Akit yazarı İdris Günaydın, Ayşenur Halil ile İkbal Uzuner'in Semih Çelik tarafından katledilmesini laik ve özgür yaşama bağlayarak;
"İslam caniye hak ettiği cezayı verdiği halde beğenmiyor, kafasını da kesip önümüze atsa biz laik hukuku isteriz diyorsunuz. Özgürlükten yanasınız. Kız kendisini öldüren oğlanın evinde akşamlıyor.
Oğlan kendi babasını arayıp: “Eve gelme baba. Sude yanımda” diyor. Kızın annesinden babasından hiç tepki yok. “Kızım sen sana nikâh düşen bir oğlanın evinde, üstelik yatak odasında ne yapıyorsun?” demek yok" dedi.
Akit yazarı İdris Günaydın, Semih Çelik'in katlettiği Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i "laiklik ve özgürlük" üstünden hedef aldı. Günaydın, cinayet mağdurlarını suçladığı yazısında şunları aktardı:
"İslam caniye hak ettiği cezayı verdiği halde beğenmiyor, kafasını da kesip önümüze atsa biz laik hukuku isteriz diyorsunuz. Özgürlükten yanasınız. Kız kendisini öldüren oğlanın evinde akşamlıyor. Oğlan kendi babasını arayıp: “Eve gelme baba. Sude yanımda” diyor. Kızın annesinden babasından hiç tepki yok. “Kızım sen sana nikâh düşen bir oğlanın evinde, üstelik yatak odasında ne yapıyorsun?” demek yok.
Özgür birey özgür hayat. Herkesin kendine ait bir hayatı var.
Öbür kız İkbal, kendisi hakkında yıllardır tehditnameler yazan erkekle buluşabiliyor. Surlara çıkabiliyor. Ondan fellik fellik kaçması gerekirken, hatta “Baba, evi veya semti değiştirelim” demesi gerekirken, yine de oğlanla buluşabiliyor.
Ee! Ne demezsin! Özgürlük var."