Yeni Şafak gazetesi yazarı Hasan Öztürk, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yerel seçimler sonrası Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile birlikte yeni parti hazırlığına giriştiği yönünde iddiaları köşesine taşıdı.
Hürriyet’te Mehmet Soysal'ın dünkü yazısında kullandığı, "Duyuyoruz ki Ankara’nın arka sokaklarında yeni siyasi defterler açılıyormuş. Lakin sadece defterler yeni... Ve duyuyoruz ki pusularda bekleyenler kalabalıklaşıyormuş" ifadelerine atıfta bulunan Öztürk şunları yazdı:
"Son dönemde duyduklarımız, gördüklerimiz haber kaynaklarından aldığımız bilgiler gösteriyor ki 'yeni' bir dava etrafından toplanarak iktidar olma hayali kuranların ortak özelliği, tıpkı Soysal’ın da dikkat çektiği gibi 'Ya terk edenler ya da terk edilenler' olması. Nedense açıktan siyaset yapmayı değil, 'Pusuda beklemeyi' tercih ediyor olmaları. Sinsice davranıyor olmaları".
Öztürk, Gül'ü işaret ederek 1 Nisan'ı milat olarak belirlediklerini dile getirdi ve şu ifadeleri kullandı:
24 Haziran seçim sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönlündeki “çatı aday” olacaksınız sonra süreç akamete uğrayınca sessizce çekilip “arkadaşlarım” dediklerinizin tökezlemesini bekleyeceksiniz.
Ya da 24 Haziran sürecinde partinizde hiçbir görev almayacaksınız, sonra bütün “birikim”inizi “yeni parti” için ortaya koyacaksınız.
Milat olarak da 1 Nisan’ı belirleyeceksiniz.
Beklerken de etki alanınızdakiler üzerinden “tek adamlık”, “karamsarlık”, “kötücül psikoloji” filan pompalayacaksınız!
Buna Soysal’ın deyimiyle tam da “Rabarba siyaseti” denir.
Bakalım, daha ne kadar pusuda beklemeyi sürdürebilecekler.