1. Ertelemeyin
Bazı şeyleri yapmaktan kaçındıkça kaygı da artar ve işler uzun vadede daha da kötüleşir.
O zaman hiç beklemeyin!
Ancak içinizde bir endişe taşıyorsanız, o zaman idare edebileceğinizi düşündüğünüz bir sosyal aktiviteyle, ufak adımlarla normal hayata geri dönüşünüzü başlatmanız iyi olur.
2. Bir işi yapabildiğiniz kadar sık yapın
Bir işi ne kadar sık yaparsanız, o kadar hızlı rahatlarsınız.
Örneğin bir arkadaşınızla kahve içmek için haftada bir buluşuyorsanız, bunu daha sık tekrarlayın.
3. Neye odaklanacağınızı dikkatli seçin
Bizi kaygılandıran şeylere odaklandığımızda endişelerimiz de artar.
Ancak heyecan duyduğumuz ya da özlediğimiz işlere odaklanırsak o zaman kaygı da yerini heyecana bırakır.
4. 'Spot ışığı etkisini' unutmayın
"Spot ışığı etkisi", endişeli hissettiğimizde ortaya çıkma ihtimali artan bilişsel bir önyargıdır.
Başkalarının bizi olduğundan daha çok incelediğini ve yargıladığını düşünürüz. Oysa birçok insan esasında başkalarından çok, kendine odaklanır.
5. Güvendiğiniz insanlarla konuşun
Güvendiğiniz insanlarla endişelerinizi paylaşmak için dertleşmek önemlidir.
Birçok insan, sosyal hayatına geri döndüğünde virüs kapma ya da hastalarını kaygısını da yanında taşıyacak.
Yalnız olmadığınızı fark etmek bu durumu yönetmenizi de kolaylaştırır.
6. Sosyalleşmeye yakınlarınızdan başlayın
Sosyalleşmeye önce aile ve arkadaşlarla başlarsanız, beklentileri karşılama konusunda daha rahat ve daha az kaygılı hissedersiniz.
En önemlisi, keyif aldığınız şeyleri hatırlayın ve yeniden yapmaya başlayın.