Yeni Akit yazarı Abdullah Şanlıdağ, bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin iktidarında uzun yıllar bakanlık koltuğunda oturan DEVA Partisi lideri Ali Babacan ile hem bakanlık hem de başbakanlık yapan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’na yönelik "Onlar o makamlara kendileri layık oldukları için gelmediler, getirildiler" sözlerini değerlendirdi.
“Kulluk şuuru, ihlas, samimiyet ve dava adamlığı kodlarımızda zafiyet oluştu” diyen Şanlıdağ, “Kırıp dökmek, gıybet yapmak, karşımızdakinin hak ve hukukunu çiğnemek, iyice sıradan şeyler gibi görülmeye başladı. Gönül coğrafyamız kirlendi. Tatlı dil, güler yüz ve tebessüme hasret kaldık. Dil yarası bizi bitirecek. Her şeyi hoyratça tüketiyoruz. Biz hangi ara bu hale geldik?” diye sordu.
Erdoğan’ın kendisindeki sevgisinin ayrı olduğunu yazan Şanlıdağ, ”Lakin Davutoğlu ve Babacan hakkındaki sözlerinin ağır olduğunu söyleyebilirim. Davutoğlu ve Babacan’ın, Erdoğan hakkında söylediklerini de bir vefasızlık olarak görüyorum” düşüncesini dile getirdi.
Davutoğlu’nun “Biz olmasaydık Tayyip Erdoğan bir hiçti aynı zamanda” sözleriyle maksadını aştığını yazan Şanlıdağ, “Erdoğan, siyasette hikâyesi olan güçlü bir lider. Ehliyet, liyakat ve temsil kabiliyetine önem verir. O dönemde Davutoğlu ve Babacan’da liyakat ve temsil kabiliyeti görmüş olmalı ki, onlara görev verdi. Tek başlarına belki bir şey ifade etmeseler de, kariyer ve liyakatleriyle Ak Parti’yi besleyen damar oldular” düşüncesini dile getirdi.
Şanlıdağ şöyle devam etti: “Ak Parti niçin MHP’ye ve başka partilere muhtaç hale geldi? Ak Parti’nin yükseliş devrinde bu insanlar vardı. Şimdi ayrıldılar diye düşman veya hain ilan etmek, siyasete bir artı değer katmaz. Bıçak sırtı bir zeminde duruyoruz” uyarısında bulundu.