Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugün AKP'nin AİHM eleştirilerine köşesinden yanıt verdi ve AKP’lilerin AİHM’e yaptıkları başvuruları sıraladı.
Yılmaz Özdil’in "AİHM" başlıklı köşesi şöyle:
Asrın liderimiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu mu hiç?
Başvurdu.
Hapis cezasına çarptırılmıştı, adil yargılama yapılmadı dedi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Hiç kimse çıkıp “eyy asrın liderimiz, hem Avrupa’ya haçlı ittifakı diyorsun, hem de memleketi haçlılara şikayet ediyorsun” dedi mi? Demedi. Anayasal hakkıydı, hakkını kullandı.
Asrın liderimiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bir defa daha başvurdu
mu?
Bir defa daha başvurdu.
Mahkumiyetine ilişkin sicil kaydı silinmişti ama, Yargıtay bu kararı yok sayıyordu, hukukum çiğnendi dedi, yürütmeyi durdurma kararı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Hiç kimse çıkıp “eyy asrın liderimiz, hem Avrupa’ya gavur toprakları diyorsun, hem de memleketi gavur topraklarına şikayet ediyorsun” dedi mi? Demedi. Anayasal hakkıydı, hakkını kullandı.
Asrın liderimiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne üçüncü defa başvurdu
mu?
Üçüncü defa da başvurdu.
Hem de YSK’ya karşı başvurdu.
Siyasi yasak getirilmişti, seçme seçilme hakkı elinden alınmıştı, Yüksek Seçim Kurulu kararının haksız, yanlış ve hukuksuz olduğunu belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Hiç kimse çıkıp “eyy asrın liderimiz, hem Avrupa’ya nazi diyorsun, hem de memleketi nazilere şikayet ediyorsun” dedi mi? Demedi. Anayasal hakkıydı, hakkını kullandı.
Dindar cumhurbaşkanımız abdullah gül, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu mu?
O da başvurdu.
Eşi hayrünnisanım, först leydi olmadan önce türban taktığı için üniversiteye kayıt yaptıramamıştı, haklarım engellendi dedi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
Hiç kimse çıkıp “eyy dindar cumhurbaşkanı, kendin muhalefetteyken, Avrupa’ya hıristiyanlar birliği diyordun, Türkiye’yi zenginler köşkünün bahçesindeki köpek kulübesine koyacaklar diyordun, şimdi bizim memleketi o köpek kulübeli hıristiyanlar birliğine mi şikayet ediyorsun” dedi mi? Demedi. Anayasal hakkıydı, hakkını kullandı.
Atatürk Cumhuriyeti’ne her türlü küfürü eden ticani akit gazetesinin, yobaz yazarları abdurrahman dilipakla hasan karakaya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu mu?
Onlar da başvurdu.
Vefat eden deniz kuvvetleri komutanı hakkında hakaret içerikli yazılar yazmış, tazminata mahkum edilmiş, tazminatı ödeyemedikleri için abdurrahman dilipakın evine haciz gelmişti, ifade özgürlüğümüz ihlal edildi dediler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdular.
Hiç kimse çıkıp “ulan din bezirganları, üç kuruş para için Vatikancı mı oldunuz” dedi mi? Demedi. Anayasal haklarıydı, haklarını kullandılar.
Akp hükümeti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyor mu?
Başvuruyor.
Hollanda devleti, vatandaşlarımızı köpeklere ısırtıp, aile bakanımızı kovalayarak kapının önüne koyduğunda, bizzat asrın liderimiz açıkladı, “bunların yaptığı hukuksuzluktur, göreceksiniz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz, bütün bakan arkadaşlarımız Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne müracaat yapacaklar” dedi.
Hiç kimse çıkıp “eyy asrın liderimiz, bunlar haçlı‐hilal savaşı başlattı diyorsun, bunlar Müslüman kardeşlerimizi şehit ettiler, yaktılar diyorsun, sonra da bizim memleketi Müslüman yakanlara şikayet ediyorsun” dedi mi? Demedi.
Egemenlik gaspedildi.
Oylarımız çalındı.
Resmen suç işlendi.
Hukukun gırtlağı sıkılıyor.
CHP, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor.
Daha şimdiden ne deniyor?
“Milletin iradesine saygı duymayan ikiyüzlü Cehape zihniyeti, kendi milletini yabancılara şikayet ediyor!”