Organize suç örgütü liderliği suçlamasıyla aranan Sedat Peker’in Türkiye’ye Venezuela üzerinden yeni bir uyuşturucu rotası dizayn edildiği iddiası üzerine VOA Türkçe, Venezuela Uyuşturucuyla Mücadele Ofisi’nin ve Amerikan Devletleri Örgütü’nde (OAS) Uyuşturucu Komisyonu başkanlığı yapmış Mildred Camero ile konuştu.
Venezuelalı narkotik uzmanı Camero, Kolombiya ile 2 bin 219 km sınırı olan Venezuela’nın yılda yaklaşık 300-350 ton kokain sevkiyatıyla, dünya uyuşturucu ticaretinde stratejik bir öneme sahip olduğunu söylüyor.
“Bir hat için stratejik ittifaklar gerekiyor”
ABD Adalet Bakanlığı tarafından Venezuelalı bazı üst düzey hükümet yetkilileri hakkında uyuşturucu kaçakçılığında rolleri olduğu gerekçesiyle iddianame hazırlandığına dikkat çeken Camero, olası bir Venezuela-Türkiye kokain rotası kurabilmek için iki ülkeden de stratejik ittifaklar kurmanın zorunlu olduğuna dikkat çekiyor.
İki ülke arasında doğrudan uçak seferlerinin, gemi trafiğinin ve ticari anlaşmanın olmasının olası bir uyuşturucu kaçakçılığı rotasını kolaylaştıracağını söyleyen Camero “Havaalanlarından ve gemi limanlarından büyük miktarlarda uyuşturucu kaçakçılığı yapılırken güvenlik kameralarının kapatılmasından kontrolü yapacak kişilerden yöntemlerin belirlenmesine kadar bir dizi işin organize edilmesi gerekiyor. Yani bu büyüklükte işleri yapabilmek, hem uyuşturucunun çıktığı hem de ulaşacağı ülkede liman çalışanlarından gümrük memurlarına, askerlerden bazı üst düzey hükümet yetkililerine kadar uzanan geniş bir ilişki ağını gerektiriyor” diyor.
“Uyuşturucu rotaları değişken olabiliyor”
Narkotik uzmanı “Uyuşturucunun tam olarak nasıl bir rota izleyeceği, hangi noktalardan geçeceği alıcı ve satıcıya, o an hangi rotanın daha uygun ve güvenilir olduğu gibi bir dizi değişkene bağlı, ancak sevkiyatta kullanılan bazı rotalar var” diyor.
Venezuela üzerinden sevk edilen kokainin ana rotalarından birinin Karayipler üzerinden yapıldığını Camero, Kolombiya’nın Kuzey Santander bölgesinden karayoluyla ya da Orinoco nehrinden kayıklarla Venezuela’ya sokulan kokainin, Venezuela’nın çeşitli limanlarından gemilerle önce Dominik Cumhuriyeti’ne oradan da Atlas Okyanusu’na kıyısı olan Avrupa ülkelerine ve/veya Akdeniz ülkelerine gittiğini belirtiyor.
Camero uyuşturucunun yükleme ve dağıtım işlemlerinin limanlarda yapılmasının sorunlu olduğu dönemlerde, bu işin açık denizde hızlı tekneler ya da balıkçı tekneleriyle yapılabildiğini söylüyor.
Camero, ABD Güney Komutanlığı’nın, kokain sevkiyatının ana güzergahlarından biri olan Karayip Rotası’nda uyuşturucu operasyonları yapmasından dolayı alternatif rotalar kullanıldığını, Türkiye’ye kokain taşımak için biraz daha uzun ama daha güvenli bir hat olan Afrika hattının kullanılabileceğini söylüyor.
Venezuela limanlarından yüklenen kokainin Brezilya açıklarından Nijerya’ya, oradan Güney Afrika’ya indikten sonra Kenya’ya ve akabinde İran üzerinden ya da doğrudan Türkiye’ye görece daha güvenli bir şekilde taşınabileceğini belirten uzman, Türkiye’nin hem Doğu Avrupa’ya hem de Ortadoğu ülkelerine dağıtım merkezlerinden biri olabileceğini söylüyor.