Yangının başladığı evde yaşayan Kübra Palancı, olay günü ve sonrasında yaşananları Cumhuriyet'ten Esra Alus'a anlattı. Palancı “Yangını kardeşim fark etti ve artık müdahale edilemeyecek kadar büyüktü.
O şaşkınlıkla eve birkaç kez girip çıktım. Ziynet eşyalarım, nişan yüzüğüm ve babamın ayırdığı bir miktar nakit parayı almak istedim. Beni kardeşim durdurdu. Yoksa içeride kalabilirdim.
Ayakkabımı bile kurtaramadım ve ayağım çıplak ne kadar yangın yerinde kaldım bilemiyorum. Sonra köylüler yardım için geldiler. Rüzgârın etkisiyle köyde yangın büyüdü. Bir tek topluiğne bile kurtarmak mümkün olmadı” dedi.
Palancı, “Beni İstanbul’daki yakınımız aramıştı. O da durumumuzu Atlas Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne iletmiş. Bana ulaştılar. İhtiyaçlarımdan fazlası bana ulaştı. Yalnız olmadığımızı bilmek bana güç verdi. Bu gelen eşyalardan da güzel.
Atlas Yardım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Ferda Altıntaş, dernek bağışçılarından gelenleri bana bizzat ulaştırdı. Gelenler çok fazla. Köyde benim gibi çeyizi yanan beş arkadaşım var. Bunlar kendi aramızda paylaşacağız” dedi.