gibi konuların dünya gündeminde baş sıralarda olması nedeniyle insan hakları ihlallerinin arka planda kalmasının, otokrat rejimlere fırsat verdiği yorumu da raporda yer alan ayrıntılar arasında.
Raporda ayrıca, ‘kayıp’ olan gazetecilerin listede yer almadığı belirtilerek, basına karşı baskının dünya genelinde tespit edilen düzeyden daha fazla olduğu mesajı veriliyor.
VOA