Sözcü yazarı Uğur Dündar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında atılan çirkin 'mason' iddialarına tepki gösterdi.
Dündar, başından geçen bir olayı anlatarak, "Yarın öbür gün Ekrem İmamoğlu için “Camide içki masası kurdurup alem yaptı” iftirasnı atarlar, ya da şu anda hiçbirimizin aklının ucundan dahi geçiremeyeceği korkunç bir yaftayı yapıştırmaya kalkarlarsa, sakın şaşırmayın!.." ifadelerini kullandı.
İŞTE DÜNDAR'IN YAZISI
Artık iyice anlaşıldı ki 1 numaralı hedef, Ekrem İmamoğlu…
Onu halkın gözünden düşürüp itibarsızlaştırabilmek, özellikle sağ kesimden aldığı oyların önünü kesebilmek için her türlü yalan ve iftirayı hiç tereddüt etmeden, vicdan terazisinde tartmaya gerek görmeden savuruyorlar.
Dün de Mason olduğu iftirasını attılar.
2013 yılında çektirdiği bir fotoğrafı teknik bir yöntemle gençleştirip, düzenledikleri 1995 tarihli belgeye yapıştırmışlar. Böylece akılları sıra Mason locasına üye yapmışlar! Amaçları belli; cami cemaatini İmamoğlu'ndan uzaklaştırmak.
Kimbilir sırada hangi akıllara durgunluk verecek iftiralar var?
★★★
Dün sabah, sık sık uğradığım bir yerde kahve içiyorum. Çaprazımdaki masada oturan badem bıyıklı biri dikkatli bakışlarla beni süzüyor. Belli ki yanaşacak ama çekiniyor. Üniversiteli bir grup gençle fotoğraf çektirmemizden cesaretlenip, onlar gider gitmez yanıma geldi.
İncecik, zor işitilen kısık bir sesle “Uğur Bey, sizi çok takdir ediyorum, ama izin verirseniz aklıma takılan birkaç noktayı sormak istiyorum” dedi.
“Rica ederim, istediğinizi sorun… Buyurun oturun” dedim. Çay, kahve içip içmeyeceğini sordum. Sade kahve istedi. Garsona seslenip, konuğumuza bir sade kahve getirmesini söyledim.
İlk sözü “Gördünüz mü, sizin seçimlerde büyük destek verdiğiniz Ekrem İmamoğlu Mason çıktı” demek oldu.
Güldüm… Hatta kendimi tutamayıp, herkesin bakmasını göze alarak kahkahalarla güldüm. Sonra Twitter hesabımı açıp, Ekrem Beyin strateji danışmanı Necati Özkan'ın, benim de paylaştığım, iftirayı yalanlayan tweetini okudum.
Pek tatmin olmamış, üstelik ciddiye almayıp gülmeme kızmış gibiydi.
Birkaç kez yutkunduktan sonra “Peki siz Mason musunuz” diye sordu.
Kızacağımı sanıyordu ama yine güldüm. “Hayır değilim. Ama yasaların izin verdiği bir organizasyon olan Masonlara yasa dışı bir faaliyette bulunmadıkça kafayı takmayı da aklımın ucundan geçirmedim” dedim.
Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra “O halde geçmişte başörtülü kadınlarımıza neden kötü laflar söylediniz” deyince, ağzının payını vermenin zamanı geldiğini anladım.
Belli ki beni tahrik etmek, sinirlendirip olay çıkarmak istiyordu.
Yine gülerek, ama gözlerinin ta içine bakıp “Dinle müfteri” deyince, masadan kalkmak için bir hamle yaptı. Kolundan tutup oturttum. “Buraya kendin geldin ve arandın. Şimdi hak ettiğin cevabı alana kadar sesini çıkarmadan bekleyeceksin” dedim.
Yüzü pancar gibi kızarmıştı.
“Arşivleri ara, bin kez tara, benim inançları nedeniyle başını bağlayan kadınlarımız için tek kötü sözcük kullandığımı kanıtla, senden bin kez özür dileyeceğim. Ninesi kara çarşaflı hacı, annesi klasik başörtülü bir yurttaş olarak hiçbir zaman o insanlar için kötü bir laf etmedim. Tam tersine, ‘Bu ülkede asla başortülü hanımlar sorunu yoktur, bu konuyu istismar eden, siyasi sömürü malzemesi yapan beyinleri başörtülü erkekler' sorunu vardır. Tıpkı senin gibi…” dedim.
Ne diyeceğini şaşırmış, saçmalamaya başlamıştı. Ne dese beğenirsiniz?
“Kuş gribi krizi sırasında tavuk üreticilerinden iyi yolunuzu buldunuz” demez mi?
Gülmeye devam ederek “O projeyi bir kuruş almadan, sadece entegre tesislere tavuk üreten yüz binlerce köylü aile geçimlerini sürdürsünler ve tahıl ağırlıklı beslenen yoksul çocuklarımız en ucuz protein kaynağı olan tavuk etinden mahrum kalmasınlar diye kabul ettiğimi, tanıtım videosunu da ARENA imkanları ve cebimden binlerce lira harcayarak yaptığımı, tavuklar bile biliyorlar! Sana tavsiyem yavaş at da civcivler yesinler” dedim.
Arkasına bile bakmadan adeta kaçarcasına gitti.
★★★
Hesabı öderken garsona, o kişiyi tanıyıp tanımadığını sordum.
Daha önce birkaç kez uğramış.
Şimdi sıkı durun.
Akademisyenmiş!.. Tarih doçenti olduğunu söylüyormuş!..
★★★
Sevgili okurlarım,
Yarın öbür gün Ekrem İmamoğlu için “Camide içki masası kurdurup alem yaptı” iftirasnı atarlar, ya da şu anda hiçbirimizin aklının ucundan dahi geçiremeyeceği korkunç bir yaftayı yapıştırmaya kalkarlarsa, sakın şaşırmayın!..