Forbes dergisinin Reel Sektör ilavesinde yer alan röportajda, Universal McCann Genel Müdürü Canan Sanalan'ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle...
Sizleri tanıyabilir miyiz?
Hacettepe Üniversitesi Matematik bölümünü bitirdim. Reklamcılığa CAG’de müşteri temsilcisi olarak başladım. 3.5 sene müşteri direktörlüğü yaptıktan sonra, 1999 yılında Universal McCann’de araştırma direktörü ve stratejik planlama direktörlüğü yaptım.
2002 yılında ZenithOptimedia’ya geçerek önce stratejik planlama ve iş geliştirme direktörlüğü, arkasından medya direktörlüğü ve müşteri ilişkileri başkanlığı görevlerinde bulundum.
2007 yılında Zenith Londra’ya giderek, Zed Digital’de 4 ay dijital medya ve iletişim eğitimi aldım ve dönüşümde Güzel Sanatlar Grubu için Ping Digital’i kurdum. 2.5 yıl Ping’in Genel Müdürlüğünü yaptım ve bu süre zarfında Ping’i Türk Telekom, TTNet, Avea, Vestel, Sütaş, Eti, Burger King, Peugeot, Citroen gibi çok büyük markalara hizmet vererek, Türkiye’nin ilk 360 derece hizmet veren en büyük digital ajansı haline getirdim. 2010 yılında kendi yatırımlarımı yönetmek üzere ayrıldım ve 2016 yılında Universal McCann’de göreve başladım.
Yaklaşık 20 yıldır sektörde yoğun bir çalışma temposunda olmakla beraber, 10 yılı aşkın zamandır golf oynamaktayım ve hayata bakış açıma fazlasıyla katkısı olan bu spora zaman ayırmayı ihmal etmiyorum.
Amerika merkezli büyük iletişim networkü olan IPG bünyesindeki medya planlama ve satın alma ajansınız Universal McCann, hangi alanlara yoğunlaşıyor?
Asıl işimiz olan medya planlama ve satın almada artan mecra adedi, içeriğin çeşitliliği ve reklamdan uzaklaşmaya başlayan tüketiciler gözönüne alındığında, geçtiğimiz yıllara göre işimiz çok daha çetrefilli, çok daha mikro ölçekte ele alınması gereken, teknolojinin hayatımıza daha fazla girdiği bir noktaya getiriyor bizleri.
Günümüzde hemen herkesin tam ya da eksik bir şekilde telaffuz ettiği digital yatırımlar, datayı işin merkezine koymak, kişileştirilmiş iletişim yapmak vs gibi kavramlar bizim de hayatımızda fazlasıyla yeralıyor ve bunlar için 3 yıldır yaptığımız yatırımlar, kurduğumuz şirketler gurur veren sonuçlar elde ediyorlar. Fakat biz yine de tüm teknolojileri kucaklamakla beraber insanın hayatımızdaki önemine hala gönülden inanıyoruz.
Ekiplerimizin ve reklamverenlerimizin mutluluğu bizim için en ön planda. “İyi hissetiren herşey bağımlılık yapar” lafından yola çıkarak, müşteri memnuniyetini hedefleyen, yakın markajlı hizmet anlayışı ve markaların pazarlama-satış hedeflerini kendi KPI’ları içine koyan, çevik, ilham kaynağı olan, yaratıcı bir medya planlama ve satın alma ajansıyız.
Markalarımızın yurtiçi ve yurtdışında elde ettikleri büyüme rakamlarında bizlerin de emeği azımsanmayacak ölçüdedir. Bu sebepledir ki; tüm ekip arkadaşlarımız hizmet verdikleri markalarına büyük bir sadakatle bağlı olup, benzersiz işler ortaya koymakta ve her yıl yüksek başarı puanları elde etmektedirler.
Universal McCann Türkiye olarak uyguladığımız yatay organizasyon belirttiğim bu hizmet anlayışının lafta olmayıp, her gün her saat müşterilerimize hissettirilmesini sağlamaktadır.
Reklamcılık sektöründe görev alan yöneticiler, hangi donanımlara sahip olmalıdır? 21. yüzyıl yöneticisini hangi kavramlarla karakterize edersiniz?
20 yıllık meslek hayatımın bana yegane öğretisi her ne olursa olsun, her şartta dürüstlük ve işini severek yapmaktır. Bunun dışında söylenen herşey laf kalabalığıdır. Günümüz iş dünyasında yöneticilik kavramı yerini liderliğe, liderlikte statü olarak yukarılara çıkıp uzaklaşmak yerine aksine daha fazla yakınlaşma, empati kurarak ekibin verimliliğini ve memnuniyetini artırmaya ve günün sonunda markalar için herkesin tatmin olduğu iş sonuçları çıkartmaya bırakmıştır.
Başarılı bir lider olmak istiyorsanız, iz bırakmanız gerekir. Bunun içinde derinlemesine analiz, analitik ve stratejik yaklaşımın işimizin her aşamasına nüfus etmesi, tarafsız ve yargısız bir içgörü ve olmak istenilen örnek model olmak gerekir düşüncesindeyim. Hizmet sektöründe çalışan bir liderin kendini her zaman müşterinin gözünden değerlendiren, iş yapışını ve ekibini bu doğrultuda yönlendiren, yenilikçi, araştıran, çağın gerekliliklerine hızla ayak uyduran kişiler olması gerekmektedir.
Sektörünüzün konjonktürünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Kurumsal ajandanızda neler var?
Kitlesel tüketilen içeriğin, kişisel tüketime dönüşümü sektörün bambaşka bir boyuta taşınmasına sebep olacaktır.
Zaman ve mekan bağımsız, kişinin izlemek, okumak ya da dinlemek istediği içeriğe anında ulaşması, reklamsız ulaşmak istemesi ve bunun için ödeme yapmak istemesi, iletişim araçlarını ve sektörün gelir modelini değiştirecektir.
Bu paralelde zamanla azalacak olan ölçümleme maliyetleri ya da araştırma yatırımları ise yerini geliştirilmiş teknolojik planlama araçları ile markalar tarafında müşteri memnuniyetini arttıracak farklı pazarlama modellerine bırakacaktır görüşündeyim.
Bizim buradaki en önemli misyonumuz, bu teknolojilere hızla ulaşmak, ihtiyaç noktasında geliştirilmesini sağlamak ve en etkin, en efektif şekilde tüketicide satın alma kararı oluşturmaktır.
Belki fazla futuristik olduğunu düşünebilirsiniz fakat yakın gelecekte reklamcılık sektörünün kreatiften, medya planlamaya, halkla ilişkilerden organizasyon pazarlamaya kadar tamamen değişeceğini, ofis ortamları, uygulama alanları, hedef kişilere ulaşım şekli, mesajı ve maliyeti ile bambaşka bir yöne gideceğini düşünüyorum.
Bu oldukça heyecan veren bir transformasyon süreci ve global ekonominin, tüketim davranışlarının ve verimlilik arayışlarının bizleri bu şekilde değiştireceği bir gerçek. Belki sayısı azalacak fakat değişmeyecek bir diğer gerçekte, bu süreçte stratejik, analitik, işini tutkuyla yapan insanların hep varolacak olmalarıdır.
Kurumsal ajandamda yıllardır değişmeyen en önemli madde, insana yapılan yatırım. Eğitim, sektöre verimliliği yüksek, gelecek vaad eden insanlar yetiştirmek ve bu şekilde sektörü kalkındırırken, genç yeteneklere, yeni mezunlara imkan tanıyarak, onları hızla iş hayatının içine sokmaktır.
Forbes Dergisi Reel Sektör Ekleri