Geçen günlerde İran'ın başkenti Tahran'da Astana Üçlü Zirvesi kapsamında AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir araya geldi.
Erdoğan’ın İran ziyaretinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu eşlik etti.
Erdoğan'ın Tahran ziyaretine oğlu Bilal Erdoğan da katıldı. Bilal Erdoğan'ın 'hangi unvanla' heyette yer aldığı sosyal medyada gündem oldu.
"NET OLARAK AÇIKLANMIYOR"
Gazeteci Uğur Dündar, Halk TV'de Perdenin Önü Arkası programında konuya ilişkin dikkat çeken bir yorumda bulundu.
Dündar, “Bilal Erdoğan'ın niçin bu heyette her aldığını bilmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı’ndan diplomatlar kullanmak yerine, kendisinin seçtiği özel tercümanı çok kritik görüşmelerde yanında götürüyor. Şeffaflık yok. O görüşmelerde nelerin konuşulduğu net olarak açıklanmıyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Dündar, "Bilal Erdoğan'ın seyahatlere katılmasının, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın giderek kendisini çok yalnız hissetmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Çok güvenebileceği, en yakınındaki bir kişi olarak Bilal Erdoğan'ı gördüğünü değerlendiriyorum” dedi.
"EN GÜVENEBİLECEĞİ İSİMLERDEN BİRİ OLARAK..."
Dündar şöyle devam etti:
"Giderek sıkışan ekonomik politikalar, içine girilen siyasal darboğaz iktidarı yıpratıyor. -İktidar denilince akla Sayın Cumhurbaşkanı geliyor- Hem de yalnızlaştırıyor. Partiyi kurduğu yol arkadaşlarından hemen hemen kimse kalmadı çevresinde. Hepsi tasfiye oldu.
Oysa bir lider için çevre tasfiyesi son derece risklidir. Liderler, çok mecbur kalmadıkça çevrelerini tasfiye etmezler. Düşman kazanmak istemezler. Ama görülüyor Sayın Cumhurbaşkanı, giderek bir yalnızlığa doğru ilerliyor.
Burada en güvenebileceği isimlerden biri olarak çocuğunu herhalde görüyor ki, seyahatlerde de yanında götürmeye başladı.”