Abone Ol

Yeni Şafak yazarından hayvanseverlere :Sadece köpek-sevici değil; çıplaklık-sevici, cinsi sapıklık

Yeni Şafak yazarı Ömer Lekesiz, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren sokak hayvanlarına ilişkin kanunu eleştirenleri, "Bu sahne soytarılarının sadece köpek-sevici olmadıkları, aynı zamanda çıplaklık-sevici, cinsi sapıklık sevici de olarak, buldukları her fırsatta dini değerlere ve dindarlara sataştıklarını, küfür içinde yaşamayı ilericilik sandıklarını, kısaca insanlık vasatını dibe çekmeye çalışan şerli her düşüncenin taşıyıcısı olduklarını da unutmamamız gerekir" sözleriyle hedef aldı.

Yeni Şafak yazarından hayvanseverlere :Sadece köpek-sevici değil; çıplaklık-sevici, cinsi sapıklık

Ömer Lekesiz, "Sahne soytarılarının sefaleti" başlıklı yazısında, TBMM Genel Kurulu'ndaki oylamada kabul edilerek Meclis'ten geçen ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17 maddelik "160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ni eleştirenlere ağır ifadelerle tepki gösterdi. 


"Şu sahne soytarıları Batılılara köpeklik etmede yüksek(!) dereceli bir alışkanlık kazandıkları için mi çocukları, kadınları, ihtiyarları parçalayan kudurgan sokak köpeklerine kendi karındaşlarından daha fazla sahip çıkmakla kalmıyor, bu sorunun halli için gayret gösterenlere de ahlaksızlıkta şirretleşmiş bir dille, kuduz olmuş bir köpek hiddetiyle saldırıyorlar?" diye soran Lekesiz, şunları yazdı:

"Mesela 'aç köpek fırın yıkar' demiş atalarımız; sahne soytarısı olup, 'Bir dönüm bostan, yan gel yat Osman' teranesinden hak devşirerek, 110 kiloya eriştikleri halde ilgili kuruluşlardaki balerin kadrolarını işgal edenlerin, arsızlıkları, hırsızlıkları nedeniyle kamera yosmalığına kadar düşüp, Siyonist sermayenin reklam yüzü olarak mimlenince eldeki bir dönüm bostanı da kaybederek kronik açlık duygusuna kapılanların tepki tarzı olabilir mi köpekleşmek?"

"Dolayısıyla sahne soytarılarını bizim eğitemeyeceğimiz, onları tekrar insanlık vasatına döndüremeyeceğimiz aşikardır" diyen Lekesiz, "Ama yine de “Bunun bir yolu olmalı” derseniz, onları kendi cins ve zekalarından olan çağdaş(çı), solcu ve kemalistlerin terbiyesine havale etmemiz daha uygun olacaktır" ifadelerini kullandı.