Karahasanoğlu yazısında, "Kemal Kılıçdaroğlu da.. Meral Akşener de.. Hepsi eğlencelik..İnsan ya gazetecilere dava açmaz.. İcra takibi yapıp, bir televizyona icra memuru yollatmaz.. Ya da, bunun üzerinden daha 5-10 yıl geçmemiş iken, tam tersi açıklamalar yapmaz.. Kemal Kılıçdaroğlu da.. Meral Akşener de.. Hepsi eğlencelik.. İnsan ya gazetecilere dava açmaz.. İcra takibi yapıp, bir televizyona icra memuru yollatmaz.. Ya da, bunun üzerinden daha 5-10 yıl geçmemiş iken, tam tersi açıklamalar yapmaz.." ifadesini kullandı.
Karahasanoğlu, şunları kaydetti:
"Ekrem İmamoğlu değil miydi, Akit TV ve Akit gazetesine suç duyuruları yapıp, yetinmeyip tazminat davaları açan? Ve o davalardan bir tanesini kazandığında, hemen icra dairesine koşup, televizyona icra memuru yollayan? Şimdi diyor ki Ekrem Bey: “Gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı bir ortamın varlığı, iktidara muhalif bir vatandaş varsa düşüncelerini paylaşmaktan korkar hale geldi.”
Daha iktidara bile gelmeden, gazetecileri dava bombardımanına tutan siz değil misiniz, Ekrem Bey?.. “Bir kişi ne istiyorsa, ne diyorsa olduğu ve tam tersini düşünenlerin cezalandırıldığı bir sisteme dönüştürüldü.”
“Bir kişi”den kastın Tayyip Erdoğan, değil mi Ekrem Bey?.. O zaman soralım sana, “Tayyip Erdoğan ne istiyorsa, oluyor” ise.. Sen, Tayyip Erdoğan iktidarında, Akit TV’ye nasıl icra memuru götürebildin? Sen şimdi yalan söylemiş olmuyor musun? Sen şimdi sahtekarlık yapmış olmuyor musun? Halkı aldatmış olmuyor musun? Utanmadan şu cümleyi de kuruyor Ekrem Bey: “Mahkemeler siyasetin emrine girdi. Siyaset ne istiyorsa mahkemeler o kararı verir durumda.” İşte Ekrem İmamoğlu lehine verilen kararı söylüyorum.. Ekrem İmamoğlu’nun avukatı ile Akit TV’ye gelen icra memurunu hatırlatıyorum.. Yok öyle, “Kimbilir ne söylemişsiniz” ucuzluğu ile, olayı örtmek.. Erdoğan’ın dediği oluyor ise, hakime bir işaret verecekti. Hatta işaret vermesine bile gerek yok.. “Davacı Ekrem İmamoğlu mu?.. Karar hazır, davanın reddine” diyecekti. Öyle imi oldu? Hayır..."