Virüsün yayılmasının önlenmesi için yapılan çalışmaların ardından yetkililer, gerekli tedbirler alınarak normalleşme sürecine geçilmeye başlanacağını duyurdu. Vatandaşlar da normalleşme sürecinin başlaması ve sıcak havaların da kendini göstermesiyle birlikte tatil planları yapmaya başladı. Ancak bununla birlikte akıllara “Havuzdan virüs bulaşır mı, tatilde havuza girersek korona virüse yakalanır mıyız?” gibi sorular da gelmeye başladı.
Ulusal Havuz Enstitüsü (UHE) Yönetim Kurulu Başkanı Korcan Kurtoğlu, tüm bu merak edilen soruları yanıtlayarak, işletmelerin ve vatandaşların dikkat etmesi gerekenlerden bahsetti.
Havuzdan virüs bulaşır mı?
Normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte birçok farklı yerden konu ile ilgili sorular aldıklarını söyleyen UHE Yönetim Kurulu Başkanı Korcan Kurtoğlu, “Yeni tip Korona virüs (Covid-19) salgınının normalleşmeye yakın olduğumuz bu döneminde Ulusal Havuz Enstitüsü Derneğimize birçok mecradan ciddi anlamda, özellikle otel havuzlarıyla ilgili, sorular geliyor.
Bilindiği gibi koronavirüsten sonraki normalleşme adımları içerisinde, Turizm Bakanlığı bu konu ile ilgili bir genelge yayınladı. Bakanlığın ilgili genelgesinde de belirtildiği üzere birtakım hijyen şartlarına uyulduktan sonra otellerde havuz ve SPA alanlarının kullanılması mümkündür.
“Havuz suyundan bulaşır mı?” gibi sorular gündeme geliyor. Sağlık Bakanlığının umuma açık havuzlarla ilgili 2011 yılında yayınlamış olduğu bir yönetmelik zaten mevcut. Bununla birlikte TSE 13661 isimli Türk Standartı ve Ulusal Havuz Enstitüsü Derneğinin UH4 isimli bir talimatı da mevcut. Tüm bunları dikkate aldığımız zaman, havuz suyunun filtrasyonu, sirkülasyonu ve kimyasallaştırması çerçevesinde, sadece yeni tip Korona virüs değil bütün mikroorganizmalara karşı havuz suyunda etkin bir mücadele zaten yapılıyor.
Turizm Bakanlığının genelgesinde belirtilmiş olan, açık havuzlar da 1-3 PPM (Proporsiyon birimi), kapalı havuzlarda ise 1-1 buçuk PPM arası serbest klor seviyesinin tutturulduğu sürece, bu havuzlara girmek diğer sosyal ortamlarda bulunmaktan daha az güvenli değildir.
Sağlık Bakanlığı ve Türk Standartının belirttiği şekilde şartlandırılmış filtrasyonu, sirkülasyonu ve kimyasallanmasıyla doğru şekilde kurgulanmış ve işletilen bir yüzme havuzu bu anlamda kullanılabilir” dedi.
Diğer alanlardaki kurallar havuzlarda da geçerli
Diğer ortak kullanım alanlarında dikkat edilen kurallara havuzlarda da aynı şekilde uyulması gerektiğini belirten Kurtoğlu, “Burada dikkat edilmesi gereken ikinci bir nokta daha var. Az önce de söylediğim gibi, yüzme havuzları ancak diğer sosyal alanlar kadar güvenli, dolayısıyla diğer sosyal alanlarda Sağlık Bakanlığının uyarıları gereği birtakım sosyal mesafe kurallarına ve hijyen kurallarına nasıl uyuyorsak havuzun içerisinde ve çevresinde de bu kurallara uymamız gerekiyor.
Örneğin, havuzda yan yana ya da çok yakın şekilde yüzülmemesi, havuz çevresine çok yaklaşılmaması veya havuz çevresinde bulunan şezlong gibi ekipmanların kullanımına dikkat edilmesi gerekiyor. Teras, zemin, merdivenler gibi elle temas edilen noktalarda da hijyene ve özellikle sosyal mesafeye uymamız gerekiyor” diye konuştu.
Ürünler poşetli ve tek kullanımlık olmalı
Tatil yerlerinde işletmelerin dikkat etmesi gerekenler kuralları sıralayan Kurtoğlu, “Otellerde SPA alanları, buhar odaları, sauanalar, hamam gibi tesisler de var. Bunların da açılması gündemde. Turizm Bakanlığının genelgesinde de “Sağlık açısından güvenli otel” sertifikası olmayan yerlerin açılmayacağını duyurmuş. Bu noktalarda çok ciddi hijyen önlemlerinin alınmış olması, kullanıcı sayısının, sürenin kısıtlanması gerekiyor.
Her kullanıcı girdikten ve çıktıktan sonra gerekli hijyen önlemlerinin alınması çok önemlidir. Hem havuz hem de SPA alanındaki havluların, sabun ve duş jeli gibi ürünlerin tek kullanımlık olması ve kapalı poşette verilmesiyle ilgili birtakım ibareler de mevcuttur. Devlet otoritesinin öngördüğü önlemlere uyulduğu sürece bunları kullanmakta bir sakınca yoktur” dedi.
(İHA)