CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutuklanacağı yönündeki tartışmaları bugünkü köşesine taşıyan Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu ilginç bir yazı kaleme aldı.
"Kılıçdaroğlu tutuklandı..." başlıklı yazısında Uğuroğlu, CHP Liderinin gözaltına alınması sonrası yaşanacaklara ilişkin bir senaryo yazdı. Uğuroğlu'nun senaryosunda Kılıçdaroğlu ile muhtemel savcı arasındaki diyaloglar yer aldı:
İşte o yazı:
"Sabah 05.00'de evine giden 2 polis, Cumhuriyet Savcılığının gözaltı kararını tebliğ edip Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu önce muayene için Adli Tıp'a sonra da emniyete götürdüler.
MİT TIR'ları fotoğraflarını ve bilgilerini tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'na vermekle suçlanan Kemal Kılıçdaroğlu"susma hakkını kullanıyorum" dediği için Cumhuriyet Savcılığına götürüldü.
Kemal Bey buradaki ifadesinde soruları şöyle yanıtladı:
Savcı: Sayın Kılıçdaroğlu devletin en gizli belgelerini nasıl ele geçirdiniz?
Kılıçdaroğlu: Sayın Savcı 21 Ocak 2014 sabahı evimden çıktım, her sabah yaptığım gibi spor yapmak için yürüyüş yaparken her zamanki gibi gazete bayisinden günlük gazetelerimi aldım.
Savcı: Sayın Kılıçdaroğlu sabah sporunuzu sormadım. Devletin istihbarat örgütü Millî İstihbarat Teşkilatı'nın gizlilik taşıyan bir sevkiyatının belgelerini nasıl ele geçirdiğinizi sordum.
Kılıçdaroğlu: Sayın Savcı ben de bu sorunuza yanıt vermek için devletin gizli belgelerini nasıl ele geçirdiğimi anlatıyorum.
Savcı: Sayın Kılıçdaroğlu devletin gizli belgeleri size iletilmek üzere o gazete bayisine mi bırakılmış?
Kılıçdaroğlu: Sayın Savcı evet aynen öyle.
Savcı: Kapalı bir zarf içinde mi teslim edildi? Gönderen kim bana bunları ayrı ayrı tek tek açıklamanız gerekli.
Kılıçdaroğlu: Tabii ki. Hayır, Zarf içinde değil açıktan aldım. Hatta parasını da ödedim.
Savcı: Sayın Kılıçdaroğlu devlet belgelerini para ile almanız işlediğiniz suç karşısında alacağınız cezayı artıracaktır.
Kılıçdaroğlu: Sayın Savcı şeriatın kestiği parmak acımaz. Cezam ne ise elbette çekmeye hazırım.
Savcı: Yanınızda o kadar para var mıydı? Ne kadar ödediniz devletin gizli belgeleri için?
Kılıçdaroğlu: 75 kuruş ödedim.
Savcı: Sayın Kılıçdaroğlu sizi ciddiyete davet ediyorum.
Kılıçdaroğlu: Sayın Savcı işlediğim suçu ve cezasını biliyorum. Sorularınıza çok ciddi şekilde yanıt veriyorum.
Savcı: MİT TIR'ları ile ilgili dava sürüyor. Enis Berberoğlu mahkeme kararı ile tutuklandı. Birçok gazeteci bu belgeleri Enis Berberoğlu'na verdiğinizi iddia ediyor ki bunun için ifadenizi alıyorum. Bu belgeler hâlâ sizde mi?
Kılıçdaroğlu: Evet tabii ki bende, hatta cebimde de getirdim. Şu anda gönderdiğiniz polisler evimde CHP Genel Merkezinde, Meclis'teki odamda arama yapıyorlarsa oralarda da şimdi vereceğim belgenin orijinallerini bulacaklardır. İşte alın belgesini:
Alın işte o belge:
Savcı: Kemal Bey bu Aydınlık Gazetesinin kupürü.
Kılıçdaroğlu: Evet gazete bayisinden gazetenin bedeli olan 75 kuruşu ödedim aldım ve Enis Berberoğlu'na da verdim.
Savcı: MİT TIR'ları ile ilgili size ulaştırılan belge, bilgi yok mu?
Kılıçdaroğlu: Sadece bana değil Aydınlık Gazetesini 21 Ocak 2014'te okuyan o günkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta tüm bakanlar, savcılar, hakimler, MİT Müsteşarı, milletvekilleri, bürokratlar Aydınlık Gazetesinin tüm okurları başta olmak üzere 80 milyon vatandaş haberdar oldu. Bu mudur benim suçum? Aydınlık Gazetesini satın almak okumak milletvekilleri ile paylaşmak mıdır suçum? Yanıtınız "evet" ise suçumu kabul ediyorum.
Savcı: Sayın Kılıçdaroğlu demek suçunuzu kabul ediyorsunuz öyle mi? Başka ilave edeceğiniz sözünüz var mı?
Kılıçdaroğlu: 21 Ocak 2014 tarihli Aydınlık Gazetesi hakkında o gün hiçbir toplatma kararı yoktur mahkemeler tarafından verilmiş. Bayilerde satılan bir gazeteyi satın almak suç ise sadece bu suçu kabul ediyorum. Sizin son sorunuza verdiğim yanıt sadece bu eylem içindir. Devletin gizli belgeleri tarafıma gönderilmemiştir. Alenen medya tarafından basın özgürlüğü çerçevesinde yayınlanmıştır Aydınlık Gazetesinde. Sonuç olarak CHP Milletvekili Enis Berberoğlu da suçsuzdur, ben de suçsuzum.
Savcı bu ifadeyi imza altına aldıktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nu "tutuklanma" talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk etti.
Nöbetçi Ağır Ceza Hakimi, "kaçma şüphesi ve delil karartma şüphesi" bulunduğundan Kemal Kılıçdaroğlu'nu tutukladı.
Masal burada bitti.
Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine...