Dündar, CHP’ye ve Kılıçdarıoğlu’na yönelik şu eleştirilerde bulundu:
“Kemal Bey ve Altılı Masa liderlerinin bize sundukları en önemli vaat neydi? Güçlendirilmiş parlamenter demokrasiyi hayata geçirmek, değil mi? Güçlendirilmişini bıraktım, sıradan bir Batı demokrasisinde ana muhalefet partisinin genel başkanı seçim yengilgisinden sonra ne yapar? Sonuçlar kesinleştikten sonra, bir saat bile beklemeden ‘Ben başarılı olamadım, istifa ediyor ve partimdeki değişimin önünü açıyorum’ der. Kemal Bey böyle yapmış olsa, inanıyorum ki parti içi güçler harekete geçer; ‘Genel Başkanımızın bu erdemli davranışına teşekkür ediyoruz, ama önümüzde yerel seçimler var. Biz bu seçimlere onun liderliğinde gitmek istiyoruz!’ derler ve kamuoyundan gelecek rüzgârın da etkisiyle istifasını geri aldırırlardı. Böylece Kılıçdaroğlu bir anlamda güç tazelemiş olurdu.
Ama o, böyle davranmak yerine, MYK'yı yenileyerek ‘Toplum değişim istiyordu, biz de öyle yaptık’ demeyi, yani ‘vitrin değişikliğini’ yeğledi. Dost acı söyler deyip, üzülerek ifade ediyorum ki sığ bir popülizm sergiledi. Zira toplumun değişimden beklentisi, onun istifa etmesiydi!.. Bakalım önümüzdeki günlerde başka hangi hayal kırıklıklarını yaşayacağız?.."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.