Özdağ, Türkiye'de 10 milyonu aşan sığınmacı ve kaçak göçmen olduğunu savunurken, bu insanların iç savaş deneyiminden geçmiş, travmalı kişiler olduğunu söyledi. Özdağ, "Türkiye'de bu insanları sosyal taban olarak kendisine alan terör örgütü şebekeleri oluşmuştur. Suriyeli uyuşturucu mafyası, her geçen ülkemizde biraz daha güçleniyor ve yaygınlık kazanıyor" dedi.
Özdağ, IŞİD'in liderinin İstanbul'da yakalandığını hatırlatarak, "Herkes biliyor, Süleyman Soylu da biliyor. IŞİD'in lideri İstanbul'da yakalandıysa, IŞİD'in karargâhı da İstanbul'dadır" diye konuştu.
Özdağ, İçişleri Bakanı Yardımcısı ve Sözcüsü İsmail Çataklı'ya "Aktif terör kodu olan adamları havaalanından ne karşılığında aldırdın? Göç idaresi il müdürlüklerindeki torpil odalarına ne kadar işlem yolladın?" diye sordu.
Özdağ, bir tüfek fotoğrafı göstererek, "Konya’da üretilen bu otomatik tüfeğin kimlere, kimler tarafından dağıtıldığını açıklasınlar, yoksa biz açıklayacağız!" dedi.
Özdağ'ın açıklamaları şöyle:
"Türkiye'nin iç güvenliğini sağlama konusunda görevli İçişleri Bakanlığı, en önemli bakanlıkların başındadır. Bu hassas bakanlık, 20 yıldan bu yana Türk devletine karşı kurulan iç ve dış komploları engellemek yerine, komploların merkezi olmuştur.
2002-2014 sürecinde FETÖ'nün en etkili olduğu bakanlıkların başında İçişleri Bakanlığı geliyordu. 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminden sonra bakanlığın sağlam temeller üstüne oturtulması gerekiyordu.
2011'den bu yana ülkemizde çoğu, kendi ülkelerinde iç savaş deneyiminden geçmiş, travmalı, 10 milyonu aşan insan sokulmuştur.
Türkiye'de bu insanları sosyal taban olarak kendisine alan, selefi terör örgütü şebekeleri oluşmuştur. Suriyeli uyuşturucu mafyası, her geçen ülkemizde biraz daha güçleniyor ve yaygınlık kazanıyor.
IŞİD'in lideri İstanbul'da yakalandı. Süleyman Soylu bile biliyor, hepimiz biliyor, IŞİD'in lideri İstanbul'da yakalandıysa, IŞİD'in karargahı da İstanbul'dadır.
AKP'nin, PKK terör örgütü ile müzakere yaptığı dönemde de o müzakerelerin en önde gelen savunucularından biriydi. Ben, Abdullah Gül olmak üzere bütün devlet yönetimi, terörle müzakerenin ağır bedel ödeteceği konusunda sözlü ve yazılı olarak uyarırken; Soylu, Türk ilçelerinin PKK'nın eline geçmesine neden olan terörle müzakereyi alkışlıyordu, açılım güzellemesi yapıyordu. Soylu ve ekibi burunlarının ucunu görmüyor. Kendi ifadesiyle, her hoşuna giden ses, poliçe kesen makinenin sesiymiş. Böyle bir adama Türkiye'nin güvenliğini emanet ettik böyle dönemde! Bu adamın bütün sosyal çevresi kriminallerden oluşuyor. Suçlularla fotoğraf üzerine fotoğraf veriyor. İçişleri değil, suçişleri bakanı!
Türk halkını uyarıyorum; Türk devletini FETÖ ve PKK'dan koruyamayan AKP zihniyeti, ülkenin sığınmacı ve kaçaklarla dolarak bir felakete gitmesine yol açmaktadır.
İçişleri Bakanı başta olmak üzere, ülkeyi yöneten kadrolar, gaflet, delalet, hıyanet içindedir. Görevde tutulması ülke için milli güvenlik tehdidi haline gelmiştir.
Ülkemize, 10 binlerce Afgan ordusu mensubu geldi, nerede bu Afgan ordusu mensupları şimdi? 122 bin Suriyeliyi kaybettik diyorsunuz! Kurşun kalemden mi bahsediyorsunuz! Bir de kayıt altına almadıklarınız var!
Böyle bir ortamda Zafer Partisi, Türkiye'nin bir iç çatışmaya, amacı büyük Kürdistan olan bir iç savaşa sürüklenmemesi için bu göç politikası, vatandaşlık verme politikası, bu ekonomik harcamalar yanlıştır uyarısı konusunda da suç duyurusunda bulunuyorsunuz. Canınız cehenneme sizin!
Sonuna kadar, bu 10 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönmesinin mücadelesini yapacağız.
İsmail Çataklı, göç il müdürlüklerindeki torpil odalarına ne kadar işlem yolladın? Bugün benimle ilgili suç duyurusunda bulunacağını söyledin, aktif terör kodu olanları, İsmail Çataklı, havaalanından nasıl ve ne karşılığında geri aldırdın? İsmail Çataklı, aktif terör kodu olan adamları, havaalanından ne karşılığında geri aldırdın, ülkeye soktun?
İçişleri Bakanlığı, Zafer Partisi ile mücadele edeceğine, Konya'da üretilen otomatik tüfeğin kimlere, kimler tarafından dağıtıldığını açıklasınlar. Yoksa biz açıklayacağız."