Yandaş yazar Necmettin Batırel: Ekonominin destan yazdığını görmek için daha ne isteniyor?
Yandaş yazar Necmettin Batırel: Ekonominin destan yazdığını görmek için daha ne isteniyor?
İktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel, "Türkiye ekonomisinin destan yazdığını" savundu.
İktidara yakınlığıyla biinen Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel, bugünkü köşe yazısında, ekonomiye güven olduğunu ve 10 yıl sonra ödenecek tahvillerin "kapışıldığını" öne sürdü. Batırel, dünyanın "ağzı açık Türkiye'yi izlediğini" savundu.
Batırel'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Şirketler çok üretiyor, çok kazanıyor çok vergi ödüyor, bütçemiz kaya gibi. 2 Eylül haftasında Merkez Bankasının toplam rezervi 112,1 milyar dolara, net rezervi ise 2,1 milyar dolarlık artışla 14,7 milyar dolara yükselmiş durumda. Vatandaş dövizini satıyor. Geçen hafta yabancı para hesapları 667 milyon dolarlık azalışla 129,5 milyar dolara geriledi. Bu rakam temmuz 2020 sonrası en düşük seviye...
Şuraya bakar mısınız 10 yıl vadeli TL cinsi devlet tahvili getirisi ile dolar cinsi tahvil getirisi aynı oldu. Yani, TL cinsi devlet tahvili almakla dolar cinsi tahvil almak arasında fark kalmadı. Niye?
Çünkü ekonomiye büyük güven var. Bunun için 10 yıl sonra ödeyeceğimiz tahviller kapışılıyor. Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa'dan yaptırım ve ambargolarla karşı karşıya kalan Rusya Merkez Bankası, rezervlerini Türk lirası ile güçlendireceğini açıkladı...
En az 20 milyar dolar tutarında TL alacaklar. Rus gaz şirketi Gazprom Türkiye'den gaz ödemelerinin yüzde 25'ini ruble ile tahsil edecek...
Rusya'dan yılda yaklaşık 20 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz 40 milyar dolar ödüyoruz. Yani ruble ile ödeme dolayısıyla cari açık 10 milyar dolar azalacak...
Rubleleri Rusya'ya yaptığımız ürün ihracatından elde edeceğiz. Şirketler kazandıkları rubleleri Merkez Bankasına verip TL alacak. Merkez Bankası da rubleleri doğalgaz ödemesi olarak kullanacak. Türk lirası güçlenecek...
Ekonominin destan yazdığını görmek için daha ne isteniyor! Dünya ağzı açık bizi izliyor, içimizdeki zangoçlar ülke batıyor diye haykırıyor. Evladım sen tepene kadar çamura bulandığın için önünü göremiyorsun, batan ülke değil, sensin sen!.."