"Listedeki isimleri duysanız 'şok' olursunuz" diyen Güngör, Sabah'taki, "Yargı ve Emniyet’teki ankesörcüler..." başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:
Mahkemelerden sürekli FETÖ'cülerin salıverildiğini duydukça insan 'neler oluyor' diye kendi kendine soruyor. Mesele, Külliye'den aşağı doğru indikçe zayıflayan FETÖ mücadelesine mi bağlı, yoksa örgütün kriptoları mı devrede!
Bu işlere az biraz kafa yoran biri olarak geçenlerde üst düzey bir bürokratla sohbete gittim.
ByLock, Eagle, Tango'dan sonra istihbarat birimlerinin tespit ettiği 15 Temmuz'dan sonra açığa çıkan haberleşme sistemi, "ardışık arama yöntemi" (FETÖ'nün sivil imamlarının, PTT'nin ankesörlü telefonları veya büfelerde olan kontörlü telefonlardan kendilerine bağlı olan askerleri arayıp, buluşma yer ve saatlerini bildirmesi, kendisine bağlı birden fazla askeri peş peşe araması) acaba sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'nde mi kullanıldı?
Soruyu sorar sormaz, kaynağım cevabı yapıştırdı: "Biraz sabret... Sence, FETÖ'nün en çok yuvalandığı Emniyet'te veya Yüksek Yargı'da hiç ankesöre takılan olmamış mıdır!" Binlerce kripto hakimin, savcının, emniyetçinin olduğu listeden bahsetti. Hatta somut bir de örnek verdi. Anlattığına göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün mahrem imamlarının 2014-2016 yılları arasında Ege Bölgesi'nde (Muğla ve Aydın) 4720 ankesörlü telefon üzerinden (PTT'nin ankesörlü telefonları ya da büfelerdeki kontörlü telefonlar) 107 adet ankesör kartıyla arama tespit etmiş.
Ardışık arama yöntemiyle FETÖ imamlarıyla haberleşen hakim-savcılar şimdi üst düzey makamlarda...
Listedeki isimleri duysanız 'şok' olursunuz.
Kimi Yargıtay'da daire başkanı, kimi üye, kimi bölge idare mahkemesinde görevli...