Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak, “Biden ile neden görüşemiyor? Erdoğan mı aramıyor? Biden mı aramıyor?” sorularını yöneltti.
“Türkiye'nin başına Suriye bataklığı derdini açtıktan sonra Amerika, şimdi de Afganistan bataklığına Türk askerini göndermek istiyor” diyen Uğuroğlu devamında şunları kaydetti:
“NATO Zirvesi'nde ilk kez yüz yüze yaptığı görüşmede Biden'ın, Erdoğan'a 'NATO ve Amerika çekiliyor, Türk askeri Afganistan'da görevlendirilsin' dediği Erdoğan'ın da kabul ettiği açıklanmıştı. Birincisi; Bu görüşmede Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin olmadığı, resmî tutanak tutulmadığı ve tercümanlığı ise Kuala Lumpur Büyükelçisi ve eski Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı'nın kızı Fatma Abushanab'ın yaptığı tepkisi idi.
Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu tepkisinin sorulması üzerine şunları söyledi; 'Yahu bu adam yalancı ya. Bu adamın bugüne kadar doğru bir sözü var mı? Yok. Olmayan bir şeyi savunmak, ortaya koymak… Söyledikleri tek şey var; Orada Dışişleri yetkilisi yoktu diyor. Ne demek Dışişleri yetkilisi yoktu? İlla Dışişleri yetkilisinin olması mı lazım? Ben varım orada. Dışişleri kime bağlı? Bana bağlı. Ben konuşuyorum. Kiminle? ABD Başkanıyla…'
Az önce bahsettim ya; Devlet gelenek ve görenekleri yok edildi diye. İşte tam da bu noktada söyleyeyim… 650 yıllık Osmanlı Devletinden bize kalan tam 95 milyon belge ve 400 bin defter var. Padişahların tüm görüşmeleri ile devletin tüm yazışmaları ve görüşmeleri hatta yaşanan savaşlar ve olaylar gün gün kayda alınmıştır. Erdoğan, Biden ile yaptığı görüşmede Dışişleri görevlisi olarak kendisi mi not tuttu? Yoksa büyükelçinin kızı mı tuttu? Devletin resmî görevlisi varsa Erdoğan neden açıklamadı ki? Kendisi varsa istediğini kayda geçirir istediğini geçirmez. İkincisi ise skandal bir çarpıtmadır."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.