Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zafer Partisi lideri Özdağ'ın roket atılan Karkamış'a ziyareti sırasında protesto edilmesini konusunda, "Particiklerden bir tanesi dün Gaziantep oradan Karkamış'a geçmiş. Kalkmış orada mülteci kardeşlerimizle ilgili birkaç laf etmeye kalkınca, tabii ferasetiyle konuşur benim milletim, bunun yeri değil, lütfen burada siyaset yapmayın diye kovdular o da bir dükkana sığındı. daha dur bu iyi günleriniz" ifadelerini kullanmıştı.
"Bugün Kahramanmaraş'ta geniş bir heyetle bulunuyoruz. Dün Gaziantep'te bazı temaslar yaptık. Bu temaslar çerçevesinde Karkamış'ı ziyaret ettik. Dedesi ile birlikte evde otururken düşen bir roket sonucunda PKK terör örgütü tarafından şehit edilen yavrumuzun taziye evine ziyarette bulunduk. Daha sonra sınıra geçtik. Biz sınıra geçerken gazeteci arkadaşlar aradılar ve sınır kapısına barikatlar dizildiğini açıkladılar. Sınır kapısına geldiğimiz zaman orada barikatların olduğunu gördük. Barikatların önünde bir açıklama yaptık.’’
‘’Biraz önce AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizim bu ziyaretimizle ilgili bir açıklamasını dinledim. Doğrusu bu açıklama beni hiç şaşırtmadı. 20 seneden beri başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapmasına rağmen hala doğru düzgün istihbarat almadığını görüyorum. Zaten doğru dürüst istihbarat alsaydı 15 Temmuz darbe girişimi olmazdı. PKK ile müzakereler sırasında PKK'lıların yurtdışına çıktığını zannetmez milli güvenlik kurulu toplantısında Jandarma Genel komutanı, PKK'lıların yurtdışına çıkmadığı bilgisini verdiği zaman da hayretle dönüp "ya gerçekten çıkmıyorlar mı" diye MGK üyelerine sormazdı.
Bak Recep Tayyip Bey, senin Karkamış sınırındaki olaylarla ilgili aldığın istihbarattan benim istihbaratım, MGK ile ilgili daha iyi. Şimdi sana verilen istihbarattaki yanlışları söyleyeyim;
Halk bizi protesto etmedi.3 tane provokatör protesto etti. Bunlardan bir tanesi FETÖ'den atılmış eski bir komiser. 2 tanesi de AKP ile ilintili arkadaşlar. Bu provokatör arkadaşlar bağırıp çağırınca şimdi ikinci yanlışına geliyorum; biz bir yere kaçmadık. Hele senin söylediğin gibi dükkâna da sığınmadık. Biz o dükkâna bu provokatörlerin ne söylediğini dinlemeye davet üzerine gittik.
Bizden bir de particik diye bahsetmişsin. Doğrusu bahsettiğin gemiciklerin ne kadar küçük olduğunu düşündüğümüzde sen particik dediğine göre önüne gelen anketlerde Zafer Partisi'nin gelmiş olduğu noktanın seni epey ürküttüğünü görüyoruz. Üstelik bu sığınma noktasına gelince biz hiçbir zaman hiçbir yere sığınmayız ama ben İçişleri Bakanlığı’na yürüdüğüm zaman İçişleri Bakanlığı’ndan dışarıya çıkamayan bir İçişleri bakanı var hala görevde. Benim kendisine karşı Anayasa'yı savunduğum ama senin görevden alamadığın biri. Bu kadar kötü bilgi ile devlet anca bu kadar kötü yönetilir. Bu konudaki açıklamamı şu sözlerle bitiriyorum; Haziran 2023 seçimlerinden sonra Zafer Turizm Kabil ve Şam seferleri dışında Katar'a da sefer düzenleyecek. Haberin olsun.’’