Bir süre ortadan kayboldunuz...
- Evet, Los Angeles’ta altı ay kaldım.
Bu seyahat, basında yazıldığı gibi boşanmanın ardından bir kaçış mıydı?
- Hem tatil yapmak hem yabancı dilimi geliştirmek amacıyla gittim. Los Angeles’ta sinema sektörü çok güçlü, mesleğime dair workshop’lar var. Oradaki çalışmaları izleyip işlerin nasıl yürüdüğünü gözlemledim. Birçok ülkeden arkadaşlarım oldu.
Sonra da umreye gittiniz...
- Evet. Çocukluğumdan beri hep “Bir gün mutlaka gideceğim” diyordum. Geçen ramazanda gittim. Allah isteyen herkese nasip etsin. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar huzurlu olabileceğimi sanmıyorum.
Vildan Atasever’in başrolünde oynadığı ‘Klavye Delikanlıları’ salı 20.00’de Show’da.
Umreye giden ünlüler genelde reklam yapmakla eleştirilir. Ne diyorsunuz?
- Kimsenin içini bilemeyiz. İnsanların kendi bakış açıları, kendi yürekleri ve karakterleri var. Ben bir Müslümanım. İnancım için gidip ibadetimi yapmak istedim, o kadar.
Hemen ardından dövmelerinizi sildirdiğiniz yazıldı...
- O dövmeyi ‘Kadın İsterse’ isimli dizide oynarken yani 13 yıl önce sildirdim. 16 yaşımda çok etkilendiğim bir film olan ‘Aslan Kral’ın dövmesi vardı kolumda. Yaşım ilerledikçe onu taşımak istemediğime karar verdim.
ÖZÜMÜZDEKİ ŞEYLERİ UNUTUR HALE GELDİK
Bir süre önce de elinizde Necip Fazıl Kısakürek’in kitabıyla görüntülendiniz. Maneviyata merak sardığınız yorumu yapıldı. İşin aslı ne?
- Orhan Pamuk’un ‘Masumiyet Müzesi’ kitabını ele alalım. O kitabı okumuşsundur. Kitaptaki müze hayata geçtikten sonra kitabı yeniden okumak istersin. Ben de ‘Çöle İnen Nur’ dahil, Necip Fazıl’ın birçok kitabını okumuştum. Ama o kitap; Kâbe’yi, İslam’ın doğuşunu, İslam için verilen mücadeleyi anlatıyor. Ben de umreden döndükten sonra yeniden okumak istedim. Ne var bunda?
‘Mesnevi’ merakınız olduğunu da duydum. Doğru mu?
- Çok kitap okuyorum; Nietzsche, Dostoyevski... ‘Mesnevi’ de gerçekten önemli bir filozofun yazdığı bir kitap. Dinimi bir filozofun gözünden görmek için onu da okuyorum.
ŞU AN TOPLUM KIYAMETİ YAŞANIYOR
Bu kitaplardan kendinize ne çıkardınız?
- Her şeyi çok büyük, abartılı ve önemli hale getirip özümüzdeki şeyleri unutur hale geldik. Bunu yapmamaya çalışıyorum. Bu kitaplar özüme dönmemi, hayatı daha sakin, yalın yaşamamı sağlıyor.
Gelelim estetik haberlerine... Söylendiği gibi dudaklar kalınlaştırılıp kaşlar dolgunlaştırıldı mı?
- Beni nasıl tanıdıysanız öyleyim. Ama Los Angeles’ta yeni insanlar, yeni kültürler tanıdım. Yenilendim. Enerjim değişti. Bu da dış görünüşüme yansıdı. Ben önce kadın, sonra oyuncuyum. Ekranda iyi de görünmem gerekiyor. Bunun için de düzenli spor yapıyorum, beslenmeme ve sağlığıma özen gösteriyorum. Bunların da enerjimden ve görüntümden anlaşıldığını düşünüyorum.
Ekran demişken... Yeni diziniz ‘Klavye Delikanlıları’ sosyal medyayı konu alıyor. Sizin bu alanla aranız nasıl?
- Sadece Instagram kullanıyorum. Ama artık sosyal medyayla yaşar hale geldik. İnsanlar orada olmak istedikleri kişinin şekline giriyor.
Sizin dizi bu işleri hangi noktadan ele alıyor?
- Bilişim suçları ve dolandırıcılığı anlatıyoruz. Tanıtımlarda geçen, “Ben sizin içinizdeki şeytanın sesiyim” lafı aslında çok güzel özetliyor. Karakterim Seyran; zeki bir dolandırıcı, yankesicilik de yapıyor. Karakteri oluştururken yankesiciliğe dair videolar izledim.
Sosyal medyada her gün bir kadın, hayvan ya da çocuğun uğradığı şiddet haberi görüyoruz. Bu size ne hissettiriyor?
- Şu an toplum kıyameti yaşanıyor. Çünkü nefislerimizle hareket ediyoruz. Çok üzücü. Bu durum masum insanların yaşam sevincini alıyor, bir insanın yaptığı kötülük bütün bir topluma zarar veriyor.
Aşk hakkında ne diyor?
Yalaaaannn... Yalan!
Yaşadığınız iki evliliğin ardından yeni bir evliliğe ve aşka artık mesafeli misiniz?
- Büyük konuşmaktan hoşlanmıyorum. Bazı şeyler bizim elimizde değil, her şey her an değişebilir.
Şimdi âşık mısınız?
- Hayır. Artık yere daha sağlam basıyorum. Küçük bir kız değilim. İşimi doğru düzgün yapmak istiyorum. Sonra kısmet olursa evlenir ve bir çocuk dünyaya getirebilirim.
Yıllardır her yaştan, hatta farklı cinsel yönelimlerden âşık kadınları canlandırdınız. Ne öğrendiniz aşk hakkında?
- Yalaaaannn... Yalan!
İnanmıyor musunuz?
- Dünyevi aşka inanmıyorum. Dünyevi olan şeyler geçici, aşk da öyle. Geriye kalan sevgi, saygı, anlayış... İlişki, birbirini büyütebiliyorsan ve birlikte büyüyorsan güzel.
Hürriyet