Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Ayasofya'nın açılmasının ardından iktidara yakınlığıyla bilinen Gerçek Hayat Dergisi'nin gündeme getirdiği Hilafet tartışmalarına değindi.
Son halife Abdülmecit Efendi'yi yazan Yılmaz Özdil, yazısının sonunda şu ifadeleri kullandı:
Abdülmecid Efendi'nin kitaplara, resime ve müziğe büyük ilgi duyduğunu ifade eden Özdil, "Ayasofya'nın camiye dönüşmesiyle havaya giren Hacivat kılıklı bi takım zırcahil arkadaşlar "hilafet ilan edilsin" filan diyor. Hilafet milafet zaten artık mümkün değil ama... Bunların halife'ye özenmesi, halife'ye hakaret birader!" değerlendirmesinde bulundu.
Özdil'in yazısındaki ilgili bölüm şu şekilde:
Abdülmecid efendi.
Son halifeydi.
Topkapı Sarayı'nın kutsal emanetler dairesinde halifeliği devralırken, tarihte ilk kez Arapça yerine Türkçe dua edildi.
Halife olarak ilk cuma namazına Fatih Camisi'ne gitti, tarihte ilk kez Türkçe hutbe okundu.
O hutbede, İslam aleminin artık "cehaletle savaşması gerektiği" anlatıldı.
Son halifenin babası Abdülaziz, hem padişah, hem halifeydi.
Babası da kendisi gibi müzisyendi, piyano çalardı, vals besteledi, operaya meraklıydı, Londra'da Viyana'da Paris'te kraliyet galalarında ağırlanırdı, izlesinler öğrensinler diye şehzadelerini de yanında götürürdü, Wagner'in opera binasına maddi yardımda bulunmuştu, Beyoğlu'ndaki Naum Tiyatrosu'na giderdi, sanatçılara ihsanlarda bulunurdu.
Babası da kendisi gibi ressamdı, kendi heykelini yaptıran ilk ve tek padişahti.
Son halife Abdülmecid efendinin resim konusunda en büyük destekçisi, amcasının oğlu, hem padişah hem halife, Abdülhamid'ti.
Sanat çalışmalarını orada rahat rahat yürütebilmesi için, bizzat Abdülhamid tarafından Üsküdar'da av köşkü hediye edilmişti.
E şimdi bakıyoruz...
Ayasofya'nın camiye dönüşmesiyle havaya giren Hacivat kılıklı bi takım zırcahil arkadaşlar "hilafet ilan edilsin" filan diyor.
Hilafet milafet zaten artık mümkün değil ama...
Bunların halife'ye özenmesi, halife'ye hakaret birader!