AYKUT IŞIKLAR YAZIYOR
Aradan 10 gün geçti her çeşit medyada hala Şebnem Bozoklu’nun dantelli kara iç çamaşırını görüyoruz ve konuşuyoruz.
Bu ülkede bu kadar sinema ve Tv oyuncusu var, yüzlerce şarkıcı var. Kafayı kaldırıp da onlar ne yapıyor bir baksak ya…
Aslında birileri o fotoğrafı görünce çatladı.
Gazeteci deyimi ile bakılacak fotograflar. Şebnem hanım da maşallah hoş kadın. Bunu kimse inkar edemez. Hülya Avşar, Nurgül Yeşilçay bikini ile pozlar verip medyaya servis yapıyor, Şebnem hanımın kara çamaşırı kadar ilgi çekmediler.
Şebnem Bozoklu ve sevgilisi iç çamaşırıyla denize girdi!
Şebnem Bozoklu’ nun yaptıkları yani yaşı küçük bir delikanlı öpüşmesi ve iç çamaşırı ile denize girmesini bu kadar uzatmaya, şehir efsanesi yapmaya değer mi?
Sanki ilk kez Şebnem hanımın başına geldi? Kaldı ki sanatçılar genelde marjinal insanlar. Sürpriz yapmayı çok severler. Mahalle baskısından bunaldıkları zaman böyle patlamalar yaparlar.
Kadıncağızın eşiyle ciddi problemleri varmış. 10 aydır ayrı yaşıyorlarmış. Zaten bu olay patlayınca haftasına kalmadan ayrıldı.
Bodrum’a tatile gitmiş. Kuru mu sulu mu bilemeyeceğim bir şeyi fazla kaçırmış. Birkaç mekan dolaşıp bulutlarda iyice dolaştıktan sonra deniz kenarındaki bir eve gitmiş. Yanında da iki erkek arkadaşı. Birini öpmek istemiş, öpmüş de.
Nereden bilecek paparazinin iki saattir peşinde olduğu. Öptüğü delikanlı da sanki sanatoryum dan dün çıkmış veremli gibi. Dal gibi yani...
Şebnem hanımın kafası iyi , sahil de karanlık o delikanlıyı her halde Kıvanç Tatlıtuğ gibi görmüş.
Öpüştüğü delikanlının yaşı da küçükmüş. Ertesi günü bazı gazetelerde ‘sübyancı’lıkla suçlandı.
Sosyal medyada kimi bunu çok sert biçimde eleştirdi, kimi de ‘ erkekler genç sevgili bulunca iyi de kadınlar bulunca niye kızıyorsunuz’ diye sormaya başladı.
Aslında bu yaş farkı konusu şimdilerde çok moda.
Nasıl 70 yaşındaki kart horozlar, 18 yaşındaki piliçlerin peşinde koşuyorsa, eski kaşar kadınlar da kıtırların peşinde.
Bodrum da akşamları bir başka güzeldir. Boşuna mı 'Bodrum Akşamları' diye şarkılar yapıldı. Problemli, mutsuz ve kafası iyi Şebnem hanıma Bodrum akşamı daha çok etki yapmış. Bir an belki de hiç düşünmeden üzerinde ne varsa çıkarıp kendini denize atmış.
Tabii o sırada da paparazi arkadaş son yılların en güzel fotoğrafını ve haberini yakalamış. Yanılmıyorsam Hürriyet muhabiri.
İşte biz on gündür bu dakikalar ile yatıp kalkıyoruz. Hiç üşenmeden klavyenin başına geçip Bozoklu'ya akla gelmedik hakaretler yapan yaklaşık üç bin vatandaşa pes diyorum.
Kim bilir aralarında kimler vardı? Her naneyi yiyip, başkasını eleştirmeyi alışkanlık yapan kişiler…
Sonuç kapatalım artık bu konuyu. Bırakalım arık Şebnem Bozoklu’nun hayatını. Son derece yetenekli bir oyuncu. Şimdiye dek rol aldığı tüm TV dizilerinde ve sinema filmlerinde belli bir çizgiyi aştı.
Bu hayat onun, istediği gibi yaşasın.
İsterse Bodrum'da uygun ortam var ise çamaşırla değil çıplak denize girsin.
Kime ne?
Sana ne?
Bana ne?